Перевод: со всех языков на турецкий

с турецкого на все языки

sonra

  • 21 na

    sonra prep

    Nederlands-Turks mini woordenboek > na

  • 22 nadat

    sonra prep

    Nederlands-Turks mini woordenboek > nadat

  • 23 ύστερα

    sonra, sonradan

    Ελληνικό – Τουρκικό Λεξικό > ύστερα

  • 24 хыççăн

    sonra after

    Чăваш-турккă чĕлхи Словарĕ > хыççăн

  • 25 hernach

    sonra
    sonraları

    Deutsch-Türkisch Wörterbuch > hernach

  • 26 after

    adj. sonraki, izleyen, sonra gelen
    ————————
    adv. sonra, daha sonra, ardından, arkasından
    ————————
    conj. dikten sonra
    ————————
    prep. sonra, arkasından, den sonra, izleyen, ardından, peşinden; göre
    * * *
    den sonra
    * * *
    1. preposition
    1) (later in time or place than: After the car came a bus.)...-den/dan sonra
    2) (following (often indicating repetition): one thing after another; night after night.) (birbiri) ardına, peş peşe
    3) (behind: Shut the door after you!) arkadan, ortasından, ardından
    4) (in search or pursuit of: He ran after the bus.) ardından, arkasından, peşinden
    5) (considering: After all I've done you'd think he'd thank me; It's sad to fail after all that work.) düşünülecek olursa, bakılırsa, bakınca
    6) ((American: in telling the time) past: It's a quarter after ten.) geçe, geçiyor
    2. adverb
    (later in time or place: They arrived soon after.) (bir şey)den sonra, daha sonra
    3. conjunction
    (later than the time when: After she died we moved house twice.) (bir şey)den daha sonra, daha sonraki bir zamanda
    - afterthought
    - afterwards
    - after all
    - be after

    English-Turkish dictionary > after

  • 27 après

    I
    1 dans le temps sonra ['sonɾa]

    Il est parti après avoir tout rangé. — Her şeyi yerleştirdikten sonra gitti.

    Il viendra après qu'il aura terminé. — Bitirdikten sonra gelecek.

    2 dans l'espace sonra ['sonɾa]

    Prenez à droite après le feu. — Işıktan sonra sağa dönün.

    3 après tout nihayet

    Après tout, tu es libre. — Nihayet, serbestsin.

    4 d'après -e göre

    D'après lui, il serait parti en voyage. — Ona göre, seyahate çıkmış olacak.

    5 demander après qqn birini istemek
    II
    1 dans le temps daha sonra

    Je viendrai après. — Daha sonra geleceğim.

    2 dans l'espace sonra ['sonɾa]

    Vous tournez juste après. — Hemen sonra saparsınız.

    Dictionnaire Français-Turc > après

  • 28 posthumous

    adj. öldükten sonra gerçekleşen, öldükten sonra olan, ölümünden sonra yayınlanan, babasının ölümünden sonra doğan
    * * *
    ölüm sonrası
    * * *
    ['postjuməs]
    1) (happening, coming etc to a person after his death: the posthumous publication of his book.) ölümünden sonra
    2) ((of a child) born after its father has died.) babasının ölümünden sonra doğan

    English-Turkish dictionary > posthumous

  • 29 darauf

    darauf ['da:raʊf, da'raʊf] adv
    1) ( räumlich) üzerinde;
    im Zimmer stand ein Tisch, \darauf lagen Bücher odada bir masa duruyordu, üzerinde kitaplar vardı
    2) ( zeitlich) sonra; ( danach) ondan sonra, bundan sonra;
    bald \darauf kısa bir zaman sonra;
    am \darauf folgenden Tag ertesi günü;
    eine Woche \darauf bir hafta sonra;
    \darauf sagte er... ondan sonra... dedi
    3) ( auf dieses)
    \darauf freue ich mich schon buna şimdiden sevindim;
    \darauf steht Gefängnis bunun cezası hapistir;
    ich bin stolz \darauf ondan gurur duyuyorum;
    Sie können sich \darauf verlassen ona güvenebilirsiniz;
    das kommt \darauf an bu, duruma bakar;
    lasst uns \darauf anstoßen bunun şerefine kadehleri tokuşturalım

