-
1 buçuk
озвонч. -ğuполови́на ( при целом)bir buçuk — полтора́
dört buçuk — четы́ре с полови́ной
saat iki buçuk — полови́на тре́тьего
-
2 yedi
семь* * *1.yedimiz — се́меро из нас; нас се́меро
yedide bir — одна́ седьма́я ( дробь)
yedi buçuk — семь с полови́ной
saat yedi — семь часо́в ( пункт во времени)
saat yedide — в семь часо́в (утра, вечера)
saat yedi buçuk — полови́на восьмо́го
[saat] yediye on [dakika] var / kalıyor — без десяти́ семь
2.yüzde yedi (7%) — семь проце́нтов (7%)
••- yedi iklim dört bucak
- yedi kat
- yedi kat el pek
- köyün dışında yedi kat el gibi yaşıyor
- yedi kat yerin dibine geçmek
- yedi kubbeli hamam kurmak
- yedi mahalle
- yedi mahalle duydu -
3 üç
остриё (с)* * *üçümüz — тро́е из нас, мы втроём
üç saat — три часа́ ( отрезок времени)
saat üçte — в три часа́ (утра, дня)
••- üç aşağı beş yukarı anlaştık sayılır[iş] üç nalla bir ata kaldı — погов. хому́т купи́ли, де́ло за ло́шадью
- üç aşağı beş yukarı dolaşmak
- üçe beşe bakmamak
- üç buçuk atmak
- üç günlük ömür
- üç otuzunda -
4 sekiz
1.во́семьsekizde bir — одна́ восьма́я (дробь)
sekiz buçuk — во́семь с полови́ной
sekiz defa — во́семь раз
sekiz saat — во́семь часо́в (отрезок времени)
saat sekizde — в во́семь часо́в (утра, вечера)
2.восьмёрка (цифра)3.со словами, оканчивающимися на lı, lık восьми́- -
5 üç
См. также в других словарях:
saatlik — sf., ği Herhangi bir saat süresince yapılan veya olan Yeniköy bu yandan Banarlı nahiyesine yarım saatlik, kaza merkezine de olsa olsa bir buçuk saatlik bir yerde... M. Ş. Esendal … Çağatay Osmanlı Sözlük
sokağa dökülmek — 1) herhangi bir sebeple dışarı çıkmak Her zaman, saat on bir buçuk dedi mi kadın erkek, kol kola sokağa dökülürlerdi. P. Safa 2) gösteri, protesto gibi amaçlarla insanlar sokaklara, meydanlara inmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
yatsı — is. 1) Güneşin batmasından bir buçuk, iki saat sonraki vakit Babam yalnız ilk geceki fener alayına katıldı, yatsıdan az sonra eve döndü. N. Cumalı 2) Yatsı ezanı Gece olmuş, yatsılar okunmuş, daha damat bey gelmemişti. S. M. Alus 3) Yatsı namazı… … Çağatay Osmanlı Sözlük