-
1 bölge
إقليمإيالةخطربعمحلةمخلافمديريةمقاطعةمنطقةناحية -
2 bölge
1. إقليم [إِقْلِيم]Anlamı: mıntıka, toprak parçası2. إيالة [إِيَالَة]Anlamı: mıntıka, toprak parçası3. خط [خُطّ]Anlamı: mıntıka, toprak parçası4. ربع [رَبْع]Anlamı: mıntıka, toprak parçası5. محلة [مَحَلَّة]Anlamı: mıntıka, toprak parçası6. مخلاف [مِخْلاف]Anlamı: mıntıka, toprak parçası7. مديرية [مُدِيرِيَّة]Anlamı: mıntıka, toprak parçası8. مقاطعة [مُقَاطَعَة]Anlamı: mıntıka, toprak parçası9. منطقة [مِنْطَقَة]Anlamı: mıntıka, toprak parçası10. ناحية [ناحِيَة]Anlamı: mıntıka, toprak parçası -
3 can evi
1. تقليب [تَقْلِيب]Anlamı: yüreğin altındaki bölge, en duyarlı yer2. فؤاد [فُؤَاد]Anlamı: yüreğin altındaki bölge, en duyarlı yer3. قلب [قَلْب]Anlamı: yüreğin altındaki bölge, en duyarlı yer4. لب [لُبّ]Anlamı: yüreğin altındaki bölge, en duyarlı yer -
4 mıntıka
-
5 bölgesel
1. قطري [قُطْرِيّ]2. محلي [مَحَلِّيّ]3. موضعي [مَوْضِعِيّ] -
6 nahiye
-
7 banliyö
1. ضاحية [ضاحِيَة]Anlamı: şehir sınırlarına yakın meskun bölge, çevre, dolay2. ضواح [ضَوَاحٍ]Anlamı: şehir sınırlarına yakın meskun bölge, çevre, dolay -
8 bataklık
موحل [مَوْحِل] -
9 bozkır
سهب [سَهْب]Anlamı: ağaçsız doğal bölge -
10 dağlı
جبلي [جَبَليّ]Anlamı: dağlık bölge halkından olan -
11 hinterlant
ظهير [ظَهِير]Anlamı: iç bölge -
12 piskoposluk
أسقفية [أُسْقُفِيَّة]Anlamı: piskoposun yönettiği bölge -
13 şakak
صدغ [صُدْغ] -
14 şerif
عمدة [عُمْدَة]
См. также в других словарях:
bolge — ⇒BOLGE, subst. Fosse, gouffre, caverne. P. compar. : • 1. Voici, en effet, la porte de l Adrar, l entrée du cœur même, l accès au plus intime du soulèvement granitique. Alors l on est dans le silence et dans la mort. Dans les cirques sombres,… … Encyclopédie Universelle
bölge — is. 1) Sınırları idari, ekonomik birliğe, toprak, iklim ve bitki özelliklerinin benzerliğine veya üzerinde yaşayan insanların aynı soydan gelmiş olmalarına göre belirlenen toprak parçası, mıntıka Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri, seçildikleri … Çağatay Osmanlı Sözlük
bølge — I bøl|ge 1. bøl|ge sb., n, r, rne, i sms. bølge , fx bølgeskvulp II bøl|ge 2. bøl|ge vb., r, de, t; håret bølger ned ad ryggen … Dansk ordbog
bolge — … Useful english dictionary
iç bölge — is., coğ. Bir limanı ithalat ve ihracat etkinlikleri bakımından besleyen, ona çeşitli ulaşım yollarıyla bağlı, dar veya geniş bölge, art bölge, hinterlant … Çağatay Osmanlı Sözlük
serbest bölge — is., ekon. Bir ülkenin gümrük sınırları dışında konuşlandırılan ve ticaret rejimi açısından kısmen veya tamamen gümrük mevzuatı dışındaki düzenlemelere tabi olan, uluslararası liman veya havaalanına yakın yerlerde kurulan bölge, açık bölge,… … Çağatay Osmanlı Sözlük
açık bölge — is., ekon. Serbest bölge … Çağatay Osmanlı Sözlük
art bölge — is., coğ. İç bölge … Çağatay Osmanlı Sözlük
dikdörtgensel bölge — is., mat. Dikdörtgenin sınırladığı düzlemsel bölge … Çağatay Osmanlı Sözlük
karesel bölge — is., mat. Karenin sınırladığı düzlemsel bölge … Çağatay Osmanlı Sözlük
pilot bölge — is. Tarım, tıp, endüstri, eğitim gibi herhangi bir çalışma alanında, devletin ve halkın ortak çalışmasıyla kalkınma hareketini kolaylaştırmak ve örnek olmak için ayrılmış bölge … Çağatay Osmanlı Sözlük