    Wörterbuch Deutsch-Türkisch Kompakt > darauf

  • 30 after

    -den sonra; -in ardindan, arkasindan, pesinden;... nedeniyle, yüzünden, -den sonra; -e ragmen; -in pesinde, arayisinda; hakkinda, sonra, daha sonra, -den sonra, -den sonra, sonraki, izleyen; kiça yakin

    English to Turkish dictionary > after

  • 31 suite

    n f
    1 prolongement devam [de'vam]
    2 série birbirini izleme
    à la suite ardından
    3 sonuç [so'nuʧ]
    donner suite à qqch olumlu yanıt vermek

    Ils n'ont pas donné suite à ma demande. — Başvuruma olumlu yanıt vermediler.

    5 escorte maiyet [maːi'jet]

    Il a trouvé un emploi à la suite de sa formation. — Mesleki eğitiminden sonra iş buldu.

    7 de suite ardarda
    8 par la suite sonra

    Je ne l'ai plus revu par la suite. — Onu sonra bir daha görmedim.

    9 faire suite à qqch sonra gelmek, oluşmak

    Cette décision fait suite à une enquête. — Bu karar bir soruşturmadan sonra alındı.

    Dictionnaire Français-Turc > suite

  • 32 nach

    nach [na:x]
    1) ( Richtung) -e (doğru); ( Länder-, Ortsnamen) -e;
    \nach Berlin/\nach Deutschland Berlin'e/Almanya'ya;
    \nach Norden/\nach Süden kuzeye/güneye;
    \nach oben/\nach rechts yukarıya/sağa;
    von links \nach rechts soldan sağa (doğru);
    \nach Hause eve;
    ( sich) \nach außen/innen öffnen dışa/içe doğru aç(ıl) mak
    2) ( Reihenfolge) sonra;
    \nach Christus İsa'dan sonra;
    \nach der Arbeit işten sonra;
    sie kam \nach zehn Minuten on dakika (geçtikten) sonra geldi;
    \nach allem, was geschehen ist bütün bu olanlardan sonra;
    einer \nach dem anderen sırayla;
    \nach Ihnen, bitte! buyurun, geçin lütfen!
    3) ( Uhrzeit)
    es ist fünf ( Minuten) \nach sechs saat altıyı beş (dakika) geçiyor;
    um Viertel \nach ging er çeyrek geçe gitti
    4) ( zufolge, gemäß) -e (göre);
    je \nach göre;
    je \nach Größe boya göre;
    der Breite/Länge \nach enlemesine/boylamasına;
    \nach allem, was ich weiß bildiğim kadarıyla;
    dem Alter \nach yaşına göre;
    allem Anschein \nach öyle görünüyor ki, görünüşe göre;
    das ist nicht \nach meinem Geschmack bu benim zevkime göre değil;
    meiner Meinung \nach bence, bana göre, benim düşünceme göre;
    \nach italienischer Art İtalyan usulüne göre;
    die Uhr \nach dem Radio stellen saati radyoya göre ayarlamak
    II adv;
    alle mir \nach! herkes beni takip etsin!, herkes arkamdan gelsin!;
    \nach und \nach ( allmählich) yavaş yavaş; ( mit der Zeit) zamanla;
    \nach wie vor ( immer noch) hâlâ; ( wie immer) her zamanki gibi; ( wie bisher) şimdiye kadarki gibi

    Wörterbuch Deutsch-Türkisch Kompakt > nach

  • 33 дальше

    daha uzak; sonra
    * * *
    1) (сравн. ст. от далёкий и далеко) daha uzak; daha uzakta
    2) (затем, потом) sonra

    ну, уе́дем мы, а да́льше что? — peki gittik, sonra?

    что бы́ло да́льше? — sonra ne oldu?

    поду́май, что бу́дет да́льше! — sonrasını düşün!

    ты послу́шай, что бы́ло да́льше! — gerisini dinle!

