-
1 sabâ
arapça صبا 1.meltem, gündoğusunden esen yel. 2.sabâ makamı. -
2 зранку
saba -
3 ранковий
saba...; ранкова прогулянка – saba kezintisi; ранкова гімнастика – saba gimnastikası -
4 جاف
Iجافٍ1. görgüsüzAnlamı: görgüsü olmayan2. nezaketsizAnlamı: nazik olmayan3. magandaAnlamı: yontulmamış, kaba saba, görgüsüz kimse4. abullabutAnlamı: hantal, kaba ve anlayışsız kimse5. hamhalatAnlamı: kaba saba, görgüsüz6. nobranAnlamı: davranışı kaba7. kabaAnlamı: terbiyesi, görgüsü kıt, nezaketsiz8. palikaryaAnlamı: kabadayı9. barbarAnlamı: uygarlaşmamış, kaba ve kırıcıIIجافّ1. kısırAnlamı: (toprak için) ürün vermeyen2. görgüsüzAnlamı: görgüsü olmayan3. nezaketsizAnlamı: nazik olmayan4. hamhalatAnlamı: kaba saba, görgüsüz5. bıktırıcıAnlamı: bıkkınlık verici6. magandaAnlamı: yontulmamış, kaba saba, görgüsüz kimse7. abullabutAnlamı: hantal, kaba ve anlayışsız kimse8. nobranAnlamı: davranışı kaba9. kabaAnlamı: terbiyesi, görgüsü kıt, nezaketsiz10. kuruAnlamı: suyu, nemi olmayan11. palikaryaAnlamı: kabadayı12. barbarAnlamı: uygarlaşmamış, kaba ve kırıcı13. bayatAnlamı: taze olmayan -
5 غليظ
I1. koyuAnlamı: yoğunluğundan dolayı güç akan2. derinAnlamı: çok yoğun olanIIغَلِيظ1. densizAnlamı: yakışıksız, saygısızca davranan2. hırboAnlamı: sersem, salak ve kaba saba3. görgüsüzAnlamı: görgüsü olmayan4. nezaketsizAnlamı: nazik olmayan5. abullabutAnlamı: hantal, kaba ve anlayışsız kimse6. magandaAnlamı: yontulmamış, kaba saba, görgüsüz kimse7. hamhalatAnlamı: kaba saba, görgüsüz8. nobranAnlamı: davranışı kaba9. kabaAnlamı: terbiyesi, görgüsü kıt, nezaketsiz10. engebeAnlamı: yer biçimi, yer şekilleri, arıza11. hödükAnlamı: görgüsüz, kaba, anlayışı kıt (kimse)12. hantalAnlamı: kaba ve kocaman, iri13. kalın14. kırıcıAnlamı: kaba, sert15. yoğunAnlamı: kalın16. bayağıAnlamı: aşağılık -
6 فج
Iفَجّdar boğazAnlamı: kısıkIIفِجّ1. densizAnlamı: yakışıksız, saygısızca davranan2. hırboAnlamı: sersem, salak ve kaba saba3. görgüsüzAnlamı: görgüsü olmayan4. hamhalatAnlamı: kaba saba, görgüsüz5. magandaAnlamı: yontulmamış, kaba saba, görgüsüz kimse6. abullabutAnlamı: hantal, kaba ve anlayışsız kimse7. hödükAnlamı: görgüsüz, kaba, anlayışı kıt (kimse)8. kabaAnlamı: terbiyesi, görgüsü kıt, nezaketsiz9. hantalAnlamı: kaba ve kocaman, iri10. kırıcıAnlamı: kaba, sert11. yeşilAnlamı: olmamış, ham (meyve) -
7 فظ
فَظّ1. hırboAnlamı: sersem, salak ve kaba saba2. densizAnlamı: yakışıksız, saygısızca davranan3. mors4. görgüsüzAnlamı: görgüsü olmayan5. nezaketsizAnlamı: nazik olmayan6. abullabutAnlamı: hantal, kaba ve anlayışsız kimse7. magandaAnlamı: yontulmamış, kaba saba, görgüsüz kimse8. hamhalatAnlamı: kaba saba, görgüsüz9. nobranAnlamı: davranışı kaba10. hödükAnlamı: görgüsüz, kaba, anlayışı kıt (kimse)11. hantalAnlamı: kaba ve kocaman, iri12. kabaAnlamı: terbiyesi, görgüsü kıt, nezaketsiz13. işlenmemiş14. görmemiş15. kırıcıAnlamı: kaba, sert16. bayağıAnlamı: aşağılık -
8 грубый
kaba; kaba saba* * *1) врз kaba; kabaca; dürüştстол гру́бой рабо́ты — kaba bir masa
гру́бая (ручна́я) рабо́та — kaba iş
гру́бый чертёж — kabataslak bir (teknik) resim
гру́бая ткань, ткань гру́бой вы́делки — kaba kumaş
гру́бое сло́во — diri / dürüşt söz
гру́бое обраще́ние — dürüst muamele
извини́(те) за гру́бое выраже́ние — sözüm yabana
прибега́ть к гру́бой си́ле — kaba kuvvete başvurmak
гру́бое вмеша́тельство — kaba bir müdahale
по гру́бому подсчёту — kabaca bir hesapla
гру́бая оши́бка — fahiş hata
2) ( о человеке) kaba; kaba saba ( нечуткий) -
9 جلف
