-
1 Stuhl
1) ( Möbel) sandalye;elektrischer \Stuhl elektrikli sandalye;zwischen zwei Stühlen sitzen ( fig) iki şık arasında kalmak2) rel taht;4) (Lehr\Stuhl) kürsü -
2 Drehstuhl
Drehstuhl m döner sandalye -
3 Klappstuhl
Klappstuhl m açılır kapanır sandalye -
4 Korbstuhl
Korbstuhl m hasır sandalye -
5 Rollstuhl
Rollstuhl m tekerlekli sandalye -
6 Rollstuhlfahrer
Rollstuhlfahrer m, Rollstuhlfahrerin f tekerlekli sandalye kullanan -
7 Rollstuhlfahrerin
Rollstuhlfahrer m, Rollstuhlfahrerin f tekerlekli sandalye kullanan -
8 Schaukelstuhl
Schaukelstuhl m salıncaklı sandalye -
9 Stuhl
Stuhl1 m <-s; ÷e> sandalyeStuhl haben büyük aptes bozmak -
10 Armstuhl
Armstuhl mkolçaklı sandalye -
11 aus
aus [aʊs]I präper sah \aus dem Fenster pencereden baktı;\aus der Flasche trinken şişeden içmek;trink bitte nicht \aus der Flasche! lütfen şişeden içme!;\aus der Mode kommen modası geçmek;\aus dem Gleichgewicht kommen dengesi bozulmak;ich komme \aus Deutschland ben Almanya'dan geliyorum;dieser Stuhl stammt \aus dem 18. Jahrhundert bu sandalye 18. yüzyıldandır2) ( begründend)\aus Versehen yanlışlıkla;\aus Mitleid acıyarak, merhameten;\aus Angst korkudan;\aus diesem Anlass bu vesileyle;das weiß ich \aus Erfahrung başımdan geçtiği için bunu biliyorum3) ( beschaffen) -den;\aus Glas camdan4) ( sonstige)\aus der Sache ist nichts geworden o işten bir şey çıkmadı;was ist \aus ihr geworden? ona ne oldu acaba?;das ist doch \aus der Mode! bunun modası geçti artık!II advdas Spiel ist \aus oyun bitti;zwischen ihnen ist es \aus onların ilişkisi bitti;jetzt ist alles \aus artık her şey bitti2) ( ausgeschaltet) kapalı;das Licht ist \aus ışık kapalı;Licht \aus! ışığı kapa!3) sport aut;der Ball war \aus top auta çıkmıştıauf etw \aus sein bir şeye;von hier \aus buradan;vom Turm \aus konnte man den Fluss sehen kuleden ırmak görülüyordu -
12 Klappstuhl
katlanır sandalye -
13 Korb
-
14 Rollstuhl
tekerlekli sandalye, tekerlekli koltuk -
15 Rollstuhlfahrer
tekerlekli sandalye kullanan (kimse) -
16 Stuhlbein
Stuhlbein ntsandalye ayağı -
17 wackeln
wackeln ['vakəln]vider Stuhl wackelt sandalye sallanıyor;mit dem Kopf \wackeln başını sallamakmit den Hüften \wackeln kalça kıvırmak -
18 Stuhl
m.iskemlem.makamsandalye
См. также в других словарях:
sandalye — is., Ar. ṣandaliyye 1) Arkalıklı, kol koyacak yerleri olmayan, bir kişilik oturma eşyası Sandalyelerimizden doğrulduk, el sıktık, yer gösterdik. R. H. Karay 2) mec. Makam, koltuk, mevki Bunların gençliğe karşı aldıkları vaziyeti ben biraz… … Çağatay Osmanlı Sözlük
sandalye kavgası — is. Makam kapmak veya makamını yitirmemek için gösterilen çaba … Çağatay Osmanlı Sözlük
elektrikli sandalye — is. Bazı ülkelerde ölüm cezasının uygulanmasında kullanılan araç … Çağatay Osmanlı Sözlük
kolçaklı sandalye — is. Taşıyıcı kısımları masif malzemeden yapılan, oturma yüzeyi ve arkalığı genellikle elastik olan tek kişinin oturabileceği mobilya … Çağatay Osmanlı Sözlük
tekerlekli sandalye — is. Sakatların bir yere gidebilmek için kullandıkları tekerlekleri olan oturma aracı, tekerlekli koltuk … Çağatay Osmanlı Sözlük
iskembe — sandalye … Beypazari ağzindan sözcükler
sandelle — sandalye … Beypazari ağzindan sözcükler
Republik Türkei — Türkiye Cumhuriyeti Republik Türkei … Deutsch Wikipedia
Sehenswürdigkeiten in der Türkei — Türkiye Cumhuriyeti Republik Türkei … Deutsch Wikipedia
TBMM — Der Plenarsaal Die Große Nationalversammlung der Türkei (Türkisch: Türkiye Büyük Millet Meclisi, TBMM) ist das Parlament der Türkei mit Sitz in Ankara. Sie besteht seit 1995 aus 550 Abgeordneten. Das Budget für das Jahr 2008 beträgt 370.168.000… … Deutsch Wikipedia
Tourismus in der Türkei — Türkiye Cumhuriyeti Republik Türkei … Deutsch Wikipedia