    3) в соч.

    мы пошли́ да́льше — yürümeye devam ettik

    он не собира́ется учи́ться да́льше — öğrenime devam edecek değildir

    да́льше мы пошли́ пешко́м — yolumuza yaya devam ettik

    да́льше э́того он не пойдёт — bundan daha ileriye / bunun daha ötesine gitmez

    дава́й да́льше! (пой, читай и т. п.)arkası gelsin!

    ••

    не ви́деть да́льше своего́ но́са — burnunun ucundan ilerisini görmemek

    Русско-турецкий словарь > дальше

  • 34 после

    врз
    1) нареч. sonra

    об э́том (поговори́м) по́сле — onu sonra konuşuruz

    об э́том я узна́л уже́ по́сле — bunu sonradan öğrendim

    2) предлог üzerine; ertesinde

    по́сле э́того слу́чая — bu olay / vaka üzerine

    по́сле его́ сме́рти — ölümü üzerine, öldükten / ölümünden sonra

    по́сле сто́льких приготовле́ний — bunca hazırlık üzerine

    по́сле войны́ — savaştan sonra, savaş sonrasında

    на сле́дующий день по́сле э́того собы́тия — bu olayın ertesi günü

    сра́зу же по́сле вы́боров — seçimlerin hemen ertesinde

    Русско-турецкий словарь > после

  • 35 прошествие

    с

    по проше́ствии — sonra

    по проше́ствии мно́гих лет — yıllarca sonra

    по проше́ствии сто́льких лет — bunca yıllar sonra

    по проше́ствии сро́ка — süresi dolunca / dolduktan sonra

    Русско-турецкий словарь > прошествие

  • 36 через

    -dan; ile,
    aracılığıyla,
    kanalıyla; sonra
    * * *
    1) ...dan

    перейти́ че́рез мост — köprüden geçmek

    че́рез ре́ку есть мост — nehir üzerinde bir köprü var

    прое́хать че́рез лес — orman içinden geçmek

    перевали́ть че́рез хребе́т — sıradağı aşmak

    прони́кнуть в дом че́рез окно́ — evin içine pencereden girmek

    э́кспорт това́ров, осуществля́емый страно́й че́рез э́тот порт,... — ülkenin bu limandan yaptığı ihracat...

    он посмотре́л на нас че́рез плечо́ — bize omuzu üzerinden baktı

    мы пое́дем че́рез Ки́ев — Kiev yoluyla gideceğiz

    2) ...dan; ile; aracılığıyla, kanalıyla

    сообщи́ть че́рез газе́ту — gazeteden duyurmak

    обрати́ться с про́сьбой че́рез дире́кцию — müdürlük kanalıyla müracaatta bulunmak

    гла́дить че́рез вла́жную тря́пку — nemli bezle ütülemek

    э́то сло́во пи́шется че́рез два "и" — bu kelime iki "i" ile yazılır

    я верну́сь че́рез час — bir saat sonra dönerim

    че́рез киломе́тр на́ша маши́на ста́ла — bir kilometre yol aldıktan sonra arabamız pan yaptı

    4) в соч.

    бри́ться че́рез день — gün aşırı tıraş olmak

    принима́йте лека́рство че́рез три часа́ — ilaçtan her üç saatte bir alınız

    пры́гать че́рез две ступе́ньки — basamakları ikişer ikişer atlamak

    Русско-турецкий словарь > через

  • 37 afterwards

    adv. sonra, ondan sonra, sonradan, daha sonra
    * * *
    adverb (later or after something else has happened or happens: He told me afterwards that he had not enjoyed the film.) daha sonra, sonradan

    English-Turkish dictionary > afterwards

  • 38 later on

    daha sonra, sonradan
    * * *
    daha sonra
    * * *
    (at a later time: He hasn't arrived yet but no doubt he'll be here later on.) daha sonra, sonra

