-
1 охапка
-
2 куча
yığın* * *ж1) yığın; kümeку́ча соло́мы — saman yığını
2) разг. bir yığınце́лая ку́ча книг — bir yığın kitap
у меня́ ку́ча дел — yığınla işim var
на э́то ушла́ ку́ча де́нег — buna kucak / etek dolusu para gitti
у него́ была́ ку́ча новосте́й — bir yığın havadisi vardı
-
3 объятие
сkucak (-ğı)заключи́ть кого-л. в свои́ объя́тия — kucağına almak; kucaklamak; bağrına basmak
••встре́тить кого-л. с распростёртыми объя́тиями — birine kollarını açmak
бро́ситься кому-л. в объя́тия — kendini birinin kollarının arasına atmak
бро́сить / толкну́ть кого-л. в объя́тия сме́рти — ölüm kucağına atmak
См. также в других словарях:
kučak — kúčak m <G čka, N mn čci, G kȗčākā> DEFINICIJA mužjak kuje, kučke ETIMOLOGIJA vidi kuja … Hrvatski jezični portal
kuçak — kucak I, 382bkz: kuçam … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
kucak — is., ğı 1) Açık kollarla göğüs arasındaki bölüm, aguş Kucağımdaki yavrumla yapayalnız kalmıştık. S. M. Alus 2) sf. Açık kollarla göğüs arasına sığabilen miktarda olan 3) mec. Herhangi bir durumun veya şeyin sınırlarının arası, iç Oralar her… … Çağatay Osmanlı Sözlük
kucak kucak — sf. 1) Bol bol İşte kucak kucak çiçek, işte sepet sepet meyve! R. H. Karay 2) Kucaklanabilecek miktarda olan … Çağatay Osmanlı Sözlük
kucak kucağa — zf. 1) Birbirine sarılmış veya birbirine yüz yüze sokulmuş bir durumda Topla sürülen karışık topraklar, kucak kucağa kanları içinde yatan savaşçılar. H. E. Adıvar 2) İç içe, yan yana, beraberce Şiirle dua, felsefe ile din, inkârla iman kucak… … Çağatay Osmanlı Sözlük
kucak (veya kucağını) açmak — 1) (birine) korumak Paris teki hemşehriler bana büyük bir sevgi ve emniyetle kucaklarını açmışlardı. R. N. Güntekin 2) (birine) sığınacak yer vermek Her çalışmak isteyene kucak açmışlardı. Y. K. Karaosmanoğlu … Çağatay Osmanlı Sözlük
kucak — (koçak) ağoş; koç adam, cesur, koca … Çağatay Osmanlı Sözlük
kucak çocuğu — is. Yürüyemeyen, kucakta gezdirilen çocuk … Çağatay Osmanlı Sözlük
kucak dolusu — sf. Pek çok, pek bol … Çağatay Osmanlı Sözlük
gucak — kucak … Beypazari ağzindan sözcükler
kuçam — kucak I, 398bkz: kuçak … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini