-
1 kusurlu
име́ющий недоста́ток (изъя́н), с недоста́тком, с изъя́ном, дефе́ктныйkusurlu bir elbise — оде́жда с дефе́ктом
-
2 kusurlu
име́ющий недоста́ток / изъя́н / дефе́кт; с недоста́тком / изъя́ном / дефе́ктом -
3 küsurlu
взве́шанный, дро́бный -
4 kusurlu
аварийный, дефектный, поврежденный, неисправныйİnşaat Mühendisliği ve Mimarlık Türkçe-Rusça Sözlük ve Rus-Türkçe Sözlük > kusurlu
-
5 kusurlu iş
некачественная работа, дефектная работа; работа, не отвечающая установленным требованиямİnşaat Mühendisliği ve Mimarlık Türkçe-Rusça Sözlük ve Rus-Türkçe Sözlük > kusurlu iş
-
6 küsurlu
дро́бный -
7 kusurlu kaynak derzi
İnşaat Mühendisliği ve Mimarlık Türkçe-Rusça Sözlük ve Rus-Türkçe Sözlük > kusurlu kaynak derzi
-
8 kusurlu mal
бракованный товар, дефектное изделиеİnşaat Mühendisliği ve Mimarlık Türkçe-Rusça Sözlük ve Rus-Türkçe Sözlük > kusurlu mal
-
9 kusurlu malzeme
дефектный материал, некачественный материалİnşaat Mühendisliği ve Mimarlık Türkçe-Rusça Sözlük ve Rus-Türkçe Sözlük > kusurlu malzeme
-
10 derz
- büzülme derzi
- dikey derz
- dilatasyon derzi
- dolgusuz derz
- fasılalı kaynak derzi
- genleşme derzi
- içbükey kaynak derzi
- iş derzi
- kaynak derzi
- kusurlu kaynak derzi
- nokta kaynağı derzi
- punto kaynağı derzi
- rötre derzi
- sahte derz
- sıkıştırılamaz derz
- sızdırmaz kaynak derzi
- su sızdırmaz derz
- sürekli kaynak derzi
- şakuli derz
- uzunlamasına derz
- yatay derzİnşaat Mühendisliği ve Mimarlık Türkçe-Rusça Sözlük ve Rus-Türkçe Sözlük > derz
-
11 iş
деятельность, работа, труд, занятие- iş göremez
- ağır iş
- ahşap koruma işleri
- araştırma işleri
- ayarlama işleri
- beton işleri
- betonarme işleri
- bilim-araştırma işleri
- bitirme işleri
- borulama işleri
- boya işleri
- bozuk iş
- camcı işi
- çanak çömlek işleri
- derz dolgu işleri
- doğrama işleri
- el işi
- elektrik işleri
- elektrik montaj işleri
- faydalı iş
- gece işi
- götürü iş
- gündelik iş
- hafriyat işleri
- hazırlık işleri
- iç işler
- ince işler
- ince marangozluk işleri
- inceleme işleri
- infilak işleri
- inşaat işleri
- jeolojik araştırma işleri
- kakma işi
- kaplama işleri
- kaynak işi
- kazı işleri
- kusurlu iş
- maden ocağı açma işleri
- montaj işi
- mozaik işleri
- mumlama işi
- nakliye işleri
- onarım işleri
- oymacı işi
- özel işler
- parça başı iş
- patlama işleri
- sıhhi tesisat işleri
- sıva işleri
- soğuk demir işi
- soğuk havalarda betonlama işleri
- sulama işleri
- tamamlama işleri
- tarama işleri
- taş işi
- temel işleri
- tesviye işleri
- toprak işleri
- tuğla işi
- yalıtım işleri
- yapı işleri
- yapı yıkım işleri
- yeraltı işleri
- yol işleri
- yukleme işleriİnşaat Mühendisliği ve Mimarlık Türkçe-Rusça Sözlük ve Rus-Türkçe Sözlük > iş
-
12 mal
изделие, имущество, товар- mal alan- bozuk mal
- gayrimenkul mallar
- geniş tüketim malları
- ıskarta mal
- ihraç mal
- ithal mal
- kit mal
- kusurlu mal
- mahlül mal
- menkul mallar
- seri mal
- tapon mal
- taşınır mallar
- taşınmaz mallar
- tüketim malları
- yarımamul mal
- yerli malİnşaat Mühendisliği ve Mimarlık Türkçe-Rusça Sözlük ve Rus-Türkçe Sözlük > mal
-
13 malzeme
материал, имущество- akışkan malzeme
- akustik malzeme
- ambalaj malzemesi
- ambalajlı malzeme
- anizotropik malzeme
- bileşik malzeme
- bitirme malzemesi
- bozuk malzeme
- cam elyaflı malzeme
- cam elyaflı yalıtım malzemesi
- conta malzemesi
- çatı malzemesi
- çok katmanlı malzeme
- çok tabakalı malzeme
- dayanıklı malzeme
- derz dolğu malzemesi
- doğal maden malzeme
- doğal malzeme
- dolgu malzemesi