    English-Turkish dictionary > later on

  • 39 next

    adj. sonraki, ertesi, bir dahaki, bitişik
    ————————
    adv. daha sonra, bir sonra, ardından
    ————————
    n. sonraki, bir sonraki, bir dahaki
    ————————
    prep. en yakın, yanında, yanına, yanısıra, neredeyse, hemen hemen
    * * *
    1. sonra (adv.) 2. sonraki (adj.) 3. sonraki
    * * *
    [nekst] 1. adjective
    (nearest in place, time etc: When you have called at that house, go on to the next one; The next person to arrive late will be sent away; Who is next on the list?) bir sonraki, yanı başındaki
    2. adverb
    (immediately after in place or time: John arrived first and Jane came next.) ondan hemen sonra
    3. pronoun
    (the person or thing nearest in place, time etc: Finish one question before you begin to answer the next; One minute he was sitting beside me - the next he was lying on the ground.) (bir) sonraki
    - next best, biggest, oldest
    - next door
    - next to

    English-Turkish dictionary > next

  • 40 subsequent to

    adv. sonra, daha sonra, takiben
    * * *
    den sonra
    * * *
    (after: The child became ill subsequent to receiving an injection against measles.)...-den sonra

    English-Turkish dictionary > subsequent to

См. также в других словарях:

  • sonra — 1. zərf Bir işin, hadisənin baş verməsində zaman ardıcıllığı göstərən zaman zərfi. Əvvəlcə müəllim, sonra uşaqlar danışdı. – Qonaq əvvəlcə Bayramla, sonra da Məşədibəylə vidalaşıb çıxdı. M. Hüs.. On beş gün sonra aparılan işlərin ilk nəticəsi… …   Azərbaycan dilinin izahlı lüğəti

  • sonra — zf. 1) Daha ileri bir zamanda, müteakiben, önce karşıtı Hadi sen git yağmur bastırmadan ben sonra gelirim. A. İlhan 2) Daha uzak ve ileri bir yerde Bahçeden sonra geriye dönerek biraz da sokaklarda dolaştık. R. N. Güntekin 3) Makam, sıra, değer… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • Beş Yıl Önce, On Yıl Sonra — Жанры поп музыка Годы 1981 наст. время Страна …   Википедия

  • neden sonra — zf. 1) Aradan bir hayli zaman geçince O adamın neden sonra ismini öğrendiler. Y. K. Beyatlı 2) İş işten geçtikten sonra Şu karşıdan gelen dilber / Gelir amma neden sonra Âşık Ömer …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • Beş Yıl Önce, On Yıl Sonra — (5 years ago, 10 years later) was a Turkish band of the 1980s.They represented Turkey at the Eurovision Song Contest 1984 with the song Halay and reached 12th position and 37 points.The members of the band were Nilgün Onatkut, Atakan Ünüvar,… …   Wikipedia

  • Beş Yıl Önce, On Yıl Sonra — (türk.: fünf Jahre früher, zehn Jahre später) war eine türkische Band aus den 1980er Jahren. Sie vertraten die Türkei beim Eurovision Song Contest 1984 mit dem Lied Halay und belegten Rang zwölf, was damals für dieses Land eine gute Platzierung… …   Deutsch Wikipedia

  • balık ağa girdikten sonra aklı başına gelir — insan, tedbirsizliği yüzünden bir felakete uğradıktan ve iş işten geçtikten sonra neden şöyle yapmadım, neden böyle yapmadım diye üzülür anlamında kullanılan bir söz …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • evvela can, sonra canan — önce can, sonra sevgili anlamında kullanılan bir söz …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kasımdan on gün evvel ek, on gün sonra ekme — ekim zamanı kasımdan on gün önce biter, kasımdan on gün sonra ekilen tohum verimli olmaz anlamında kullanılan bir söz …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • önce can sonra canan — insanlar bencildir, önce kendilerini, sonra yakınlarını düşünürler anlamında kullanılan bir söz …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • tekerlek kırıldıktan sonra yol gösteren çok olur — sonucu kötü çıktıktan sonra bir davranış üzerine akıl öğreten çok bulunur anlamında kullanılan bir söz …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Поделиться ссылкой на выделенное

Прямая ссылка:
Нажмите правой клавишей мыши и выберите «Копировать ссылку»