Перевод: со всех языков на турецкий

с турецкого на все языки

kendiniz

  • 1 yourself

    kendiniz

    English-Turkish new dictionary > yourself

  • 2 yourselves

    kendiniz

    English-Turkish new dictionary > yourselves

  • 3 үзегез

    kendiniz, siz

    Татарча-Төрекчә сүзлек > үзегез

  • 4 yourself

    n. kendin, kendiniz
    * * *
    kendiniz
    * * *
    - plural yourselves [-'selvz] - pronoun
    1) (used as the object of a verb or preposition when the person(s) spoken or written to is/are the object(s) of an action he/they perform(s): Why are you looking at yourselves in the mirror?; You can dry yourself with this towel.) kendin, kendine
    2) (used to emphasize you: You yourself can't do it, but you could ask someone else to do it.) kendin, kendiniz
    3) (without help etc: You can jolly well do it yourself!) yalnız, tek başına

    English-Turkish dictionary > yourself

  • 5 yourselves

    pron. kendiniz
    * * *
    kendiniz

    English-Turkish dictionary > yourselves

  • 6 vous-même

    Dictionnaire Français-Turc > vous-même

  • 7 судить

    1) hüküm vermek; yargılamak

    суди́те са́ми — kendiniz hüküm verin

    не тебе́ суди́ть об э́том — bu hususta hüküm vermek sana düşmez

    суди́ть о лю́дях по их положе́нию в о́бществе — insanları toplum içindeki yerlerine göre yargılamak

    его́ суди́ли и оправда́ли — yargılanmış ve beraat etmişti

    его́ уже́ три́жды суди́ли за воровство́ — hırsızlıktan artık üç sabıkası var

    3) спорт. yönetmek; hakemlik yapmak / etmek

    суди́ть игру́ / матч — oyunu / maçı yönetmek

    4) безл.

    ви́дно, так суждено́ — takdir böyle imiş

    зна́чит, и э́то суждено́ — demek kaderde bu da varmış

    е́сли ему́ не суждено́ верну́ться,... — (onun) kaderinde dönmek yoksa,...

    ••

    су́дя по чему-л. — bir şeye göre / bakılırsa

    су́дя по её слова́м — onun sözlerine bakılırsa

    су́дя по всему́, э́то не так — herşey bunun böyle olmadığını gösterir

    Русско-турецкий словарь > судить

  • 8 хăвăр

    sen, kendiniz

    Чăваш-турккă чĕлхи Словарĕ > хăвăр

  • 9 überzeugen

    überzeugen*
    I vt ikna etmek ( von -e), inandırmak ( von -e); ( überreden) kandırmak ( von -e);
    ich bin ( davon) überzeugt, dass... (şuna) inanıyorum ki,...;
    er war sehr von sich dat überzeugt kendinden çok emindi
    II vr
    sich \überzeugen kanaat getirmek ( von -e), görüp ikna olmak;
    sich persönlich/mit eigenen Augen \überzeugen bizzat/kendi gözleriyle görüp ikna olmak;
    \überzeugen Sie sich selbst davon! inanmıyorsanız gidin, kendiniz görün!

    Wörterbuch Deutsch-Türkisch Kompakt > überzeugen

  • 10 yourself

    kendin, kendiniz, kendine, kendini

    English to Turkish dictionary > yourself

См. также в других словарях:

  • Возвратные местоимения — Эта статья или раздел нуждается в переработке. Пожалуйста, улучшите статью в соответствии с правилами написания статей. Возвратные местоимения  часть речи, вид местоимения, выражающая направление действия на производящего его. Группа… …   Википедия

  • pekiştirmeli özne — is., dbl. Kendi dönüşlü zamiriyle kuvvetlendirilmiş özne Ben kendim gördüm. Siz kendiniz verdiniz …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • zamir — 1. is., esk., Ar. żamīr İçyüz, iç Bu sözüyle zamirini dışa vurmuş oldu. 2. is., dbl., Ar. żamīr Kişi, dönüşlülük, gösterme, soru ve belirsizlik kavramları vererek varlıkların yerini tutan söz, adıl Ben, sen, o, biz, siz, onlar; kendim, kendin,… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • cömert davranmak — sakınmadan, esirgemeden bol bol vermek Size ne kadar cömert davranmış olduğunu kendiniz de biliyorsunuz. H. E. Adıvar …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • teşhis etmek (veya koymak) — 1) kim ve ne olduğunu anlamak, tanımak, seçmek Acaba kendiniz hakkında siz ne teşhis koymuş ve son olarak ne hüküm vermiştiniz? A. Ş. Hisar 2) elde bulunan verilere, belgelere göre bir durumun sebeplerini, niteliklerini tespit etmek 3) tıp… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Поделиться ссылкой на выделенное

Прямая ссылка:
Нажмите правой клавишей мыши и выберите «Копировать ссылку»