- elastik malzeme
- eskimez malzeme
- fason malzeme
- fason profil malzemesi
- filtre malzemesi
- gevrek malzeme
- gözenekli malzeme
- gürültü emici malzeme
- haddelenmiş malzeme
- ham malzemeleri
- hidrofüj malzeme
- homogen malzeme
- hücreli malzeme
- ısı izolasyon malzemesi
- ısı tutucu malzeme
- ısı yalıtım malzemesi
- ısıya dayanıklı inşaat malzemesi
- imla malzemesi
- inorganik madde
- inşaat malzemesi
- işlenmemiş malzemeleri
- işlenmiş malzeme
- izolasyon malzemesi
- izole malzemesi
- izotropik malzeme
- kalkerli malzeme
- kaplama malzemesi
- katı malzeme
- kaya malzemeleri
- killi malzeme
- kireçli malzeme
- kusurlu malzeme
- lifli malzeme
- metalik malzeme
- organik malzeme
- parlatma malzemesi
- plastik malzeme
- polimerik malzeme
- radyoaktif malzeme
- rulo çatı malzemesi
- rulo malzeme
- salınım yalıtım malzemesi
- sanayi malzemeleri
- sarf malzemesi
- sentetik malzeme
- seramik malzeme
- ses emici malzeme
- ses geçirmez malzeme
- ses yalıtım malzemesi
- sızdırmaz malzeme
- su defedici malzeme
- su geçirmez malzeme
- su izolasyon malzemesi
- suni malzeme
- suya dayanıklı malzeme
- tamamlama malzemesi
- taş elyaflı yalıtım malzemesi
- taşlama malzemesi
- turp elyaflı yalıtım malzemesi
- tutuşur malzeme
- tuvönan malzeme
- vibrasyon yalıtım malzemesi
- yağ malzemesi
- yalıtım malzemesi
- yanabilir malzeme
- yanmaz malzeme
- yapı malzemesi
- yapışkan malzeme
- yardımcı malzeme
- yol yapım malzemesi
- yumuşak çatı malzemesi
- yüksek kaliteli malzemeİnşaat Mühendisliği ve Mimarlık Türkçe-Rusça Sözlük ve Rus-Türkçe Sözlük > malzeme
См. также в других словарях:
küsurlu — sf. Küsuru olan Adımları küsurlu idi. İki buçuk, iki buçuk... H. Taner … Çağatay Osmanlı Sözlük
kusurlu — sf. Kusuru olan … Çağatay Osmanlı Sözlük
şaibe altında tutulmak — kusurlu, ayıplı olmak, lekeli sayılmak Yakın zamanlarda bizim parlamentomuz da bu gibi şaibeler altında tutuldu. H. Taner … Çağatay Osmanlı Sözlük
tenzih etmek — kusurlu ve kabahatli olmadığını, kötü vasıflardan soyutlandırıldığını, dışında tutulduğunu bildirmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
kötürümden aksak, hiç yoktan torlak yeğdir — kusurlu da olsa bir şeyin elde bulunması, hiç bulunmamasından daha iyidir anlamında kullanılan bir söz … Çağatay Osmanlı Sözlük
cılk çıkmak — kusurlu, boş veya bozuk çıkmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
defolu — sf. Defosu olan, bozuk, özürlü, kusurlu, ayıplı (kumaş, giysi, mal vb.) … Çağatay Osmanlı Sözlük
detone — sf., müz., Fr. détonné Yanlış, kusurlu (ses) Radyo parazit yapsın, sokak satıcıları detone sesleriyle bağırsın istiyorum. A. Kulin Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller detone olmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
eksik — sf., ği 1) Bir bölümü olmayan, noksan, natamam Bu kitap eksik, baş tarafı yok. 2) Mükemmel olmayan, kusurlu, muallel, sakat 3) Az Arada can sıkıntısından doğma kavgalar da hiç eksik değil... R. N. Güntekin 4) is. İhtiyaç duyulan şey Aklı sıra bu… … Çağatay Osmanlı Sözlük
estetik — is., ği, Fr. esthétique 1) Sanatsal yaratının genel yasalarıyla sanatta ve hayatta güzelliğin kuramsal bilimi, güzel duyu, bedii, bediiyat Boğaziçi nin, Sarayburnu yarımadasını, tarihî üslup ve estetiklerini korumak için çok iyi hazırlanmış… … Çağatay Osmanlı Sözlük
falsolu — sf. 1) Yanlış, hatalı, kusurlu Bu saydığım, rolün falsolu tarafları. R. N. Güntekin 2) argo Uygun ve yerinde olmayan 3) sp. Döne döne ve ekseninden kayarak, kavisli … Çağatay Osmanlı Sözlük