-
1 île
جزيرة -
2 Ile
الإيزولوسين* * *رمز الإيزولوسين -
3 île
n fجزيرة [ӡa'ziːra] f* * *n fجزيرة [ӡa'ziːra] f -
4 dayamak
1. أجفل [أَجْفَلَ]Anlamı: hızla, öfke ile veya korkutmak için yaklaştırmak, uzatmak2. أذعر [أَذْعَرَ]Anlamı: hızla, öfke ile veya korkutmak için yaklaştırmak, uzatmak3. أرعب [أَرْعَبَ]Anlamı: hızla, öfke ile veya korkutmak için yaklaştırmak, uzatmak4. أرهب [أَرْهَبَ]Anlamı: hızla, öfke ile veya korkutmak için yaklaştırmak, uzatmak5. أفرق [أَفْرَقَ]Anlamı: hızla, öfke ile veya korkutmak için yaklaştırmak, uzatmak6. أفز [أَفَزَّ]Anlamı: hızla, öfke ile veya korkutmak için yaklaştırmak, uzatmak7. أفزع [أَفْزَعَ]Anlamı: hızla, öfke ile veya korkutmak için yaklaştırmak, uzatmak8. أوجل [أَوْجَلَ]Anlamı: hızla, öfke ile veya korkutmak için yaklaştırmak, uzatmak9. ترهب [تَرَهَّبَ]Anlamı: hızla, öfke ile veya korkutmak için yaklaştırmak, uzatmak10. تهدد [تَهَدَّدَ]Anlamı: hızla, öfke ile veya korkutmak için yaklaştırmak, uzatmak11. توعد [تَوَعَّدَ]Anlamı: hızla, öfke ile veya korkutmak için yaklaştırmak, uzatmak12. خشى [خَشَّى]Anlamı: hızla, öfke ile veya korkutmak için yaklaştırmak, uzatmak13. خوف [خَوَّفَ]Anlamı: hızla, öfke ile veya korkutmak için yaklaştırmak, uzatmak14. دعم [دَعَّمَ]Anlamı: bir şeyi bir yere dokunur duruma getirmek ve bu durumda bırakmak veya tutmak15. دعم [دَعَمَ]Anlamı: bir şeyi bir yere dokunur duruma getirmek ve bu durumda bırakmak veya tutmak16. ذعر [ذَعَرَ]Anlamı: hızla, öfke ile veya korkutmak için yaklaştırmak, uzatmak17. راع [راعَ]Anlamı: hızla, öfke ile veya korkutmak için yaklaştırmak, uzatmak18. رعب [رَعَبَ]Anlamı: hızla, öfke ile veya korkutmak için yaklaştırmak, uzatmak19. رعب [رَعَّبَ]Anlamı: hızla, öfke ile veya korkutmak için yaklaştırmak, uzatmak20. رهب [رَهَّبَ]Anlamı: hızla, öfke ile veya korkutmak için yaklaştırmak, uzatmak21. روع [رَوَّعَ]Anlamı: hızla, öfke ile veya korkutmak için yaklaştırmak, uzatmak22. سند [سَنَدَ]Anlamı: bir şeyi bir yere dokunur duruma getirmek ve bu durumda bırakmak veya tutmak23. سند [سَنَّدَ]Anlamı: bir şeyi bir yere dokunur duruma getirmek ve bu durumda bırakmak veya tutmak24. فرق [فَرَّقَ]Anlamı: hızla, öfke ile veya korkutmak için yaklaştırmak, uzatmak25. فز [فَزَّ]Anlamı: hızla, öfke ile veya korkutmak için yaklaştırmak, uzatmak26. فزع [فَزَّعَ]Anlamı: hızla, öfke ile veya korkutmak için yaklaştırmak, uzatmak27. هدد [هَدَّدَ]Anlamı: hızla, öfke ile veya korkutmak için yaklaştırmak, uzatmak28. وأر [وَأَرَ]Anlamı: hızla, öfke ile veya korkutmak için yaklaştırmak, uzatmak29. وهل [وَهَّلَ]Anlamı: hızla, öfke ile veya korkutmak için yaklaştırmak, uzatmak -
5 bağlı
