-
1 بارع
بارِع1. uzAnlamı: işe yatkın, becerikli2. klâsAnlamı: üstün nitelikli3. üstAnlamı: birine göre yüksek aşamada olan kimse, mafevk4. başatAnlamı: başkaları arasında güç ve önem bakımından başta gelen, hakim, dominant5. mahirAnlamı: becerikli, usta6. hünerli7. marifetliAnlamı: ustalıklı, hünerli8. maharetliAnlamı: eli işe yatkın, becerikli, usta9. as10. ustaAnlamı: eli uz, mahir11. acarAnlamı: güçlü, becerikli, çevik ve enerjik bir kimse12. eziciAnlamı: ağır basan, üstün13. becerikliAnlamı: elinden iş gelen -
2 تقن
تِقْن1. teknikçiAnlamı: teknisyen2. teknikerAnlamı: teknikçi3. teknisyenAnlamı: teknikçi4. uzAnlamı: işe yatkın, becerikli5. mahirAnlamı: becerikli, usta6. hünerli7. marifetliAnlamı: ustalıklı, hünerli8. maharetliAnlamı: eli işe yatkın, becerikli, usta9. as10. ustaAnlamı: eli uz, mahir11. becerikliAnlamı: elinden iş gelen -
3 ثقيف
ثَقِيف1. mahirAnlamı: becerikli, usta2. cingözAnlamı: açıkgöz, hiç aldatılmayan kimse3. hünerli4. marifetliAnlamı: ustalıklı, hünerli5. maharetliAnlamı: eli işe yatkın, becerikli, usta6. as7. ustaAnlamı: eli uz, mahir8. becerikliAnlamı: elinden iş gelen -
4 حاذق
حاذِق1. uzAnlamı: işe yatkın, becerikli2. mahirAnlamı: becerikli, usta3. hünerli4. marifetliAnlamı: ustalıklı, hünerli5. maharetliAnlamı: eli işe yatkın, becerikli, usta6. as7. acarAnlamı: güçlü, becerikli, çevik ve enerjik bir kimse8. ustaAnlamı: eli uz, mahir9. eziciAnlamı: ağır basan, üstün10. becerikliAnlamı: elinden iş gelen -
5 ماهر
ماهِر1. hinoğluAnlamı: çok kurnaz2. mahirAnlamı: becerikli, usta3. hünerli4. marifetliAnlamı: ustalıklı, hünerli5. hinoğluhinAnlamı: çok kurnaz6. maharetliAnlamı: eli işe yatkın, becerikli, usta7. as8. eziciAnlamı: ağır basan, üstün9. ehliyetliAnlamı: yeterlikli, yeterli10. ustaAnlamı: eli uz, mahir11. acarAnlamı: güçlü, becerikli, çevik ve enerjik bir kimse12. becerikliAnlamı: elinden iş gelen -
6 متفنن
مُتَفَنِّن1. uzAnlamı: işe yatkın, becerikli2. hinoğluAnlamı: çok kurnaz3. mahirAnlamı: becerikli, usta4. cingözAnlamı: açıkgöz, hiç aldatılmayan kimse5. hünerli6. marifetliAnlamı: ustalıklı, hünerli7. hinoğluhinAnlamı: çok kurnaz8. maharetliAnlamı: eli işe yatkın, becerikli, usta9. ustaAnlamı: eli uz, mahir10. becerikliAnlamı: elinden iş gelen -
7 مجيد
IمَجِيدşanlıAnlamı: yüce, ulu, büyükIIمُجِيد1. uzAnlamı: işe yatkın, becerikli2. mahirAnlamı: becerikli, usta3. marifetliAnlamı: ustalıklı, hünerli4. maharetliAnlamı: eli işe yatkın, becerikli, usta5. as6. ustaAnlamı: eli uz, mahir7. eziciAnlamı: ağır basan, üstün8. becerikliAnlamı: elinden iş gelen -
8 نحرير
نِحْرِير1. uzAnlamı: işe yatkın, becerikli2. mahirAnlamı: becerikli, usta3. hünerli4. marifetliAnlamı: ustalıklı, hünerli5. maharetliAnlamı: eli işe yatkın, becerikli, usta6. ustaAnlamı: eli uz, mahir7. becerikliAnlamı: elinden iş gelen -
9 جهبذ
IجَهْبَذmahirAnlamı: becerikli, ustaIIجِهْبِذmahirAnlamı: becerikli, usta -
10 حذق
Iحَذَقَ1. ustalaşmak2. becermekAnlamı: üstesinden gelmekIIحِذْق1. ehliyetAnlamı: yeterlik, uzluk, belge. ehliyetname2. hünerAnlamı: beceri isteyen ustalık, beceriklilik3. marifetAnlamı: ustalık hüner4. maharetAnlamı: iş görmede becerikli5. ustalıkAnlamı: usta olma durumu6. beceriAnlamı: elinden iş gelme durumu, ustalık -
11 عبقري
عَبْقَرِيّ1. hinAnlamı: cin fikirli (kimse)2. mahirAnlamı: becerikli, usta3. marifetliAnlamı: ustalıklı, hünerli4. maharetliAnlamı: eli işe yatkın, becerikli, usta5. as6. becerikliAnlamı: elinden iş gelen -
12 مبرز
مُبَرِّز1. üstAnlamı: birine göre yüksek aşamada olan kimse, mafevk2. klâsAnlamı: üstün nitelikli3. mahirAnlamı: becerikli, usta4. marifetliAnlamı: ustalıklı, hünerli5. maharetliAnlamı: eli işe yatkın, becerikli, usta6. as7. eziciAnlamı: ağır basan, üstün8. becerikliAnlamı: elinden iş gelen -
13 نجيب
