-
1 einschlafen
uykuya dalmak -
2 уснуть
uykuya dalmak* * *сов.uykuya dalmak, uyumak -
3 fall asleep
uykuya dalmak, uyuyakalmak* * *uyuya kal* * *He fell asleep eventually.) uykuya dalmak, uyumak -
4 drop off
uykuya dalmak; vefat etmek; azalmak; (birini) bir yere birakmak -
5 засыпать
uyumak,uykuya dalmak; kapamak,doldurmak; örtmek* * *I засып`атьнесов.; сов. - зас`ыпать1) (яму и т. п.) kapamak; doldurmak2) örtmekдоро́гу засы́пало сне́гом — yol karla örtüldü / kar altında kaldı
ему́ засы́пало глаза́ песко́м — gözlerine kum doldu
3) разг. salmakзасыпать рис в бульо́н — pirinci et suyuna salmak
4) перен. boğmak; yağdırmakзасыпать кого-л. комплиме́нтами — iltifata boğmak
II засып`атьзасыпать кого-л. вопро́сами — birine sual yağdırmak; birini sual yağmuruna tutmak
несов.; сов. - засну́тьuyumak; uykuya dalmak; içi geçmek -
6 забываться
unutulmak,küllenmek; dalmak* * *несов.; сов. - забы́ться1) unutulmak; küllenmekтако́е не забу́дется! — öyle şeyler unutulmaz!
боль утра́ты ста́ла забыва́ться — kayıbın verdiği acı küllenmeye başladı
2) врз dalmakзабыва́ться трево́жным сном — kuşkulu bir uykuya dalmak
забыва́ться в мечта́х — rüyalara dalmak
больно́й забы́лся — hasta daldı
3) ( терять самообладание) kendine hakim olamamak; edep dışına çıkmak ( выходить за рамки приличия)не забыва́йся! — haddini bil!; kendine hakim ol!
-
7 погружаться
несов.; сов. - погрузи́ться1) dalmak, gömülmek тж. перен.подво́дная ло́дка погрузи́лась (на глубину́) — denizaltı daldı / dalış yaptı
погрузи́ться в глубо́кий сон — derin bir uykuya dalmak
го́род погружа́лся в вече́рние су́мерки — şehir akşamın alacakaranlığına gömülüyordu / dalıyordu
погружа́ться в размышле́ния — düşüncelere dalmak
погрузи́ться в воспомина́ния — hatıralarına gömülmek
2) (о пассажирах и т. п.) binmek -
8 drop off
v. düşmek, azalmak, gerilemek, eksilmek, uyuyakalmak, uykuya dalmak, boşaltmak, indirmek* * *azalt* * *1) (to become separated or fall off: The door-handle dropped off; This button dropped off your coat.) kopmak, düşmek2) (to fall asleep: I was so tired I dropped off in front of the television.) uyuya kalmak, içi geçmek3) (to allow to get off a vehicle: Drop me off at the corner.) indirmek, bırakmak -
9 drop asleep
v. uykuya dalmak, uyuyakalmak* * *uyuya kal -
10 go to sleep
yatmak, uyumak, uykuya dalmak, uyuşmak, karıncalanmak -
11 weep oneself to sleep
v. ağlaya ağlaya uyuyakalmak, ağlayarak uykuya dalmak -
12 go to sleep
yatmak, uyumak, uykuya dalmak, uyuşmak, karıncalanmak -
13 weep oneself to sleep
v. ağlaya ağlaya uyuyakalmak, ağlayarak uykuya dalmak -
14 einschlafen
einschlafen v/i <unreg, -ge-, sn> uykuya dalmak, uyuyakalmak, uyumak -
15 крепко спать
derin uykuya dalmak -
16 გაძინება
f.uyumak, uyutmak, uykuya dalmak -
17 მიძინება
f.uykuya dalmak -
18 ჩაძინება
f.uyumak, uykuya dalmak -
19 einnicken
-
20 Schlaf
kein pl uyku;keinen \Schlaf finden ( geh) gözüne uyku girmemek;im \Schlaf sprechen uykuda konuşmak;in tiefen \Schlaf fallen derin uykuya dalmak;jdn aus dem \Schlaf reißen birine uykudan kaldırmak;den \Schlaf des Gerechten schlafen ( fam) mışıl mışıl uyumak;etw im \Schlaf können ( fig) bir şeyi gözü kapalı yapabilmek
- 1
- 2
См. также в других словарях:
uykuya dalmak — uyumaya başlamak ... bir an evvel eve yetişmek ve esvaplarını çıkarmadan yüzükoyun yere atılıp rüyasız bir uykuya dalmak istiyordu. Y. K. Karaosmanoğlu … Çağatay Osmanlı Sözlük
derin uykuya dalmak — rahat, derin bir biçimde uyumak … Çağatay Osmanlı Sözlük
ebedî uykuya dalmak — ölmek Bu mezarda iki harp ve aile kahramanı ebedî uykusuna dalmıştı. A. Gündüz … Çağatay Osmanlı Sözlük
uyku — is. 1) Dış uyaranlara karşı bilincin, bütünüyle veya bir bölümünün yittiği, tepki gücünün zayıfladığı ve her türlü etkinliğin büyük ölçüde azaldığı dinlenme durumu Rahat bir uyku uyumuştum. S. F. Abasıyanık 2) mec. Çevrede olup bitenin farkında… … Çağatay Osmanlı Sözlük
derin uyku — is. Uyanılması güç uyku, ağır uyku, taş uykusu Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller derin uykuya dalmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
ebedî uyku — is. Ölüm Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller ebedî uykuya dalmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
uyuklamak — nsz Oturduğu yerde hafif uykuya dalmak, ımızganmak Kızım, uyukluyorsun, dadını git bul, seni yatırsın, haydi... P. Safa … Çağatay Osmanlı Sözlük
uyumak — nsz 1) Uyku durumunda olmak 2) İlaç etkisiyle ağrı duymayacak kadar derin uykuya dalmak Hasta uyuyunca ameliyata alınacak. 3) mec. İşlem görmemek, durgun kalmak, el sürülmemek Bu eski gururu ta canevinde uyurmuş meğer. T. Buğra 4) mec.… … Çağatay Osmanlı Sözlük
kendinden geçmek — 1) bilinci işlemez olmak, kendini kaybetmek, bayılmak Gözlerini tezgâhın arkasındaki bir kapıya dikmiş ve kendinden geçmiş gibiydi. S. F. Abasıyanık 2) bir şey karşısında coşkuya kapılmak, duygulanmak Oturduğu şiltenin üstünde ayağa kalkıyor;… … Çağatay Osmanlı Sözlük
başı yastığa düşmek — yorgunluktan veya güçsüzlükten uykuya dalmak Ve tekrar başı yastığa düştü ve uyudu. Y. K. Karaosmanoğlu … Çağatay Osmanlı Sözlük
hırkolmak — çok yorulmak, çok derin uykuya dalmak … Beypazari ağzindan sözcükler