-
1 nüfuz
nüfuz s1) Einfluss mbir şeye \nüfuz etmek in etw einfließen2) Einfluss mbir kimseye/şeye \nüfuz etmek jdn/etw beeinflussen -
2 nüfuz
nüfuz [uː] Durchdringung f; Einfluss m (–in üzerinde auf A);nüfuz bölgesi Einflusssphäre f;nüfuz ticareti gute Beziehungen f/pl; Vetternwirtschaft f;nüfuzu altında tutmak jemanden (ständig) beeinflussen, gefügig machen;-e nüfuz etmek eindringen in A; Einfluss ausüben auf A;nüfuz yarışı POL Machtkampf m -
3 işlemek
I vt1) verarbeiten2) bearbeitenhata \işlemek einen Fehler begehenzina \işlemek Ehebruch begehen, die Ehe brechen4) bir konuyu \işlemek ein Thema behandeln [o abhandeln]5) inform bearbeitenII vi1) funktionieren, gehen; ( motor) laufenbunun nasıl işlediğini sana göstereyim ich zeige dir, wie das geht2) dringen (-e in); ( nüfuz etmek) durchdringenyüreğime işledi ( fig) es dringt mir durchs Herzbirinin bir şey ciğerine \işlemek jdm etw nahegehen3) ( gidip gelmek) verkehren -
4 sinmek
vi1) sich ducken; ( saklanmak) sich verkriechen2) ( nüfuz etmek)birine \sinmek in jdn dringenbirine \sinmek auf jdn abfärben3) ( koku) sich setzen (içine/üstüne in/auf)4) ( iyice yerleşmek) sich festsetzen, haften
См. также в других словарях:
nüfuz etmek — 1) bir şeyin içine işlemek, geçmek Tatlı bir duman, bütün varlığını sararak en derin yerlerine kadar nüfuz ediyordu. P. Safa 2) inceliğine varmak, anlamak 3) etkili olmak Ecnebiler ona değil, o ecnebilere nüfuz ediyordu. Y. K. Beyatlı … Çağatay Osmanlı Sözlük
nüfuz — (A.) [ ذﻮﻔﻥ ] 1. etki etme, işleme. 2. etki gücü. ♦ nüfuz etmek işlemek, etki etmek … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
nüfuz — is., Ar. nufūẕ 1) İçine geçme 2) mec. Söz geçirme, güçlü olma, erk Birbirlerinin servetlerini, nüfuzlarını, rütbelerini, kabiliyetlerini bilirlerdi. A. Ş. Hisar Birleşik Sözler nüfuz ticareti Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller nüfuzu altında… … Çağatay Osmanlı Sözlük
SARD — Nüfuz etmek, sözü geçer olmak. * Katıksız, saf, hâlis. * Soğuk … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
işlemek — i 1) Bir şeye emek vererek onu daha elverişli bir duruma getirmek 2) nsz İnce ve süslü şeyler yapmak, nakışlamak Para için işlemediğini iddia eden bu fakir ihtiyar, şüphesiz, sanatının âşığıydı. M. Ş. Esendal 3) e İçine girmek, etkilemek, nüfuz… … Çağatay Osmanlı Sözlük
sinmek — nsz, e, er 1) Kendini göstermemek için büzülmek, saklanmak, pusmak Salonda bulunan yirmiyi aşkın insan ürkmüş, sinmişti. T. Buğra 2) Korku, yılgınlık vb. sebeplerle konuşmamak, hareket etmemek veya tepki göstermemek Artık Emine nin takdirine,… … Çağatay Osmanlı Sözlük
HÜKM — (Hüküm) Karar. Emir. Kuvvet. Hâkimlik. Amirlik. * İrade. Kumanda. Nüfuz. * Kadılık etmek. * Tesir. Cari olmak. * Makam. * Bir dâvanın veya bir meselenin tedkik edilmesinden sonra varılan karar. * Man: Fikirler ve tasavvurlar arasındaki râbıtayı… … Yeni Lügat Türkçe Sözlük