نَجِيب1. kişi oğluAnlamı: soylu kimse2. klâsAnlamı: üstün nitelikli3. üstAnlamı: birine göre yüksek aşamada olan kimse, mafevk4. mahirAnlamı: becerikli, usta5. kişizadeAnlamı: soylu kimse6. hünerli7. eşrafAnlamı: ileri gelenler8. haysiyetliAnlamı: değeri, saygınlığı olan, onurlu9. marifetliAnlamı: ustalıklı, hünerli10. maharetliAnlamı: eli işe yatkın, becerikli, usta11. as12. yeterli13. soyluAnlamı: asil olan kimse14. becerikliAnlamı: elinden iş gelen -
14 بارع
acar; as; başat; becerikli; ezici; hünerli; klâs; maharetli; mahir; marifetli; usta; uz; üst -
15 تقن
as; becerikli; hünerli; maharetli; mahir; marifetli; teknikçi; tekniker; teknisyen; usta; uz -
16 ثقيف
as; becerikli; cingöz; hünerli; maharetli; mahir; marifetli; usta -
17 حاذق
acar; as; becerikli; ezici; hünerli; maharetli; mahir; marifetli; usta; uz -
18 خبير
âlim; anaç; bilir kişi; eksper; emektar; erbap; kompetan; malumatlı; tecrübeli; usta; uzman -
19 ماهر
acar; as; becerikli; ehliyetli; ezici; hinoğlu; hinoğluhin; hünerli; maharetli; mahir; marifetli; usta -
20 متفنن
becerikli; cingöz; hinoğlu; hinoğluhin; hünerli; maharetli; mahir; marifetli; usta; uz
См. также в других словарях:
usta — ústa sr pl. tantum <G ústā> DEFINICIJA 1. anat. a. duplja koju u čovjeka zatvaraju gornja i donja vilica, prvi organ kroz koji prolazi hrana u želudac [disati na usta; od usta do usta; otvorenih usta; baciti u usta, razg. usput pojesti,… … Hrvatski jezični portal
usta — {{/stl 13}}{{stl 8}}rz. nmos, blp, D. ust {{/stl 8}}{{stl 20}} {{/stl 20}}{{stl 12}}1. {{/stl 12}}{{stl 7}} zamykany (wargami) otwór w dolnej części twarzy, wewnątrz przechodzący w jamę (ustną), stanowiący część (początek) układu oddechowego oraz … Langenscheidt Polski wyjaśnień
Usta — bezeichnet: einen Fluss in Norwegen, siehe Usta (Norwegen) einen Nebenfluss der Wetluga in Russland, siehe Usta (Wetluga) einen Nebenfluss der Wolga in Russland, siehe Usta (Wolga) ein Dorf (Derewnja) im Rajon Scharanga in der russischen Oblast… … Deutsch Wikipedia
Usta [1] — Usta, Fluß im Kreise Jaransk des russischen Gouvernements Wjätka … Pierer's Universal-Lexikon
Usta [2] — Usta (pers.), so v.w. Zend Avesta … Pierer's Universal-Lexikon
Usta — (türk., aus pers. ustâd, »Meister«), Titel der bevorzugten Sklavinnen im großherrlichen Harem. die den persönlichen Dienst bei der Sultansmutter und den Kadinen versehen. Auch für Handwerksmeister gebraucht … Meyers Großes Konversations-Lexikon
þusta- — *þusta , *þustaz germ., stark. Maskulinum (a): nhd. Mist; ne. manure; Rekontruktionsbasis: ae., ahd.; Etymologie: s. ing. *teus , Verb, leeren, Pokorny 1085; … Germanisches Wörterbuch
ústa — úst s mn. (ú ū) 1. odprtina na spodnjem delu obraza za sprejemanje hrane in za govorjenje: odpreti, zapreti usta; vzeti cigareto iz ust; obrisati se okrog ust; nesti kozarec k ustom; dati robček, roko na usta; nastaviti steklenico, trobento na… … Slovar slovenskega knjižnega jezika
usta — 1. Być na ustach wszystkich «być powszechnie wspominanym, być przedmiotem rozmów»: Najwyższy czas dowiedzieć się czegoś o słodkiej Penelope Cruz, bo już niedługo będzie na ustach wszystkich. Cosm 7/2000. 2. Coś przechodzi z ust do ust «coś jest… … Słownik frazeologiczny
usta — blp, D. ust «otwór naturalny w twarzy człowieka prowadzący do przewodu pokarmowego i oddechowego, od przodu zamknięty wargami; także same wargi» Grube, mięsiste, pełne, wydatne usta. Koralowe, karminowe, malinowe usta. Drobne, ładnie wykrojone… … Słownik języka polskiego
UStA — Als Unabhängige Studierendenschaft bezeichnet man in deutschen Bundesländern ohne verfasste Studierendenschaft, also Bayern und Baden Württemberg, eine freiwillige Organisationsform der Studierenden, die der verfassten Studierendenschaft… … Deutsch Wikipedia