-
1 باطن
باطِن1. kapalıAnlamı: gizli, saklı veya müphem2. iç yüzAnlamı: herkesçe bilinmeyen, künh3. evinAnlamı: bir şeyin içindeki öz, lüp4. içrekAnlamı: gizli5. hafiAnlamı: gizli olan6. karın7. saklıAnlamı: saklanmış olan8. özAnlamı: bir kimsenin benliği9. cevherAnlamı: bir şeyin özü -
2 بجدة
بَجْدَةevinAnlamı: bir şeyin içindeki öz, lüp -
3 بطن
IبَطَنtatarcıkAnlamı: şiddetli karın ağrısıIIبَطْن1. içAnlamı: karın2. evinAnlamı: bir şeyin içindeki öz, lüp3. karın4. batınAnlamı: karın -
4 حقيقة
حَقِيقَة1. doğruAnlamı: gerçek, yalan olmayan2. evinAnlamı: bir şeyin içindeki öz, lüp3. mahiyetAnlamı: nitelik, vasıf4. gerçeklikAnlamı: gerçek olan, var olan şeylerin tümü5. hakikatAnlamı: bir işin doğrusu6. özAnlamı: bir kimsenin benliği7. cevherAnlamı: bir şeyin özü -
5 ذات
1. iç yüzAnlamı: herkesçe bilinmeyen, künh2. egoAnlamı: insanın içi veya kendi, ben3. evinAnlamı: bir şeyin içindeki öz, lüp4. özAnlamı: bir kimsenin benliği5. şahısAnlamı: kimse, kişi, zat6. cevherAnlamı: bir şeyin özü -
6 زبدة
-
7 صلب
Iصُلْب1. tiranAnlamı: acımasız, gaddar2. evinAnlamı: bir şeyin içindeki öz, lüp3. berkAnlamı: sert, katı, sağlam4. azılıAnlamı: azgın, gözü bir şeyden yılmayan5. inatçıAnlamı: inat eden6. metanetliAnlamı: dayanıklı, metin7. katıAnlamı: sert8. direngenAnlamı: direnen, inatçı, anut, muannit9. iddiacıAnlamı: inatçı kimse10. bel kemiğiAnlamı: omurga11. sertAnlamı: pek, katı, yumuşak karşıtı12. omurgaAnlamı: bel kemiği13. çelik14. zorluAnlamı: güçlü, kuvvetli, şiddetli olan15. acımasızAnlamı: merhametsiz, acımazIIصَلَّبَ1. sertleştirmekAnlamı: sert bir duruma getirmek2. güçlendirmekAnlamı: güçlü duruma getirmek -
8 صميم
صَمِيم1. arıAnlamı: temiz, münezzeh, saf, katışıksız2. evinAnlamı: bir şeyin içindeki öz, lüp3. safAnlamı: katıksız, halis4. berrakAnlamı: duru, temiz, aydınlık, açık5. duruAnlamı: bulanıklığı olmayan, temiz -
9 ضمن
Iضَمِنَ1. sigortalamakAnlamı: sigorta etmek2. garantilemek3. gelmekAnlamı: bir şeye sonradan inanmak, kabul etmekIIضِمْن1. evinAnlamı: bir şeyin içindeki öz, lüp2. karın3. zımnenAnlamı: üstü kapalı olarak, dolayısıyla -
10 عين
Iعَيْن1. içmeler2. mösyö3. özAnlamı: bir kimsenin benliği4. adam5. ajanAnlamı: bir devlet veya kuruluşun gizli amaçları için çalışan kimse, casus, temsilci6. kaymak7. cevherAnlamı: bir şeyin özü8. centilmenAnlamı: iyi arkadaşlık eden, görgülü, kibar9. efendiAnlamı: özel adlardan sonra kullanılan bir unvan, (bey) gibi10. casus11. bey12. iç yüzAnlamı: herkesçe bilinmeyen, künh13. membaAnlamı: kaynak, pınar14. evinAnlamı: bir şeyin içindeki öz, lüp15. kolcu16. kodamanAnlamı: ileri gelenlerinden olan (kimse)17. emirAnlamı: kumandan, önder18. gözAnlamı: görme organı19. mahiyetAnlamı: nitelik, vasıf20. değnekçiIIعِينantilopعَيَّنَ1. atamakAnlamı: birini bir göreve getirmek, tayin etmek2. belirlemekAnlamı: belirli duruma getirmek, tayin etmek -
11 قلب
IقَلَبَevirmekAnlamı: döndürmek, çevirmekIIقَلْب1. iç yüzAnlamı: herkesçe bilinmeyen, künh2. kalpAnlamı: bir durumdan başka bir duruma çevirme, dönüştürme3. çevirimAnlamı: çevirme işi4. midiAnlamı: orta5. evinAnlamı: bir şeyin içindeki öz, lüp6. gönülAnlamı: sevgi, istek gibi kalpte var sayılan duygu kaynağı7. kalpAnlamı: temiz kanı vücuda dağıtan organ, yürek8. kalbAnlamı: yürek, gönül9. averajAnlamı: ortalama, sayı farkı10. antitezAnlamı: karşı sav11. başkalıkAnlamı: değişik olma durumu12. yürekAnlamı: kalb13. özAnlamı: bir kimsenin benliği14. can eviAnlamı: yüreğin altındaki bölge, en duyarlı yer15. değişim16. becayişAnlamı: yer değiştirme17. cevherAnlamı: bir şeyin özü -
