-
1 nutuk çekmek
v. deliver a speech, make a speech, address, declaim, harangue, hold forth, orate, oratorize, perorate, speechify -
2 nutuk
",-tku 1. speech, public address; oration. 2. formerly the faculty of speech. - atmak/çekmek to preach a sermon, give a lecture, hold forth (said disparagingly). -a gelmek (for something nonhuman) to start to talk. -u tutulmak to be tongue-tied, be so amazed/excited one can´t speak. - vermek/söylemek to make a speech."
См. также в других словарях:
çekmek — i, e, er 1) Bir şeyi tutup kendine veya başka bir yöne doğru yürütmek Hepsi iskemleleri çekerek masanın etrafında bir halka yapmaya hazırlanıyorlardı. R. N. Güntekin 2) Taşıtı bir yere bırakmak, koymak 3) Germek İpi çekmek. 4) İçine almak, emmek… … Çağatay Osmanlı Sözlük
nutuk atmak (veya çekmek) — uzun, sıkıcı bir konuşma yapmak veya özden yoksun bir söylev vermek Kıyıda dalgalara nutuk çekip kekemeliğini düzeltmeye çalışıyor. H. Taner … Çağatay Osmanlı Sözlük
diskur geçmek (veya çekmek) — argo nutuk verir gibi konuşmak Adayın etnoloji kürsüsüne layık olmadığına dair bir diskur geçer. H. Taner … Çağatay Osmanlı Sözlük