-
1 sokmak
v. stick, insert, let in, take into, thrust, tuck in, tuck, dig into, drive, put in, put, enter, instill, sting, bite, drag, engraft, immerse, implicate, ingraft, inject, instil, involve, land, pitchfork, poke, ram, sink into, slide in, work up--------sokmak (arı vs.)v. sting--------sokmak (duruma)v. send--------sokmak (yılan)v. strike* * *pierce -
2 sokmak
"to thrust into, to insert, to stick in, to put in, to plunge into, to dip, to poke; to let in; to sting, to bite; to introduce; to involve, to embroil; to put sb through sth, to put to" -
3 sokmak
"1. /ı, a/ to insert in, thrust in, shove in, stick in, put in. 2. /ı, a/ to let (someone, something) in, admit (someone, something) to (a place), allow (someone, something) to enter. 3. /ı, a/ to smuggle (someone, something) into. 4. /ı/ (for an insect) to sting or bite; (for a snake) to bite." -
4 deliğe sokmak
v. hole, hole out--------deliğe sokmak (bilardo)v. pocket -
5 gizlice sokmak
gizlice sokmak (mektup vb.)v. smuggle -
6 oyuna sokmak
oyuna sokmak (yedek)v. send in -
7 araya sokmak
v. thrust in* * *insert -
8 düzene sokmak
v. pace* * *adjust -
9 hassas hale sokmak
sensitization -
10 yoluna sokmak
correct -
11 aklına sokmak
v. implant, impress -
12 arasına sokmak
v. interpolate -
13 baskıya sokmak
v. edit -
14 batağa sokmak
v. bog, bog down -
15 başkasının işine burnunu sokmak
v. pry into smb.'s affairsTurkish-English dictionary > başkasının işine burnunu sokmak
-
16 başını belâya sokmak
get into mess, get into hot water -
17 başını derde sokmak
v. entangle -
18 bilardo topunu deliğe sokmak
v. pot -
19 bilgisayar programına sokmak
v. computerize -
20 burnunu sokmak
put one's nose into, poke one's nose into, thrust one's nose into, put one's oar in
См. также в других словарях:
sokmak — sokmak, delmek, döverek inceltmek, toplamak I, 425; I I,18; III, 142bkz: sukmak … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
sokmak — i, ar 1) İçine veya arasına girmesini sağlamak 2) e Bir yere girmesini sağlamak, içeri almak Bizi içeriye aldı ve küçük bir odaya soktu. F. R. Atay 3) Bıçak, çakı, iğne vb. batırmak, saplamak 4) Böcek, zehirli hayvan iğnesini batırmak veya… … Çağatay Osmanlı Sözlük
sokmak — (sokmağ) büyük yollarda münşaib olan dar yol … Çağatay Osmanlı Sözlük
işkenceye sokmak — maddi veya manevi sıkıntı vermek, zora sokmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
kafasını sokmak — barınabilecek bir yere yerleşmek, başını sokmak Bazen yapayalnız, kafasını sokacak bir damdan mahrum, aç, avare dolaşmış. H. E. Adıvar … Çağatay Osmanlı Sözlük
cendereye sokmak — manevi baskı altına almak Yanımızdaki kızı umursamadığımızı göstermek için kör olası bir gururla kendimizi cendereye soktuğumuz çağlar. H. Taner … Çağatay Osmanlı Sözlük
çomak sokmak (veya koymak) — bir işi aksatan, engelleyen davranışta bulunmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
felfelek sokmak — (birinin içine) birini kuşkuya düşürmek ... sen beni bekle, bir gün seni alırım, diye kıza bir felfelek sokmuş. R. N. Güntekin … Çağatay Osmanlı Sözlük
fit vermek (veya sokmak) — 1) (birine) birini başkasına karşı kışkırtmak, arayı açmak 2) (birine) kuşku uyandırmak Muhtar, paraları alıp kaçmış olmasınlar diye zihnine bir fit sokmaya bakıyor. R. N. Güntekin … Çağatay Osmanlı Sözlük
kundak sokmak (veya koymak) — 1) yangın çıkarmak için bir yere tutuşmuş yağlı bez parçası koymak 2) mec. ara bozacak bir söz söylemek veya böyle bir davranışta bulunmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
nifak sokmak — ara açmak, bozgunculuk yapmak Bülent ile haminnesinin arasına derin bir nifak sokmuştu. R. N. Güntekin … Çağatay Osmanlı Sözlük