-
1 fangen
fangen <fängt, fing, gefangen, h>1. v/t yakalamak, tutmak2. v/r: sich fangen k-ni top(ar)lamak, toparlanmak -
2 erholen
erholen*vrsich \erholen1) ( ausspannen) dinlenmek, istirahat etmek, başını dinlemek; ( von Krankheit) onmak ( von -den); ( von Erschöpfung, Schrecken) kendine gelmek, kendini toparlamak -
3 zusammennehmen
zusammen|nehmenalles zusammengenommen topu topu;er nahm seinen ganzen Mut zusammen bütün cesaretini topladıII vrsich \zusammennehmen kendini toplamak, toparlanmak -
4 zusammenreißen
См. также в других словарях:
toparlanmak — nsz 1) Toparlama işine konu olmak veya toparlama işi yapılmak 2) Para yönünden durumunu düzeltmek 3) Sağlığı düzelmek 4) Bir işi, bir hareketi yapmaya hazır duruma gelmek Can havliyle silkinip toparlanarak ve bütün bağlarından sıyrılarak… … Çağatay Osmanlı Sözlük
doğrulmak — nsz 1) Eğik veya eğri bir şey, düz bir duruma gelmek 2) Oturan veya yatan bir kimse toparlanmak, dik bir duruma gelmek Uzandığım yerden hafifçe doğrularak onları çizmeye başlıyorum. R. N. Güntekin 3) e Yönelmek Çocuk hızlı, paytak adımlarla… … Çağatay Osmanlı Sözlük
senli benli — sf. 1) Aşırı derecede samimi Senli benli davranışlarıyla, Turhan ın derlenip toparlanmak, ölçülü olmak için gösterdiği çabayı hiçe indiriyordu. N. Cumalı 2) zf. Aşırı ölçüde samimi olarak, teklifsiz bir biçimde Mal müdürü, vergi kâtibi, evkaf… … Çağatay Osmanlı Sözlük
toparlanma — is. Toparlanmak işi … Çağatay Osmanlı Sözlük