-
1 czochrać
saýmak -
2 potargać
saýmak -
3 mniemać
äsgermek; çaklamak; çenlemek; hasaplamak; osmak; oylamak; oýlamak; öýtmek; saýmak -
4 myśleć
diýmek; hyýallanmak; niýetlemek; öýtmek; saýmak; ýakymsyz; ynanmak -
5 pomyśleć
öýtmek; saýmak -
6 rozpatrywać
äsgermek; barlamak; esetmek; hasaplamak; oylamak; saýmak; ýaltaklamak -
7 rozważać
äsgermek; aylamak; aýlamak; çaramak; hasaplamak; maslahatlaçmak; oylamak; saýmak; semek -
8 rozważyć
äsgermek; hasaplamak; oylamak; saýmak -
9 sądzić
aňmak; aňsyrmak; çaklamak; çenlemek; çytalaşmak; düşünmek; dyrjaşmak; görmek; janykmak; osmak; oýlamak; öýtmek; saýmak; synanmak; ynanmak -
10 uważać
hasap; öýtmek; sagat; sanamak; saýmak; seretmek; sifrlemek; ynanmak -
11 zastanawiać
aňalmak; aylamak; aýlamak; ölşermek; öýtmek; saýmak
См. также в других словарях:
saymak — i, ar 1) Bir şeyin kaç tane olduğunu anlamak için bunları birer birer elden veya gözden geçirmek, sayısını bulmak Nara sormuşlar: Tanelerin kaç tane? Yiyenler saysın bana ne demiş. B. R. Eyuboğlu 2) Sayıları arka arkaya söylemek Birden ona kadar… … Çağatay Osmanlı Sözlük
nabzını saymak — bir dakikadaki kalp atışını saymak … Çağatay Osmanlı Sözlük
geri saymak — geriye doğru saymak … Çağatay Osmanlı Sözlük
fasulye gibi kendini nimetten saymak — (biri) kendine çok değer vermek, kendini bir şey sanmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
meşru saymak — geçerli bulmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
mübah görmek (veya saymak) — hoş görmek, sakıncasız bulmak Kendine mübah gördüğünü bana yasak ederek beni susturmak mı istiyordun? P. Safa … Çağatay Osmanlı Sözlük
ödev bilmek (veya saymak) — bir şey yapmayı kendisi için yerine getirilmesi zorunlu bir iş olarak kabul etmek, borç bilmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
sövüp saymak — aralıksız küfürler sıralamak, uzun uzadıya söverek yermek Kılıksız kıyafetsiz adamlardan biri güya kapımızdan içeri dalarak bize sövüp saymaya başlamış sanırdım. Y. K. Karaosmanoğlu … Çağatay Osmanlı Sözlük
üvey evlat gibi tutmak (veya saymak) — horlanmak, haksızlık etmek, iyi davranmamak Sanatçıyı üvey evlat sayma huyumuz yine değişmedi. H. Taner … Çağatay Osmanlı Sözlük
zaaf saymak — eksiklik olarak görmek Öteki, bütün bunları bir zaaf sayarak bu sefer ondan borç almış, ödememiş. S. F. Abasıyanık … Çağatay Osmanlı Sözlük
dalga saymak — 1) boş ve aylak durmak 2) yersiz ve gereksiz şeylerle uğraşmak … Çağatay Osmanlı Sözlük