12 كنه
كُنْه1. iç yüzAnlamı: herkesçe bilinmeyen, künh2. evinAnlamı: bir şeyin içindeki öz, lüp3. mahiyetAnlamı: nitelik, vasıf4. özAnlamı: bir kimsenin benliği5. cevherAnlamı: bir şeyin özü -
13 لب
لُبّ1. iç yüzAnlamı: herkesçe bilinmeyen, künh2. evinAnlamı: bir şeyin içindeki öz, lüp3. özlüAnlamı: özü olan4. gönülAnlamı: sevgi, istek gibi kalpte var sayılan duygu kaynağı5. mahiyetAnlamı: nitelik, vasıf6. entelektAnlamı: akıl, zihin, idrak7. nüveAnlamı: bir şeyin özü, çekirdek8. usAnlamı: akıl9. özAnlamı: bir kimsenin benliği10. akılAnlamı: düşünme, anlama ve kavrama gücü11. can eviAnlamı: yüreğin altındaki bölge, en duyarlı yer12. cevherAnlamı: bir şeyin özü -
14 ماهية
ماهِيَّة1. iç yüzAnlamı: herkesçe bilinmeyen, künh2. özlükAnlamı: bir şeyin durumu, mahiyet3. evinAnlamı: bir şeyin içindeki öz, lüp4. mahiyetAnlamı: nitelik, vasıf5. özAnlamı: bir kimsenin benliği6. cevherAnlamı: bir şeyin özü
См. также в других словарях:
lup — LUP, lupi, s.m. 1. Mamifer carnivor din familia canidelor, cu corpul de circa 150 cm lungime, acoperit cu blană sură, cu gâtul gros, cu capul mare, cu botul şi urechile ascuţite şi cu coada stufoasă (Canis lupus). ♢ expr. Lup îmbrăcat în piele de … Dicționar Român
łup — I {{/stl 13}}{{stl 8}}rz. mnż I, D. u, Mc. łuppie {{/stl 8}}{{stl 7}} rzeczy zagrabione, zdobyte podczas rabunku, kradzieży : {{/stl 7}}{{stl 10}}Łupy wojenne. Cenne, bogate łupy. Zdobyć łupy. Podzielić się łupami.{{/stl 10}}{{stl 18}}ZOB. {{/stl … Langenscheidt Polski wyjaśnień
LUP — may refer to:* Lift Upgrading Programme, a Singapore Housing and Development Board (HDB) project * Lead units of pressure, a measurement for the estimation of chamber pressures in firearms * Kalaupapa Airport, Hawaii (IATA Code: LUP) * LUP… … Wikipedia
Lup — bzw. LuP ist die Abkürzung vom Wolf (Sternbild) (lat.: lupus) von Lenßen und Partner, einer deutschen Fernsehserie Diese Seite ist eine Begriffsklärung zur Unterscheidung mehrerer mit demselben Wort bezeichneter … Deutsch Wikipedia
lup — sb., pen, per, perne … Dansk ordbog
lup — fe·lup; gal·lup; gal·lup·tious; kel·lup·weed; puy·al·lup; vo·lup·tu·ate; vo·lup·tu·os·i·ty; vo·lup·tu·ous; vo·lup·tu·ous·ly; vo·lup·tu·ous·ness; vo·lup·tu·ary; ga·lup·tious; … English syllables
lup — lùp interj. 1. lap (nerangiam bėgimui žymėti): Lùp, lùp galvijai tekini bėga prie lovio J. 2. plast (sparnų plumpsėjimui reikšti): Sušvokštė sušlamėjo giria. Tik lup lup lup viršum jų galvų (du kėkštu atskrido) Š(Vaižg). Kol Aleksys… … Dictionary of the Lithuanian Language
Lup — Loup (constellation) Pour les articles homonymes, voir Loup (homonymie). Loup … Wikipédia en Français
LUP — • Kalaupapa Molokai, HI, USA internationale Flughafen Kennung • Lup Lupus Wolf Sternbild in der südl. Halbkugel Astronomie … Acronyms
lüp — is., argo 1) Emek vermeden ele geçirilen şey Lüpe bayılır. Lüp buldu mu dayanamaz. 2) Büyükçe bir şeyin birdenbire ve kolaylıkla yutulmasını anlatan ses … Çağatay Osmanlı Sözlük
łup — Wydać kogoś, coś na łup kogoś, czegoś, komuś, czemuś zob. wydać 2 … Słownik frazeologiczny