-
41 مأساة
مَأْساة1. ağlatıAnlamı: trajedi2. badire3. faciaAnlamı: trajedi, ağlatı4. felâketAnlamı: büyük zarar5. musibetAnlamı: sıkıntı veren şey6. afetAnlamı: doğanın sebep olduğu yıkım7. belâAnlamı: içinden çıkılması güç durum -
42 نوبة
Iنَوْبَة1. münavebeAnlamı: nöbetleşme, kesikleşme2. keşiklemeAnlamı: almaş, münavebe3. nöbetAnlamı: sıra, keşik4. deplasman5. hamle6. keşikAnlamı: sıra, nöbetIIنُوبَة1. badire2. vardiyaAnlamı: gemide nöbet tutma3. felâketAnlamı: büyük zarar4. musibetAnlamı: sıkıntı veren şey5. afetAnlamı: doğanın sebep olduğu yıkım6. belâAnlamı: içinden çıkılması güç durum
См. также в других словарях:
musibet — is., Ar. muṣībet 1) Ansızın gelen felaket, sıkıntı veren şey 2) sf., mec. Uğursuz … Çağatay Osmanlı Sözlük
Allahın gazabı — çok sıkıntı veren şey … Çağatay Osmanlı Sözlük
bungunluk — is., ğu Sıkıntı Büyük bir göç öncesi temizliğinde bulunacakken yüreğime bungunluk veren şey bu düşüncelerden kaynaklanıyor. A. Ağaoğlu … Çağatay Osmanlı Sözlük
kurtulmak — nsz 1) Tehlikeli veya kötü bir durumu atlatmak Beni musluğa götüren namuslu polisler kurtulduğumu görünce sevindiler. A. Gündüz 2) den İstenmeyen, sıkıntı veren, hoşlanılmayan bir kimseden, bir yerden, bir durumdan uzaklaşmak Kayıtsızlıktan,… … Çağatay Osmanlı Sözlük
ağırlık — is., ğı 1) Ağır olma durumu Yükün ağırlığı. Taşın ağırlığı. 2) Değerli olma durumu Hediyenin ağırlığı. 3) Ağırbaşlılık Çocuğa yıllar geçtikçe bir ağırlık geldi. 4) Tehlikeli olma durumu 5) Sıkıcı, bunaltıcı, iç karartıcı durum Havanın ağırlığı.… … Çağatay Osmanlı Sözlük
iğneli fıçı — is. Çok sıkıntı ve üzüntü veren durum veya şey … Çağatay Osmanlı Sözlük
püsküllü bela — is. Büyük sıkıntı, zarar veren kimse veya şey Başıma püsküllü bela kesilen şemsiyeyi nerede unuttum, nerede bıraktımsa er geç gelip beni buldu. S. Birsel … Çağatay Osmanlı Sözlük
MUZTARRÎN — Çaresizler. Sıkıntı içinde olanlar.(Arkadaş! Bilhassa muztar olanların dualarının büyük bir tesiri vardır. Bazan o gibi duaların hürmetine, en büyük bir şey, en küçük bir şeye musahhar ve muti olur. Evet, kırık bir tahta parçası üzerindeki fakir… … Yeni Lügat Türkçe Sözlük