-
1 levha
رسمشكلصورةلوحة -
2 levha
1. رسم [رَسْم]Anlamı: bir yere asılmak için yazılmış yazı, safiha2. شكل [شَكْل]Anlamı: bir yere asılmak için yazılmış yazı, safiha3. صورة [صُورَة]Anlamı: bir yere asılmak için yazılmış yazı, safiha4. لوحة [لَوْحَة]Anlamı: bir yere asılmak için yazılmış yazı, safiha -
3 zırh
1. جنة [جُنَّة]Anlamı: savaş gemilerinin veya bazı savaş araçlarının dışına kaplanılan çelik levha2. درع [دِرْع]Anlamı: savaş gemilerinin veya bazı savaş araçlarının dışına kaplanılan çelik levha3. زرد [زَرَد]Anlamı: savaş gemilerinin veya bazı savaş araçlarının dışına kaplanılan çelik levha4. زردية [زَرَدِيَّة]Anlamı: savaş gemilerinin veya bazı savaş araçlarının dışına kaplanılan çelik levha5. لأمة [لَأْمَة]Anlamı: savaş gemilerinin veya bazı savaş araçlarının dışına kaplanılan çelik levha6. مجنب [مِجْنَب]Anlamı: savaş gemilerinin veya bazı savaş araçlarının dışına kaplanılan çelik levha7. مجن [مِجَنّ]Anlamı: savaş gemilerinin veya bazı savaş araçlarının dışına kaplanılan çelik levha8. مجنة [مِجَنَّة]Anlamı: savaş gemilerinin veya bazı savaş araçlarının dışına kaplanılan çelik levha -
4 tabelâ
1. لافتة [لَافِتَة]Anlamı: üzerinde yazı vb.açıklamalar bulunan levha2. لوحة [لَوْحَة]Anlamı: üzerinde yazı vb.açıklamalar bulunan levha3. يافطة [يافِطَة]Anlamı: üzerinde yazı vb.açıklamalar bulunan levha -
5 klişe
1. روسم [رَوْسَم]Anlamı: baskıda kullanılan, yazı çıkarılmış metal levha2. كليشيه [كلِيشِيه]Anlamı: baskıda kullanılan, yazı çıkarılmış metal levha -
6 plâket
1. لوحة [لَوْحَة]Anlamı: metalden kabartma levha2. يافطة [يافِطَة]Anlamı: metalden kabartma levha -
7 çini
فسيفساء [فُسَيْفساء] -
8 fayans
صيني [صِينِيّ] -
9 kiremit
قرميدة [قِرْمِيدَة]Anlamı: suyu aşağıya geçirmeden dışarı akıtacak biçimde yapılmış, pişmiş balçık levha
См. также в других словарях:
levha — lȅvha ž DEFINICIJA reg. arapskim pismom krasopisno napisani i uramljeni citati iz Kur̕ana koji kao ukras vise po muslimanskim kućama, džamijama i sl.; lehva ETIMOLOGIJA tur. ← perz. läwḥa: tabla … Hrvatski jezični portal
levha — is., Ar. levḥa 1) Bir yere asılmak için yazılmış yazı, safiha İçeri girince göze ilk çarpan şey duvardaki yazı levhaları oluyordu. R. N. Güntekin 2) Tablo, resim Resimci dükkânlarında Türkler aleyhinde birçok levhalar asılmıştı. Ö. Seyfettin 3)… … Çağatay Osmanlı Sözlük
levha — (A.) [ ﻪﺣﻮﻝ ] plaka, tabela … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
LEVHA — Üzerinde yazı veya resim bulunan, duvara asılacak kâğıt. * Bir sayfanın üzerindeki kalın yazı … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
alçı levha — is., mim. 1) Duvarda ve tavanda düzgünlük sağlamak amacıyla iç mekânlarda kullanılan, alçı ve diğer katkı maddeleriyle sıkıştırılmış levha, alçıpan 2) Tavan süslemelerinde kullanılan ve çeşitli desenleri olan alçıdan yapılmış kalıp … Çağatay Osmanlı Sözlük
ELVAH — (Levha. C.) Levhalar. Tablolar … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
RUBUBİYET — Cenab ı Hakk ın her zaman her yerde her mahluka, muhtaç olduğu şeyleri vermesi, terbiye ve tedbir etmesi ve mâlikiyyeti ve besleyiciliği keyfiyyeti. * Artırmak. Ziyade kılmak.(Ey gözleri sağlam ve kalbleri kör olmayan insanlar, bakınız! İnsan… … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
pano — is., Fr. panneau 1) Üzerine bildiri, açıklama veya tanıtma kâğıtları tutturmak için hazırlanmış levha 2) Elektrikle çalışan araçların kontrol ve komuta düğmeleri, ekran, sinyal lambası vb. parçalarının bir arada toplandığı bölüm 3) Ağaç duvar… … Çağatay Osmanlı Sözlük
palet — is., Fr. palette 1) Ressamların boyaları üzerine dizerek fırça ile karıştırdıkları tahta veya porselen levha Ne atölyem ne fırçam ne paletim var. Y. K. Karaosmanoğlu 2) Sanayide çeşitli amaçlarla kullanılan yayvan ve geniş levha 3) Hızlı yüzmek… … Çağatay Osmanlı Sözlük
KİTABE — Kabartılarak veya oyularak sert levhalar üzerine yazılan yazı. Levha olarak yazılan manzum olmayan nesir halinde levha yazma ilmi. * Mezartaşı yazısı … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
TASAFFUH — Yaprak yaprak olma. * Levha biçiminde olma, levha hâline konulma … Yeni Lügat Türkçe Sözlük