-
1 عرض
Iعَرَض1. semptomAnlamı: bulgu, araz2. sendrom3. arazAnlamı: hastalık belirtileri, semptom4. tesadüfîAnlamı: rast gelecek şekilde5. kazaenAnlamı: rastgele, tesadüfen6. kazaraAnlamı: rastgele, tesadüfenIIعَرَضَ1. açımlamakAnlamı: şerh etmek, açıklamak2. göstermekAnlamı: görülmesini sağlamak3. belirmekAnlamı: ortaya çıkmak4. sergilemekAnlamı: teşhir etmek, satmak amacıyla malı görülecek bir yere koymak5. önermekAnlamı: teklif etmek6. tarifعَرْض1. açıAnlamı: insanın görüşü2. kafaAnlamı: zihniyet, görüş3. mülâhazaAnlamı: düşünce4. sunuşAnlamı: sunmak işi veya biçimi5. görüşAnlamı: gözle bir şeyi algılama yetisi6. ibrazAnlamı: ortaya koyma, meydana çıkarma7. teklifAnlamı: öneri8. gözAnlamı: bakış, görüşIVعُرْض1. midiAnlamı: orta2. averajAnlamı: ortalama, sayı farkıVعِرْض1. şerefAnlamı: onur2. ırz -
2 أعراض
sendrom; semptom -
3 عرض
açı; açımlamak; araz; averaj; belirmek; görüş; göstermek; göz; ırz; ibraz; kafa; kazaen; kazara; midi; mülâhaza; önermek; sendrom; semptom; sergilemek; sunuş; şeref; tarif; teklif; tesadüfî -
4 أعراض
См. также в других словарях:
semptom — is., tıp, Fr. symptôme Bulgu … Çağatay Osmanlı Sözlük
bulgu — is. 1) Var olduğu hâlde bilinmeyeni bulup ortaya çıkarma işi ve bu işin sonunda elde edilen şey 2) Araştırma verilerinin çözümlenmesinden çıkarılan bilimsel sonuç, netice Banka bu gibi bulguları işletmek için para veren bir kurumdur. 3) tıp… … Çağatay Osmanlı Sözlük