-
1 kibirli
высокоме́рие (с) высокоме́рный надме́нный чо́порный* * *высокоме́рный, надме́нный; спеси́вый -
2 kibirli
высокомерный, заносчивый -
3 kibirli
го́рдый, высокоме́рный, надме́нный; спеси́вый -
4 از خود راضی
kendini beğenmiş; kibirli
См. также в других словарях:
kibirli — sf. Kendini büyük gören, büyüklenen, gururlu Kara, kuru, kibirli, kazık gibi bir kadın! H. E. Adıvar … Çağatay Osmanlı Sözlük
MASBU' — Kibirli, gururlu, mağrur. Kendini beğenmi … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
MEZHÜVV — Kibirli, gururlu … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
MUHAŞŞİ' — Kibirli bir kimsenin kibir ve gururunu kıran … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
MÜTEFER'İN — Kibirli, mağrur. * Fir avun tavrı takınan, fir avunlaşan … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
MÜTEKEBBİR — Kibirli. Büyüklenen. Tekebbür eden. * Esmâ i İlâhiyeden olup, Allah ın büyüklük ve azametini ifade eder … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
TEBAHTUR — Dalgalanmak, dalgalanır olma. * Kibirlenerek yürüme, kibirli kibirli yürüme … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
adam — is., Ar. ādem 1) İnsan 2) Erkek kişi, kadın karşıtı İyi bir adam isterse, babası da verirse, varacak. M. Ş. Esendal 3) Birinin yanında ve işinde bulunan kimse Kendisi gayet kibirli, öfkeli olduğu için hizmetçileri ve adamları korkarlar. K. Tahir… … Çağatay Osmanlı Sözlük
azametli — sf. 1) Ulu, çok büyük 2) Gururlu 3) Görkemli, heybetli 4) Debdebeli 5) Çalımlı, kurumlu Hatta biraz da azametli, kibirli muamelesi bana epeyce garip görünmüştü doğrusu. Y. K. Karaosmanoğlu … Çağatay Osmanlı Sözlük
başı havada — sf. 1) Sevinçli (kimse) 2) Kibirli, gururlu (kimse) … Çağatay Osmanlı Sözlük
başı yukarıda — sf. Kibirli, kendini beğenmiş (kimse) … Çağatay Osmanlı Sözlük