جلْف1. görgüsüzAnlamı: görgüsü olmayan2. nezaketsizAnlamı: nazik olmayan3. nobranAnlamı: davranışı kaba4. abullabutAnlamı: hantal, kaba ve anlayışsız kimse5. magandaAnlamı: yontulmamış, kaba saba, görgüsüz kimse6. hamhalatAnlamı: kaba saba, görgüsüz7. kabaAnlamı: terbiyesi, görgüsü kıt, nezaketsiz8. palikaryaAnlamı: kabadayı9. barbarAnlamı: uygarlaşmamış, kaba ve kırıcı -
10 خشن
Iخَشُنَ1. pürüzlenmekAnlamı: pürüz oluşmak2. kabalaşmakAnlamı: kaba bir duruma gelmek3. hayvanlaşmakAnlamı: insanlık erdemlerini yitirmek, kabalaşmakIIخَشِن1. cırt2. nezaketsizAnlamı: nazik olmayan3. görgüsüzAnlamı: görgüsü olmayan4. boğukAnlamı: kısılmış5. magandaAnlamı: yontulmamış, kaba saba, görgüsüz kimse6. abullabutAnlamı: hantal, kaba ve anlayışsız kimse7. hamhalatAnlamı: kaba saba, görgüsüz8. kabaAnlamı: terbiyesi, görgüsü kıt, nezaketsiz9. engebeAnlamı: yer biçimi, yer şekilleri, arıza10. kısıkAnlamı: (ses için) boğuk, güçlükle çıkan11. kalın12. palikaryaAnlamı: kabadayı13. yoğunAnlamı: kalın14. kırıcıAnlamı: kaba, sert15. barbarAnlamı: uygarlaşmamış, kaba ve kırıcı -
11 خشين
خَشِين1. nezaketsizAnlamı: nazik olmayan2. görgüsüzAnlamı: görgüsü olmayan3. hamhalatAnlamı: kaba saba, görgüsüz4. magandaAnlamı: yontulmamış, kaba saba, görgüsüz kimse5. abullabutAnlamı: hantal, kaba ve anlayışsız kimse6. kabaAnlamı: terbiyesi, görgüsü kıt, nezaketsiz7. palikaryaAnlamı: kabadayı8. barbarAnlamı: uygarlaşmamış, kaba ve kırıcı -
12 ساذج
Iساذَج1. safAnlamı: kurnazlığa aklı ermeyen2. çiğAnlamı: erişmemiş olan3. hırboAnlamı: sersem, salak ve kaba sabaIIساذِج1. çiğAnlamı: erişmemiş olan2. hırboAnlamı: sersem, salak ve kaba saba3. safAnlamı: kurnazlığa aklı ermeyen4. ahlatAnlamı: kaba adam5. hödükAnlamı: görgüsüz, kaba, anlayışı kıt (kimse)6. hoyratAnlamı: kaba, kırıcı ve hırpalayıcı -
13 грубость
-
14 невежа
м, ж -
15 clownish
-
16 coarse
adj. kaba, kaba saba, kalın, iri taneli, adi, bayağı, terbiyesiz, yontulmamış, kalitesiz* * *kaba* * *[ko:s]1) (rough in texture or to touch; not fine: This coat is made of coarse material.) kaba2) (rude, vulgar or unrefined: coarse jokes.) kaba, terbiyesiz•- coarsely- coarseness
- coarsen -
17 common
adj. ortak, müşterek, genel, yaygın; kaba saba, kaba, adi; sıradan, bilinen; bayağı, olağan, alışılagelmiş, alelâde————————n. halka açık yer, park, meydan* * *1. ortak 2. yaygın* * *['komən] 1. adjective1) (seen or happening often; quite normal or usual: a common occurrence; These birds are not so common nowadays.) yaygın, çokça/sıkça görülen2) (belonging equally to, or shared by, more than one: This knowledge is common to all of us; We share a common language.) ortak, müşterek3) (publicly owned: common property.) kamuya ait, umuma ait4) (coarse or impolite: She uses some very common expressions.) kaba, adî5) (of ordinary, not high, social rank: the common people.) sıradan, basit6) (of a noun, not beginning with a capital letter (except at the beginning of a sentence): The house is empty.) cins2. noun((a piece of) public land for everyone to use, with few or no buildings: the village common.) çimenlik, çayırlık- commoner- common knowledge
- common law
- common-law
- commonplace
- common-room
- common sense
- the Common Market
- the House of Commons
- the Commons
- in common -
18 gauche
adj. kaba saba, beceriksiz, düşüncesiz, münasebetsiz, patavatsız* * *beceriksiz* * *[ɡəuʃ](awkward and clumsy: a gauche young woman.) beceriksiz, savruk -
19 loutish
-
20 rank
