-
41 laf
korkak adj -
42 schuw
korkak adj -
43 φοβητοτάρη
korkak, ödlek, ürkek -
44 ängstlich
korkaktitiz -
45 bang
-
46 prüde
korkakçekingen soğuk -
47 zaghaft
korkakçekingenürkek -
48 chickenhearted
korkak, yüreksiz, tabansiz -
49 lily-livered
korkak, yüreksiz, tabansiz, tavsan yürekli -
50 poltroon
korkak, tabansiz -
51 pusillanimous
korkak, ödlek -
52 timid
korkak, ürkek, yüreksiz; çekingen, sikilgan, utangaç -
53 timorous
korkak, ürkek, yüreksiz; heyecanli, gergin -
54 weak-kneed
korkak, yüreksiz, tavsan yürekli; heyecanli -
55 coward
adj. korkak, ödlek, tabansız————————n. korkak, ödlek kimse (Argo)* * *korkak* * *(a person who shows fear easily or is easily frightened: I am such a coward - I hate going to the dentist.) korkak- cowardly- cowardice
- cowardliness -
56 craven
adj. korkak, namert————————n. korkak* * *korkak* * *['kreivən](cowardly.) korkak, namert -
57 رعش
Iرَعَشَ1. bıngıldamakAnlamı: yumuşaklık veya şişmanlık sebebiyle oynamak, titremek2. ürpermekAnlamı: korku, tiksinti, üşüme yüzünden tüylerin ani titremekIIرَعِش1. tabansızAnlamı: korkak2. yüreksizAnlamı: korkak, tabansız3. pısırıkAnlamı: yüreksiz, beceriksiz4. korkak5. sarsakAnlamı: vücudu titrer gibi sarsılan6. namertAnlamı: korkak, alçak, mert olmayan7. titrekAnlamı: titreyenرَعْشsarsaklıkAnlamı: sarsak olma durumu -
58 chicken
adj. korkak, ödlek————————n. tavuk, piliç, civciv, ödlek, yavru kuş, tavuk eti; kız, toy; cesaret yoklama oyunu————————v. korkak davranmak, korkudan çekinmek* * *1. piliç 2. tavuk* * *[' ikin]1) (a young bird, especially a young hen: She keeps chickens.) piliç2) (its flesh used as food: a plate of fried chicken.) piliç/tavuk eti3) ((slang.) a coward.) korkak, ödlek, tabansız(kimse)•- chicken-pox
- chicken out -
59 cowardly
adj. korkak, ödlek, alçak, namert————————adv. korkakça, yüreksizce, alçakça* * *korkak* * *adjective korkak -
60 خواف
خَوَّاف1. yüreksizAnlamı: korkak, tabansız2. tabansızAnlamı: korkak3. pısırıkAnlamı: yüreksiz, beceriksiz4. korkak
См. также в других словарях:
korkak — sf., ğı Çok çabuk ve olmayacak şeylerden korkan (kimse, hayvan) Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller … Çağatay Osmanlı Sözlük
korkak bezirgân ne kâr eder ne zarar (veya ziyan) — iş yapmaya korkan tüccar, kendisini zarardan korur ancak kazanç da sağlayamaz anlamında kullanılan bir söz … Çağatay Osmanlı Sözlük
bir korkak bir orduyu bozar — bir toplumda korkak kişi, kaygılı, heyecanlı sözleriyle kargaşa çıkarır anlamında kullanılan bir söz … Çağatay Osmanlı Sözlük
muzuk — korkak … Çağatay Osmanlı Sözlük
CÜBA' — Korkak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
HEYBUB — Korkak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
KIRN — Korkak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
LA' — Korkak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
RA'DİD — Korkak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
YENHUB — Korkak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
gödek — korkak … Beypazari ağzindan sözcükler