-
1 pot gelmek
не ла́диться, пло́хо идти́ ( о делах) -
2 pot
Iпаро́мIIpot başı — перепра́ва
1) морщи́на, скла́дка; неро́вность ( от неправильного шитья)pot yapmak — образо́вывать морщи́ны / скла́дки
2) карт. ста́вка всех игроко́в3) перен. беста́ктность; про́мах, опло́шностьpot kırmak — а) дать ма́ху, оплоша́ть; б) допусти́ть беста́ктность; сказа́ть глу́пость / невпопа́д
••
См. также в других словарях:
pot gelmek — (iş) sonu iyi olmamak, ters gelmek İşlerin doğru gitmeyen, pot gelen yerleri çok ise de sorulunca söylenecek karşılıklar bulunmuştu. M. Ş. Esendal … Çağatay Osmanlı Sözlük
pot — is. 1) Kötü dikiş sebebiyle kumaşta oluşan büzülme veya kıvrım Ceketinin arkasındaki potlar, bugün mutlaka her zamandan çok ensesine binmişti. Y. K. Karaosmanoğlu 2) Poker vb. iskambil oyunlarında oyuncuların tümünce ortaya sürülen eşit… … Çağatay Osmanlı Sözlük
yer — is., gök b. 1) Dünya 2) Bir şeyin, bir kimsenin kapladığı veya kaplayabileceği boşluk, mahal, mekân İzinsiz bir yere gitmek ne haddime? M. Ş. Esendal 3) Gezinilen, ayakla basılan taban Ayıp bir şey gördü mü kulaklarına kadar kızarıyor, gözünü… … Çağatay Osmanlı Sözlük