-
1 maden
معدن -
2 maden
معدن [مَعْدِن] -
3 delgeç
1. برامة [بَرَّامَة]Anlamı: mukavva, kâğıt, kayış, maden gibi şeylerde delik açmaya yarayan araç2. بزال [بِزَال]Anlamı: mukavva, kâğıt, kayış, maden gibi şeylerde delik açmaya yarayan araç3. ثقابة [ثَقَّابَة]Anlamı: mukavva, kâğıt, kayış, maden gibi şeylerde delik açmaya yarayan araç4. خرامة [خَرَّامَة]Anlamı: mukavva, kâğıt, kayış, maden gibi şeylerde delik açmaya yarayan araç5. مثقاب [مِثْقاب]Anlamı: mukavva, kâğıt, kayış, maden gibi şeylerde delik açmaya yarayan araç6. مثقب [مِثْقَب]Anlamı: mukavva, kâğıt, kayış, maden gibi şeylerde delik açmaya yarayan araç7. مخراز [مِخْراز]Anlamı: mukavva, kâğıt, kayış, maden gibi şeylerde delik açmaya yarayan araç8. مخرز [مِخْرَز]Anlamı: mukavva, kâğıt, kayış, maden gibi şeylerde delik açmaya yarayan araç9. منقب [مِنْقَب]Anlamı: mukavva, kâğıt, kayış, maden gibi şeylerde delik açmaya yarayan araç -
4 delgi
1. برامة [بَرَّامَة]Anlamı: maden, tahta, taş vb. üzerinde delik açmaya yarayan aygıt2. بزال [بِزَال]Anlamı: maden, tahta, taş vb. üzerinde delik açmaya yarayan aygıt3. ثقابة [ثَقَّابَة]Anlamı: maden, tahta, taş vb. üzerinde delik açmaya yarayan aygıt4. خرامة [خَرَّامَة]Anlamı: maden, tahta, taş vb. üzerinde delik açmaya yarayan aygıt5. مثقاب [مِثْقاب]Anlamı: maden, tahta, taş vb. üzerinde delik açmaya yarayan aygıt6. مثقب [مِثْقَب]Anlamı: maden, tahta, taş vb. üzerinde delik açmaya yarayan aygıt7. مخراز [مِخْراز]Anlamı: maden, tahta, taş vb. üzerinde delik açmaya yarayan aygıt8. مخرز [مِخْرَز]Anlamı: maden, tahta, taş vb. üzerinde delik açmaya yarayan aygıt9. منقب [مِنْقَب]Anlamı: maden, tahta, taş vb. üzerinde delik açmaya yarayan aygıt -
5 para
1. مال [مال]2. نقد [نَقْد]3. نقود [نُقُود]4. عملة [عُمْلَة] -
6 dökmek
1. أدفق [أَدْفَقَ]2. أسجم [أَسْجَمَ]3. أفاض [أَفَاضَ]4. أفرغ [أَفْرَغَ]5. أفرغ [أَفْرَغَ]6. أنزح [أَنْزَحَ]7. أهرق [أَهْرَقَ]8. استقل [اِسْتَقَلَّ]Anlamı: bir yere çokça bir şey yığmak, taşımak9. بعثر [بَعْثَرَ]Anlamı: serpmek, saçmak10. بعزق [بَعْزَقَ]Anlamı: serpmek, saçmak11. بقبق [بَقْبَقَ]Anlamı: çok söylemek12. ثرثر [ثَرْثَرَ]Anlamı: çok söylemek13. حمل [حَمَلَ]Anlamı: bir yere çokça bir şey yığmak, taşımak14. خذف [خَذَفَ]Anlamı: akıtmak, düşürmek15. دفق [دَفَقَ]16. دهق [دَهَقَ]17. رمى [رَمَى]Anlamı: akıtmak, düşürmek18. زج [زَجَّ]Anlamı: akıtmak, düşürmek19. زغل [زَغَلَ]20. سبك [سَبَّكَ]21. سجم [سَجَمَ]22. سفح [سَفَحَ]23. صب [صَبَّ]Anlamı: maden, mum eriyiği gibi şeyleri kalıba akıtarak biçim vermek24. صب [صَبَّ]25. صرف [صَرَّفَ]26. صفر [صَفَّرَ]27. طرح [طَرَحَ]Anlamı: akıtmak, düşürmek28. فرغ [فَرَّغَ]29. فض [فَضَّ]Anlamı: serpmek, saçmak30. قذف [قَذَفَ]Anlamı: akıtmak, düşürmek31. قولب [قَوْلَب]Anlamı: maden, mum eriyiği gibi şeyleri kalıba akıtarak biçim vermek32. مذر [مَذَّرَ]Anlamı: serpmek, saçmak33. نزح [نَزَحَ]34. همر [هَمَرَ] -
7 metal
1. فلز [فِلِزّ]Anlamı: bazik oksitler veren madde, maden2. معدن [مَعْدِن]Anlamı: bazik oksitler veren madde, maden -
8 pota
1. بوتقة [بُوْتَقَة]Anlamı: içinde maden eritilen kap2. بودقة [بُودَقَة]Anlamı: içinde maden eritilen kap -
9 cüruf
رماد [رَمَاد]Anlamı: maden posası, demir boku, dışık -
10 hakkâk
حاك [حاكٍ]Anlamı: maden vs. ye çelik kalemle yazan -
11 hurda
خردة [خُرْدَة] -
12 külçe
سبيكة [سَبِيكَة]
См. также в других словарях:
Maden — steht für: Plural von Made (Fliegenlarve) Grafschaft Maden, ehemalige Gaugrafschaft, Vorläuferin der Landgrafschaft Hessen Maden (Gudensberg), Ortsteil von Gudensberg im Schwalm Eder Kreis, Hessen, Maden (Elazığ), Hauptort des Landkreises Maden… … Deutsch Wikipedia
Maden — Administration Pays … Wikipédia en Français
Maden — is a town and a district of Elazığ Province of Turkey. It is also a very vauluble last name for the few who are lucky to have it. In Turkey mythology it is said who ever has this last name will be blessed with Gods spirit if they choose to take… … Wikipedia
Maden [1] — Maden, fußlose od. kurzfüßige Insectenlarven, von denen viele durch Zerstörung nützlicher Pflanzen u. Pflanzentheile schädlich wirken … Pierer's Universal-Lexikon
Maden [2] — Maden, 1) Inselgruppe der arabischen Landschaft Hedschas, im Rothen Meere; 2) (Kebban M.), Stadt am Euphrat im türkischen Ejalet Diarbekr; Moschee, mehre griechische Kirchen, Bazar, viele Metallarbeiter, Kupfergruben; 10,000 Ew.; 3) Stadt im… … Pierer's Universal-Lexikon
Maden [1] — Maden, die fußlosen Larven mancher Insekten, besonders der Zweiflügler … Meyers Großes Konversations-Lexikon
Maden [2] — Maden (türk.), in zusammengesetzten Ortsnamen vorkommend, bedeutet »Bergwerk« … Meyers Großes Konversations-Lexikon
Maden — Maden, die fußlosen Insektenlarven, wie sie den meisten Zweiflüglern eigen sind, mit vollkommener Verwandlung. Manche derselben sind eine große Plage der Hausthiere, so namentlich die M. verschiedener Arten der Bremse (s.d.); andere verderben… … Herders Conversations-Lexikon
Maden — Maden, Stadt in der Provinz Elâzɪğ in Ostanatolien, Türkei, am Oberlauf des Tigris, 14 500 Einwohner; traditionelle Kupferbergbaustadt, in der Nähe Chrom und Eisenerzgruben … Universal-Lexikon
maden — obs. and dial. f. maiden n … Useful english dictionary
maden — is., jeol., Ar. maˁden 1) Yer kabuğunun bazı bölgelerinde çeşitli iç ve dış doğal etkenlerle oluşan, ekonomik yönden değer taşıyan mineral 2) sf. Bu mineralden yapılmış Maden kap. 3) Maden ocağı veya maden işletmesi 4) mec. Çok değerli şeyleri… … Çağatay Osmanlı Sözlük