-
1 toprak kayması
Erdrutsch m -
2 toprak kayması
геол.о́ползень -
3 toprak kayması
İnşaat Mühendisliği ve Mimarlık Türkçe-Rusça Sözlük ve Rus-Türkçe Sözlük > toprak kayması
-
4 toprak kayması
n. landslide, mudslide, landslip, slide, slip, slumping, slump, creep* * *landslip -
5 toprak kayması
тIэ къеохы-выгь -
6 toprak kayması
landslide, landslip -
7 toprak
1. subst Boden m, Erde f; (festes) Land; Land- (Reform); POL Boden m, Territorium n; Land(besitz m) n;toprağa bakmak im Sterben liegen;toprağa vermek v/t bestatten;toprağı bol olsun er/sie ruhe in Frieden! (für einen Nicht-Moslem);toprak kayması Erdrutsch m;toprak olmak sterben, (wieder) zu Erde werden2. adj irden, Ton- -
8 toprak
(-ğı)1.1) земля́toprak bağlantısı — эл. заземле́ние
toprak doldurmak — засева́ть зе́млю
toprak ekimi — земледе́лие
işlenen toprak — обраба́тываемая земля́
mümbit toprak — плодоро́дная земля́
2) по́чва; грунт; земля́toprak kayması — обва́л; о́ползень
kara toprak — а) чернозём; б) моги́ла
3) прах4) су́шаtopraka ayak basmak — вы́йти на су́шу; ступи́ть на зе́млю
5) страна́; террито́рияtoprak bütünlüğü — территориа́льная це́лостность
2.земляно́й; гли́няный; из земли́; из гли́ныtoprak kap — гли́няная посу́да
◊
toprakı bol olsun! — да поко́ится в ми́ре! (говорится о покойнике-немусульманине)◊
toprak tutsa altın olur — уда́чник, уда́чливый, везу́чий [челове́к], ему́ о́чень везёт◊
topraka vermek — преда́ть земле́, похорони́ть -
9 toprak
"1. earth, soil; dirt. 2. land. 3. elec. ground, Brit. earth. 4. earthen, earthenware, made of clay. 5. unpaved, dirt (road). 6. slang heroin, skag. -ına ağır gelmesin. I don´t like to speak ill of the dead, but... (said when one is about to say something uncomplimentary about a dead person). - aşınması geol. soil erosion. - atmak to move earth. -a bakmak to be nearing death, be at death´s door, have one foot in the grave. -ı bol olsun. May he rest in peace (said of a non-Muslim). - çekmek to haul earth (from one place to another). -ı çekmek /ı, ın/ for the earth (of a place not one´s home) to call (one) to it (said of someone who has died and been buried in a place he was only visiting temporarily). - doyursun gözünü. Nothing on earth can satisfy you!/Your greed is insatiable! -a düşmek (for a dead person) to be buried. -a girmek to be dead and buried. - işi earthenware. - kayması landslide, slump. T- Mahsulleri Ofisi the Agricultural Products Bureau (a government agency). - makinesi earthmover. - reformu land reform. - rengi 1. earth color. 2. earth-colored. - sahibi landowner. -a verilmek to be buried. -a vermek /ı/ to bury (a dead person). " -
10 landslip
toprak kaymasi -
11 landslip
toprak kayması -
12 landslide
n. toprak kayması, heyelan, göçme* * *heyelan* * *noun (a piece of land that falls down from the side of a hill: His car was buried in the landslide.) heyelân, toprak kayması -
13 landslip
n. toprak kayması, heyelan, göçme* * *toprak kayması -
14 heyelân
1. انهيال [اِنْهِيال]Anlamı: toprak kayması, kayşa2. هيل [هَيْل]Anlamı: toprak kayması, kayşa -
15 terrain
n m1 sol arazi, toprak [top'ɾak]2 emplacement toprak, arsa [aɾ'sa]3 gagner / perdre du terrain savaşta, oyunda gerilemek4 un terrain d'entente anlaşma zemini -
16 оползень
heyelan, toprak kayması, kayşa, yer kaymasıТурецко-русский словарь и русско-турецкий словарь по строительству и архитектуре > оползень
-
17 kayma
İnşaat Mühendisliği ve Mimarlık Türkçe-Rusça Sözlük ve Rus-Türkçe Sözlük > kayma
-
18 Erdrutsch
Erdrutsch m <-s; -e> toprak kayması; POL oy kayması -
19 glissement
-
20 slump
n. düşme, çökme, ani düşüş, birden düşme, ekonomik kriz, durgunluk (piyasa), toprak kayması————————v. çökmek, birden düşmek, pat diye düşmek, kaymak (toprak)* * *1. birdenbire düş (v.) 2. birdenbire düşme (n.)* * *1. verb1) (to fall or sink suddenly and heavily: He slumped wearily into a chair.) çökmek, yığılıp kalmak2) ((of prices, stocks, trade etc) to become less; to lose value suddenly: Business has slumped.) azalmak, düşmek2. noun1) (a sudden fall in value, trade etc: a slump in prices.) anî düşüş, azalma2) (a time of very bad economic conditions, with serious unemployment etc; a depression: There was a serious slump in the 1930s.) ekonomik kriz
- 1
- 2
См. также в других словарях:
toprak kayması — is., jeol. Yağışların etkisiyle toprağın alt tabakalarının gevşemesi sonucu üst tabakanın yerinden oynayarak hareket etmesi, kayşa, göçü, heyelan … Çağatay Osmanlı Sözlük
toprak — is., ğı 1) Yer kabuğunun, toz durumuna gelmiş türlü kütle kırıntılarıyla, çürümüş organik cisimlerden oluşan ve canlılara yaşama ortamı sağlayan yüzey bölümü Kara toprak. Kireçli toprak. Killi toprak. 2) sf. Yer kabuğunun bu bölümünden yapılmış… … Çağatay Osmanlı Sözlük
HEYELAN — Toprak kayması … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
heyelan — toprak kayması … Hukuk Sözlüğü
kayma — is. 1) Kaymak (II) işi 2) sin., TV Herhangi bir nedenle filmin atlaması, görüntünün perdeye veya ekrana tam olarak gelmemesi Birleşik Sözler anlam kayması toprak kayması … Çağatay Osmanlı Sözlük
göçü — is., hlk. Toprak kayması … Çağatay Osmanlı Sözlük
heyelan — is., jeol., Ar. heyelān Toprak kayması Bizi belimize kadar gömen heyelanın altından başlarımızı güç doğrultmuştuk. F. R. Atay … Çağatay Osmanlı Sözlük
kayşa — is., jeol. Toprak kayması … Çağatay Osmanlı Sözlük
heyelân — (A.) [ نﻼﻴه ] toprak kayması, heyelan … Osmanli Türkçesİ sözlüğü