1. مربوط [مَرْبُوط]Anlamı: bir bağ ile tutturulmuş olan2. مسحوب [مَسْحُوب]Anlamı: bir bağ ile tutturulmuş olan3. مشدود [مَشْدُود]Anlamı: bir bağ ile tutturulmuş olan4. مشكول [مَشْكُول]Anlamı: bir bağ ile tutturulmuş olan5. مصفد [مُصَفَّد]Anlamı: bir bağ ile tutturulmuş olan6. مضمد [مُضَمَّد]Anlamı: bir bağ ile tutturulmuş olan7. معصب [مُعَصَّب]Anlamı: bir bağ ile tutturulmuş olan8. معصوب [مَعْصُوب]Anlamı: bir bağ ile tutturulmuş olan9. معقود [مَعْقُود]Anlamı: bir bağ ile tutturulmuş olan10. مغلل [مُغَلَّل]Anlamı: bir bağ ile tutturulmuş olan11. مغلول [مَغْلُول]Anlamı: bir bağ ile tutturulmuş olan12. مقنطر [مُقَنْطَر]Anlamı: bir bağ ile tutturulmuş olan13. مقيد [مُقَيَّد]Anlamı: bir bağ ile tutturulmuş olan14. مكبل [مُكَبَّل]Anlamı: bir bağ ile tutturulmuş olan15. مكتف [مُكَتَّف]Anlamı: bir bağ ile tutturulmuş olan16. موتر [مُوَتَّر]Anlamı: bir bağ ile tutturulmuş olan17. موثق [مُوثَق]Anlamı: bir bağ ile tutturulmuş olan18. موصول [مَوْصُول]Anlamı: bir bağ ile tutturulmuş olan -
6 bağlılık
1. إخلاص [إِخْلاص]Anlamı: sevgi, saygı ile yakınlık duyma2. ألفة [أُلْفَة]Anlamı: sevgi, saygı ile yakınlık duyma3. أمانة [أَمَانَة]Anlamı: sevgi, saygı ile yakınlık duyma4. أنس [أُنْس]Anlamı: sevgi, saygı ile yakınlık duyma5. إيناس [إِيناس]Anlamı: sevgi, saygı ile yakınlık duyma6. حرارة [حَرَارَة]Anlamı: sevgi, saygı ile yakınlık duyma7. خلة [خُلَّة]Anlamı: sevgi, saygı ile yakınlık duyma8. صداقة [صَدَاقَة]Anlamı: sevgi, saygı ile yakınlık duyma9. مودة [مَوَدَّة]Anlamı: sevgi, saygı ile yakınlık duyma10. وداد [وِدَاد]Anlamı: sevgi, saygı ile yakınlık duyma11. وفاء [وَفَاء]Anlamı: sevgi, saygı ile yakınlık duyma12. وفاق [وِفَاق]Anlamı: sevgi, saygı ile yakınlık duyma13. ولاء [وَلَاء]Anlamı: sevgi, saygı ile yakınlık duyma -
7 güzel
1. بهيج [بَهِيج]2. بهي [بَهيّ]3. جميل [جَمِيل]4. حسن [حَسَن]5. زين [زَيْن]6. صباح [صُبَاح]7. طيب [طَيِّب]8. لطيف [لَطِيف]9. مبهج [مُبْهِج]10. معسول [مَعْسُول]11. مليح [مَلِيح]12. وسيم [وَسِيم]13. وضاح [وَضَّاح] -
8 anlatım
1. إبداء [إِبْداء]Anlamı: bir duygu, düşünce ve konuyu söz veya yazı ile bildirmek2. إبراز [إِبْراز]Anlamı: bir duygu, düşünce ve konuyu söz veya yazı ile bildirmek3. إظهار [إِظْهار]Anlamı: bir duygu, düşünce ve konuyu söz veya yazı ile bildirmek4. إيضاح [إِيضاح]Anlamı: bir duygu, düşünce ve konuyu söz veya yazı ile bildirmek5. بيان [بَيَان]Anlamı: bir duygu, düşünce ve konuyu söz veya yazı ile bildirmek6. تبيان [تِبْيَان]Anlamı: bir duygu, düşünce ve konuyu söz veya yazı ile bildirmek7. تبيين [تبيين]Anlamı: bir duygu, düşünce ve konuyu söz veya yazı ile bildirmek8. تجلية [تَجْلِيَة]Anlamı: bir duygu, düşünce ve konuyu söz veya yazı ile bildirmek9. تفسرة [تَفْسِرَة]Anlamı: bir duygu, düşünce ve konuyu söz veya yazı ile bildirmek10. تفسير [تَفْسِير]Anlamı: bir duygu, düşünce ve konuyu söz veya yazı ile bildirmek11. توضيح [تَوْضِيح]Anlamı: bir duygu, düşünce ve konuyu söz veya yazı ile bildirmek12. شرح [شَرْح]Anlamı: bir duygu, düşünce ve konuyu söz veya yazı ile bildirmek -
