-
1 tutturmak
-i, -e понуд. от tutmak1) бра́ться, принима́ться за чтоbir şarkı tutturmuş — он затяну́л пе́сню
2) наста́ивать, тверди́ть [одно́ и то же]3) -i, -e скрепля́ть (гвоздями, булавками и т. п.) -
2 tutturmak
фиксировать, закреплятьİnşaat Mühendisliği ve Mimarlık Türkçe-Rusça Sözlük ve Rus-Türkçe Sözlük > tutturmak
-
3 gazel tutturmak
петь высо́ким го́лосом -
4 gazel
I1) лит. газе́ль ( лирическое стихотворение)2) муз. пе́сня ( исполняемая одним человеком под аккомпанемент саза)••- gazel tutturmak IIсухи́е / опа́вшие ли́стья -
5 şarkı
-
6 türkü
тюркю́ ( народная песня)türkü çağırmak / söylemek — петь / исполня́ть тюркю́
türkü tutturmak — затяну́ть наро́дную пе́сню
türkü yakmak — напева́ть тюркю́
•• -
7 ıslattırmak
В, Д понуд. от ıslatmak ıslık (-ğı) свистıslattırmak çalmak — а) свисте́ть; шипе́ть (о гусе, змее); б) Д осви́стывать кого
- ı ıslattırmakla çalmak — насви́стывать [мело́дию]
ıslattırmak öttürmek — свисте́ть
ıslattırmaklа şarkı tutturmak — нача́ть насви́стывать пе́сню
См. также в других словарях:
tutturmak — tutturmak, yakalatmak II, 174 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
tutturmak — i, e 1) Tutmasını sağlamak 2) nsz Bir işe başlayıp sürdürmek, bir şeyi yapmakta olmak Urumeli Hisarı na oturmuşum / Oturmuş da bir türkü tutturmuşum. O. V. Kanık 3) nsz Aklına koyup direnmek, ısrar etmek Sakal diye tutturmuş, başka laf dinlemiyor … Çağatay Osmanlı Sözlük
ağıt yakmak (veya düzmek veya tutturmak) — ağıt söylemek Çadırı önünde, kanlı gömleği ortaya alıp ağıt yaktılar sabaha kadar. Y. Kemal … Çağatay Osmanlı Sözlük
bir yol tutturmak — bir davranış, bir tutum biçimi belirlemek Herkes bir yol tutturmuş kendince / Bir düzen kurmuş iyi kötü. B. Necatigil … Çağatay Osmanlı Sözlük
gazel tutturmak — yüksek sesle şarkı veya türkü söylemek Sonra makinelerin gemiyi sarsan temposuna uyarak yanık bir gazel tuttururdu. H. Taner … Çağatay Osmanlı Sözlük
şarkı tutturmak — bir şarkının sözlerini veya sadece bestesini seslendirmek Eğlenmek için derin bir heves doğdu, ıslıkla bir şarkı tutturdu. P. Safa … Çağatay Osmanlı Sözlük
türkü tutturmak — türkü söylemek Dikişine başlarken güzel bir türkü tutturmuştu. R. Enis … Çağatay Osmanlı Sözlük
puan tutturmak — 1) gereken sayıda puan kazanmak 2) sınavlarda istenen yere girebilmek için gerekli puanı elde etmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
işi işe tutturmak — bir yerde birkaç işi bir arada görmek … Beypazari ağzindan sözcükler
iliştirmek — i, e 1) İlişmesini sağlamak Seni bahçeye bir kenara iliştiririz. F. R. Atay 2) Bağlamak, tutturmak, eğreti takmak, hafifçe tutturmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
mandallamak — i 1) Kapı, pencere kanadını mandalla tutturmak 2) Çamaşırı mandalla tutturmak 3) Telsizlerde konuşmaları anlaşılmaz duruma getirmek için sürekli olarak düğmelere basmak … Çağatay Osmanlı Sözlük