-
1 зазорный
utanç verici,yüz kızartıcı* * *разг.utanç verici; yüz kızartıcı; ayıplanacak -
2 постыдный
utanç verici, utanılacak, yüz kızartıcı -
3 позорный
yüz kızartıcı, utanç verici, utanılacak; şerefsizпозо́рное явле́ние в исто́рии спо́рта — spor tarihinin utanç verici bir olgusu
э́то - са́мое позо́рное клеймо́ для спортсме́на — bu, bir sporcu için en şerefsiz bir damgadır
-
4 капельку
разг.( чуть-чуть) birazcık••ни ка́пельки — hiç
ни ка́пельки не оста́лось — katresi kalmadı
на лице́ ни ка́пельки стыда́ — yüzünde bir zerrecik utanç belirtisi yok
по зёрнышку - во́рох, по ка́пельке - мо́ре — погов. damlaya damlaya göl olur
-
5 совестно
в соч.мне со́вестно — utanıyorum
мне со́вестно за него́ — onun hesabına utanç duyuyorum
ей ста́ло со́вестно — utandı
и тебе́ не со́вестно? — utanmıyor musun sen?
со́вестно сказа́ть — bunu söylemekten utanır insan
-
6 срам
м, разг.1) yüzkarası; utanç (-cı)мёртвые сра́му не и́мут — üzkür-ül-mevta bilhayr
2) → сказ. çok ayıptırсрам смотре́ть — insan bakmaya utanıyor
-
7 стыд
м1) utanç (-cı), utanma, yüz, ar, haya; sıkılma, hicap (-bı)у него́ ни стыда́ ни со́вести — arı satmış, namusu kiraya vermiş
потеря́ть (вся́кий) стыд — ar damarı çatlamak
покрасне́ть от стыда́ — utancından kızarmak
отбро́сить стыд — sıkılmayı bir yana itmek
неуже́ли у тебя́ никако́го стыда́ нет? — sende utanma arlanma yok mu?
2) разг. ( позор) yüzkarası, rezalet -
8 стыдно
→ сказ., в соч.им сты́дно за себя́ — kendilerinden utanırlar
мне сты́дно за тебя́ — senin hesabına utanç duyuyorum
тебе́ не бу́дет сты́дно за меня́ — seni utandırmayacağım / mahcup etmeyeceğim
ему́ бы́ло сты́дно — utanıyordu
мне бу́дет сты́дно перед това́рищами — arkadaşlarımdan utanırım
мне сты́дно писа́ть об э́том (нело́вко) — bunu yazmaktan hicap ederim
мне сты́дно перед ним — ona karşı mahcup oldum
неуже́ли тебе́ не сты́дно? — sende utanmak yok mu?
опя́ть не сде́лал? Сты́дно! — gene mi yapmadın? Yazıklar olsun!
См. также в других словарях:
utanç — is., cı Utanma duygusu, hicap O zaman, tuhaf bir utanca düşüp şaşırır, başımı önüme eğerdim. Y. K. Karaosmanoğlu Birleşik Sözler utanç duygusu Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller utanç duymak utanç vermek utancından yere geçmek utancından yerin… … Çağatay Osmanlı Sözlük
utanç duymak — utanmak Bundan utanç duyuyor, utanılacak pek az şey yapan birisi olarak da gerginleşiyordu. T. Buğra … Çağatay Osmanlı Sözlük
utanç — (ış) utanılacak 448bkz: utunç … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
utanç duygusu — is., ruh b. İnsanın ruh dünyasında oluşan utanma duygusu … Çağatay Osmanlı Sözlük
utanç vermek — utandırmak, utanmasına yol açmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
hayâ perdesi yırtılmak — utanç duymamak Atalarımızın ar ve hayâ perdesi yırtılmak diye pek düşündürücü bir tabirleri vardır. R. N. Güntekin … Çağatay Osmanlı Sözlük
kızarıp bozarmak — utanç, öfke vb. duyguların etkisiyle yüzü renkten renge girmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
ar damarı çatlamış — utanç duyulacak şeyleri sıkılmadan yapan, utanmaz … Çağatay Osmanlı Sözlük
arına dokunmak — utanç duymak Hele meydanı hasımlarına bırakmak arıma dokunuyor. R. H. Karay … Çağatay Osmanlı Sözlük
yüzüne bakamaz olmak — utanç, yüreksizlik vb. sebeplerle bir kimsenin karşısına çıkamamak … Çağatay Osmanlı Sözlük
REZALET — Utanç verici şey. Utanılacak hal. * Alçaklık, rezillik. * Maskaralık. * Arsızlık … Yeni Lügat Türkçe Sözlük