9 gasp
1. إجبار [إِجْبار]2. إرغام [إرْغام]3. إكراه [إِكْراه]4. إلزام [إِلْزام]5. اضطرار [اِضْطِرار]6. جبر [جَبْر]7. دفع [دَفْع]8. غصب [غَصْب]9. قسر [قَسْر]10. قهر [قَهْر]11. عنت [عَنَت]12. عنوة [عَنْوَة] -
10 acı
1. أسى [أَسَى]2. ابتئاس [اِبْتِئاس]3. اكتئاب [اِكْتِئاب]4. بأس [بَأْس]5. بث [بَثّ]6. زعاق [زُعَاق]Anlamı: tat alma organında bazı maddelerin bıraktığı yakıcı durum, tatlı karşıtı7. عذاب [عَذَاب]8. كرب [كَرْب]9. كربة [كُرْبَة]10. مر [مُرّ]Anlamı: tat alma organında bazı maddelerin bıraktığı yakıcı durum, tatlı karşıtı11. مض [مَضّ]12. مضض [مَضَض] -
11 burgulamak
1. اجتاب [اِجْتابَ]Anlamı: burgu ile delmek2. اخترق [اِخْتَرَقَ]Anlamı: burgu ile delmek3. ثقب [ثَقَبَ]Anlamı: burgu ile delmek4. ثقب [ثَقَّبَ]Anlamı: burgu ile delmek5. جاب [جَابَ]Anlamı: burgu ile delmek6. خرز [خَرَزَ]Anlamı: burgu ile delmek7. خرق [خَرَقَ]Anlamı: burgu ile delmek8. قض [قَضَّ]Anlamı: burgu ile delmek9. نقب [نَقَبَ]Anlamı: burgu ile delmek -
12 göz dağı
1. إخافة [إِخَافَة]Anlamı: sonradan verilecek bir ceza ile korkutma, tehdit2. إرعاب [إِرْعاب]Anlamı: sonradan verilecek bir ceza ile korkutma, tehdit3. إرهاب [إِرْهاب]Anlamı: sonradan verilecek bir ceza ile korkutma, tehdit4. إفزاع [إِفْزاع]Anlamı: sonradan verilecek bir ceza ile korkutma, tehdit5. تجفيل [تَجْفِيل]Anlamı: sonradan verilecek bir ceza ile korkutma, tehdit6. تخويف [تَخْوِيف]Anlamı: sonradan verilecek bir ceza ile korkutma, tehdit7. ترويع [تَرْوِيع]Anlamı: sonradan verilecek bir ceza ile korkutma, tehdit8. تفزيع [تَفْزِيع]Anlamı: sonradan verilecek bir ceza ile korkutma, tehdit9. تهاويل [تَهَاوِيل]Anlamı: sonradan verilecek bir ceza ile korkutma, tehdit -
13 bölmeli
1. مجتزأ [مُجْتَزَأ]Anlamı: bölme ile ayrılmış olan2. مجزأ [مُجَزَّأ]Anlamı: bölme ile ayrılmış olan3. مجزوء [مَجْزُوء]Anlamı: bölme ile ayrılmış olan4. مشطور [مَشْطُور]Anlamı: bölme ile ayrılmış olan5. مقسم [مُقَسَّم]Anlamı: bölme ile ayrılmış olan6. مقسوم [مَقْسُوم]Anlamı: bölme ile ayrılmış olan7. منصف [مُنَصَّف]Anlamı: bölme ile ayrılmış olan8. منقسم [مُنْقَسِم]Anlamı: bölme ile ayrılmış olan -
14 kalpazan
1. خداع [خَدَّاع]2. خيدع [خَيْدَع]3. غشاش [غَشَّاش]4. محتال [مُحْتال]5. محتال [مُحْتَال]6. مخادع [مُخَادِع]7. مداور [مُدَاوِر]8. مراوغ [مُرَاوِغ]9. مزور [مُزَوِّر]Anlamı: sahte para basan kimse10. مزيف [مُزَيِّف]Anlamı: sahte para basan kimse11. مقلد [مُقَلِّد]Anlamı: sahte para basan kimse -
15 bağıntı
1. اتصال [اِتِّصال]2. ترافق [تَرَافُق]3. تصاحب [تَصَاحُب]4. تلازم [تَلَازُم]5. تماسك [تَمَاسُك]6. تواصل [تَوَاصُل]7. شد [شَدّ] -
