-
1 aç
aç1 <- çı> adj hungrig; mittellos; unersättlich; versessen (-e auf A);aç açına mit nüchternem Magen;aç bırakmak hungern lassen;aç biilaç in Not und Elend;aç kalmak sich nicht satt essen können; verarmen;aç kar(n)ına auf nüchternen Magen;karnım aç ich habe Hunger;aç susuz kalmak in Not und Elend geraten
См. также в других словарях:
aç susuz kalmak — 1) yoksulluktan yaşayamayacak bir duruma gelmek 2) yoksul bir duruma düşmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
aç — sf., çı, cı 1) Yemek yemesi gereken, tok karşıtı Aç ne yemez, tok ne demez. Divanü Lügati t Türk 2) is. Yiyecek bulamayan kimse Ben hem öksüzüm hem yetimim hem de tam 23 saattir açım. Y. K. Karaosmanoğlu 3) mec. Gözü doymaz, haris Ne aç adam. 4)… … Çağatay Osmanlı Sözlük
ağzı dili kurumak — 1) konuşamaz duruma gelmek Ağzım dilim kurudu, kız yalvara yalvara. Halk türküsü 2) susuz kalmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
su — 1. is., yu Sutaşı 2. is., yu 1) Hidrojenle oksijenden oluşan, sıvı durumunda bulunan, renksiz, kokusuz, tatsız madde, ab Dere suyu tekmil çamur. Halk kuyu suyu içmek mecburiyetinde... R. N. Güntekin 2) Bu sıvıdan oluşan kitle, deniz, akarsu… … Çağatay Osmanlı Sözlük