-
1 uğramak
v. stop by, visit, call on, call upon, come by, drop in, drop in on, put in an appearance, experience, fall into, meet, receive, undergo, call at, come over, come round, drop around, incur, look up, run against, run in, stop in, sustain--------uğramak (limana)v. touch at -
2 uğramak
"to call by/on, to drop in on, to drop by, to stop by, to stop round, to call (in/round) (on sb), to pop in, to come over, to come round; to stop off (at/in); to meet with, to experience; to suffer, to undergo" -
3 uğramak
"1. /a/ to call in on, stop by to see (someone), or drop in on (someone) (briefly). 2. /a/ to call at, call in at, drop by, stop by (a place) (briefly). 3. /a/ (for a road) to pass through or by (a place). 4. /a/ to rush out into, dash out into (a place). 5. /a/ to meet with, encounter, or suffer (a difficulty, a disaster); to come down with (an illness). 6. to suffer misfortune at the hands of a jinn (e.g. to be paralyzed, to be struck dumb, etc.)." -
4 aşınmaya uğramak
v. degrade -
5 başarısızlığa uğramak
mire down -
6 bozguna uğramak
v. be routed, come a cropper, go smash, smash up, smash -
7 değişime uğramak
v. vary -
8 dumura uğramak
v. atrophy -
9 felâkete uğramak
v. come to grief -
10 hakarete uğramak
v. suffer an affront -
11 hayal kırıklığına uğramak
v. be disappointed -
12 hayâl kırıklığına uğramak
v. be crossed -
13 hezimete uğramak
v. be plastered -
14 iftiraya uğramak
n. fall into obloquy -
15 işinde başarısızlığa uğramak
fall down on the job -
16 kayba uğramak
v. incur losses -
17 sekteye uğramak
v. come to a standstill, come to a full stop -
18 sık uğramak
v. haunt -
19 tekrar uğramak
v. call back -
20 yenilgiye uğramak
n. take a drubbing
См. также в других словарях:
uğramak — e 1) Yola devam etmek üzere, bir yerde kısa bir süre kalmak Üç günde yalnız üç vapur iskeleye uğradı. S. F. Abasıyanık 2) Bir yerin yanından, yakınından, içinden geçmek Ona kapıdan şöyle bir uğramak isterdim. H. Taner 3) Fırlayarak çıkmak, dışarı … Çağatay Osmanlı Sözlük
akıbetine uğramak — (bir kimsenin veya bir şeyin) birinin içinde bulunduğu kötü duruma benzer bir duruma düşmek Ben Kristof Kolomb un akıbetine uğramak istemiyorum. S. F. Abasıyanık … Çağatay Osmanlı Sözlük
bozguna uğramak (veya vermek) — yenilip perişan olmak, dağılmak, hezimete uğramak Durdu ve bir anda bütün mukavemeti bozguna uğradı. P. Safa … Çağatay Osmanlı Sözlük
hezimete uğramak — bozguna veya büyük bir yenilgiye uğramak … Çağatay Osmanlı Sözlük
saldırıya uğramak — saldırı karşısında kalmak, tecavüze uğramak … Çağatay Osmanlı Sözlük
gazaba uğramak — güçlü bir kimsenin hışmına uğramak … Çağatay Osmanlı Sözlük
sekteye uğramak — kesilmek, kesintiye uğramak … Çağatay Osmanlı Sözlük
feleğin sillesine uğramak (veya sillesini yemek) — büyük bir yıkıma uğramak … Çağatay Osmanlı Sözlük
zarara uğramak — 1) kötü bir durumla karşılaşmak 2) parasal kayba uğramak … Çağatay Osmanlı Sözlük
ağır kayba uğramak — maddi ve manevi büyük zarar görmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
akamete uğramak — başarısız olmak, sonuçsuz kalmak … Çağatay Osmanlı Sözlük