16 böğür
1. أيطل [أَيْطَل]2. جنب [جَنْب]3. حقو [حَقْو]4. خاصرة [خاصِرَة]5. خصر [خَصْر]6. كشح [كَشْح]7. وسط [وَسَط] -
17 çırpınmak
1. ألم [أَلَّمَ]Anlamı: acı ile kıvranmak2. تألم [تَأَلَّمَ]Anlamı: acı ile kıvranmak3. تعذب [تَعَذَّبَ]Anlamı: acı ile kıvranmak4. تفجع [تَفَجَّعَ]Anlamı: acı ile kıvranmak5. توجع [تَوَجَّعَ]Anlamı: acı ile kıvranmak6. حزن [حَزَنَ]Anlamı: acı ile kıvranmak7. حزن [حَزِنَ]Anlamı: acı ile kıvranmak -
18 kakmak
1. زان [زَانَ]Anlamı: sedef, gümüş gibi şeyler ile süslemek2. زخرف [زَخْرَفَ]Anlamı: sedef, gümüş gibi şeyler ile süslemek3. زركش [زَرْكَشَ]Anlamı: sedef, gümüş gibi şeyler ile süslemek4. زين [زَيَّنَ]Anlamı: sedef, gümüş gibi şeyler ile süslemek5. طوس [طَوَّسَ]Anlamı: sedef, gümüş gibi şeyler ile süslemek6. نمق [نَمَّقَ]Anlamı: sedef, gümüş gibi şeyler ile süslemek7. وشى [وَشَّى]Anlamı: sedef, gümüş gibi şeyler ile süslemek -
19 perdelemek
1. أبطن [أَبْطَنَ]Anlamı: perde ile örtmek2. أخفى [أَخْفَى]Anlamı: perde ile örtmek3. أكن [أَكَنَّ]Anlamı: perde ile örtmek4. حجب [حَجَبَ]Anlamı: perde ile örtmek5. حجب [حَجَّبَ]Anlamı: perde ile örtmek6. خبأ [خَبَّأَ]Anlamı: perde ile örtmek7. غطى [غَطَّى]Anlamı: perde ile örtmek -
20 bel
1. أيطل [أَيْطَل]2. جنب [جَنْب]3. خاصرة [خاصِرَة]4. خصر [خَصْر]5. كشح [كَشْح]6. وسط [وَسَط]
См. также в других словарях:
Ile Jan Mayen — Île Jan Mayen Île Jan Mayen … Wikipédia en Français
Ile Saint-Louis — Île Saint Louis Île Saint Louis Géographie Pays France Archipel Aucun Localisation Seine … Wikipédia en Français
Ile d'Oleron — Île d Oléron Île d Oléron Ile d Olerun Carte de l île d Oléron Géographie Pays … Wikipédia en Français
Ile d'Oléron — Île d Oléron Île d Oléron Ile d Olerun Carte de l île d Oléron Géographie Pays … Wikipédia en Français
Ile de Paques — Île de Pâques Pour les articles homonymes, voir Pâques (homonymie). 27°09′S 109°27′W / … Wikipédia en Français
Ile de Re — Île de Ré Pour les articles homonymes, voir Ré. Île de Ré Ile de Rét L île de Ré vue depuis le nord … Wikipédia en Français
Ile de Ré — Île de Ré Pour les articles homonymes, voir Ré. Île de Ré Ile de Rét L île de Ré vue depuis le nord … Wikipédia en Français
Ile de paques — Île de Pâques Pour les articles homonymes, voir Pâques (homonymie). 27°09′S 109°27′W / … Wikipédia en Français
Ile de pâques — Île de Pâques Pour les articles homonymes, voir Pâques (homonymie). 27°09′S 109°27′W / … Wikipédia en Français
Ile de ré — Île de Ré Pour les articles homonymes, voir Ré. Île de Ré Ile de Rét L île de Ré vue depuis le nord … Wikipédia en Français
Ile saint-louis — Île Saint Louis Île Saint Louis Géographie Pays France Archipel Aucun Localisation Seine … Wikipédia en Français