adj. bol, çok, gür, kaba, kaba saba, verimli, bereketli, tam, alâsı, bakımsız (bahçe), bozulmuş, kokmuş, kokuşmuş, iğrenç————————n. sıra, dizi, saf, rütbe, aşama, sınıf, tabaka, derece————————v. dizmek, sıraya koymak, saymak, yer vermek, dizilmek, sıra olmak, rütbesi olmak, sayılmak, yüksek rütbeli olmak* * *1. rütbe 2. sıraya koy (v.) 3. sıra (n.)* * *I 1. [ræŋk] noun1) (a line or row (especially of soldiers or taxis): The officer ordered the front rank to fire.) sıra, dizi, saf2) ((in the army, navy etc) a person's position of importance: He was promoted to the rank of sergeant/colonel.) rütbe3) (a social class: the lower social ranks.) sınıf2. verb(to have, or give, a place in a group, according to importance: I would rank him among our greatest writers; Apes rank above dogs in intelligence.) saymak, dahil etmekII [ræŋk] adjective1) (complete; absolute: rank stupidity; The race was won by a rank outsider.) tam, iyice, son derece2) (unpleasantly stale and strong: a rank smell of tobacco.) ağır/fena kokulu•- rankness
См. также в других словарях:
SABA (U.) — Umberto Saba, s’il est reconnu comme l’un des plus grands poètes de son pays, fut longtemps un mal aimé de la culture italienne ; il est encore très mal connu en France. Sa production considérable, dont la correspondance éditée chez Mondadori,… … Encyclopédie Universelle
Saba — steht für: eine riesenhafte Sagengestalt, die auf der Sababurg gewohnt haben soll eine Insel in der Karibik, siehe Saba (Insel) ein antikes Reich im heutigen Jemen, siehe Saba (Antike) einen Subdistrikt (mukim) in Brunei, siehe Saba (Brunei) eine … Deutsch Wikipedia
Saba — es una pequeña isla (13 km²) en las Antillas Neerlandesas, localizada en la latitud 63°13 oeste y longitud 17°38 norte. La mayor parte de su superficie es el volcán extinto Mount Scenery (888 m), el punto más alto del reino de los Países Bajos.… … Enciclopedia Universal
Saba — (Кабриер дАвиньон,Франция) Категория отеля: Адрес: 109, traverse des Pins, 84220 Кабриер д Ави … Каталог отелей
Saba — (Umberto Poli, dit Umberto) (1883 1957) poète italien qu inspirèrent la Trieste populaire, son épouse, les adolescents. Saba anc. roy. de l Arabie du S. O. (dans l actuel Yémen). Au VIIIe s. av. J. C., les textes assyriens mentionnent le tribut… … Encyclopédie Universelle
Saba — Nom de personne arabe qui peut avoir plusieurs sens : soit il évoque la jeunesse (Sabâ), nom masculin ou féminin, soit il exprime la beauté, le charme (sabâ), nom féminin. On ne peut enfin négliger totalement une simplification de Sabah (arabe… … Noms de famille
Saba — Saba, 1) (a. Geogr.), Stadt der Sabäer in Arabien, s. Sabäer; 2) Hafenstadt in Äthiopien, an der Meerenge Dire. Die Bewohner bestanden aus den unter Psammetichos ausgezogenen Ägyptiern; j. wohl Massaua, nach And. Asab. Ob die in der Bibel… … Pierer's Universal-Lexikon
Saba [1] — Saba (eigentlich Scheba), Stadt der Sabäer (s. d.) im südwestlichen Arabien, lag an der Straße von Adana (Aden) nach Mariaba (Mârib), der Hauptstadt der Sabäer, und war nach der Tradition die Residenz der aus der Geschichte Salomos bekannten… … Meyers Großes Konversations-Lexikon
šabȁt — (sabȁt) m jud. sedmi dan u tjednu (sedmi dan od stvaranja svijeta), dan odmora i mirovanja kada je Židovima zabranjen svaki rad, traje od petka navečer do subote navečer; šabes ✧ {{001f}}hebr … Veliki rječnik hrvatskoga jezika
saba — sabá adv. (reg.; în expr.) a se purta sabá = a merge repede, a se grăbi. Trimis de blaurb, 16.11.2006. Sursa: DAR … Dicționar Român
Saba — (izg. sàba), Umberto (1883 1957) DEFINICIJA talijanski pjesnik iz Trsta; lirika majstorski jednostavne komunikativne forme, uglavnom posvećena intimnim doživljajima u malome svijetu rodnoga grada i njegovoj kronici (Kanconijer 1900 1945) … Hrvatski jezični portal