-
1 selâm almak
v. take the salute -
2 selam
"1. greeting, salutation, hello. 2. mil. salute. 3. colloq. Hello!/Hi! -ını almak /ın/ to return (someone´s) greeting, greet (someone) in return; to say hello to (someone) in return. - dur! mil. Present arms! -a durmak to rise respectfully, stand up respectfully (in someone´s presence, as someone passes). -ını esirgemek /dan/ to refuse to greet (someone); to refuse to say hello to (someone). - etmek/göndermek /a/ to send (someone) one´s regards, say hello to. -ı sabahı kesmek /la/ to break off relations with (someone), stop speaking to (someone). - söylemek /a, dan/ to give (someone) (one´s) regards, send (one´s) regards to (someone), say hello to: Ona benden selam söyle. Give him my regards. Ali sana selam söyledi. Ali sends you his regards./Ali says hello. - vermek 1. /a/ to greet (someone). 2. to turn one´s head to the right and to the left at the end of the namaz. - verip borçlu çıkmak to throw out a proposal and then get saddled with the job of carrying it out; to open one´s mouth and thus get landed with a job."
См. также в других словарях:
selam almak — birinin selamlamasına karşılık vermek ... pazara indiği zaman kendine verilen selamı bile almıyordu. Ö. Seyfettin … Çağatay Osmanlı Sözlük
selam — is., Ar. selām Bir kimseyle karşılaşıldığında, birinin yanına gidildiğinde veya yanından uzaklaşıldığında kendisine söz ve işaretle bir nezaket gösterisi yapma, esenleme, merhaba Birleşik Sözler selam otu selam sabah selamünaleyküm selamünkavlen… … Çağatay Osmanlı Sözlük
SELAM — Ayıplardan, âfetten sâlim oluş. Selâmet, emniyet. Sulh. Asâyiş. Bütün korktuklarından emin olma. * Allah ın (C.C.) rızasına erişmek için mü minlerin birbirlerine yaptığı dua. Mü minler birbirleriyle karşılaştıklarında büyük küçüğe; yürüyen… … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
REDD-İ SELÂM — Selâm verenin selâmını almak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
yer — is., gök b. 1) Dünya 2) Bir şeyin, bir kimsenin kapladığı veya kaplayabileceği boşluk, mahal, mekân İzinsiz bir yere gitmek ne haddime? M. Ş. Esendal 3) Gezinilen, ayakla basılan taban Ayıp bir şey gördü mü kulaklarına kadar kızarıyor, gözünü… … Çağatay Osmanlı Sözlük
bir — is. 1) Sayıların ilki 2) Bu sayıyı gösteren 1, I rakamlarının adı 3) sf. Bu sayı kadar olan Bir kalem. 4) sf. Herhangi bir varlığı belirsiz olarak gösteren (sayı) Bir adam sizi arıyor. 5) sf. Tek Allah birdir. 6) sf. Beraber Hep biriz, ayrılmayız … Çağatay Osmanlı Sözlük