-
1 yourself
kendiniz -
2 yourselves
kendiniz -
3 үзегез
kendiniz, siz -
4 yourself
n. kendin, kendiniz* * *kendiniz* * *- plural yourselves [-'selvz] - pronoun1) (used as the object of a verb or preposition when the person(s) spoken or written to is/are the object(s) of an action he/they perform(s): Why are you looking at yourselves in the mirror?; You can dry yourself with this towel.) kendin, kendine2) (used to emphasize you: You yourself can't do it, but you could ask someone else to do it.) kendin, kendiniz3) (without help etc: You can jolly well do it yourself!) yalnız, tek başına -
5 yourselves
pron. kendiniz* * *kendiniz -
6 vous-même
-
7 судить
1) hüküm vermek; yargılamakсуди́те са́ми — kendiniz hüküm verin
не тебе́ суди́ть об э́том — bu hususta hüküm vermek sana düşmez
суди́ть о лю́дях по их положе́нию в о́бществе — insanları toplum içindeki yerlerine göre yargılamak
2) yargılamakего́ суди́ли и оправда́ли — yargılanmış ve beraat etmişti
его́ уже́ три́жды суди́ли за воровство́ — hırsızlıktan artık üç sabıkası var
3) спорт. yönetmek; hakemlik yapmak / etmekсуди́ть игру́ / матч — oyunu / maçı yönetmek
4) безл.ви́дно, так суждено́ — takdir böyle imiş
зна́чит, и э́то суждено́ — demek kaderde bu da varmış
е́сли ему́ не суждено́ верну́ться,... — (onun) kaderinde dönmek yoksa,...
••су́дя по чему-л. — bir şeye göre / bakılırsa
су́дя по её слова́м — onun sözlerine bakılırsa
су́дя по всему́, э́то не так — herşey bunun böyle olmadığını gösterir
-
8 хăвăр
sen, kendiniz -
9 überzeugen
überzeugen*II vrsich \überzeugen kanaat getirmek ( von -e), görüp ikna olmak;sich persönlich/mit eigenen Augen \überzeugen bizzat/kendi gözleriyle görüp ikna olmak;\überzeugen Sie sich selbst davon! inanmıyorsanız gidin, kendiniz görün! -
10 yourself
kendin, kendiniz, kendine, kendini
См. также в других словарях:
Возвратные местоимения — Эта статья или раздел нуждается в переработке. Пожалуйста, улучшите статью в соответствии с правилами написания статей. Возвратные местоимения часть речи, вид местоимения, выражающая направление действия на производящего его. Группа… … Википедия
pekiştirmeli özne — is., dbl. Kendi dönüşlü zamiriyle kuvvetlendirilmiş özne Ben kendim gördüm. Siz kendiniz verdiniz … Çağatay Osmanlı Sözlük
zamir — 1. is., esk., Ar. żamīr İçyüz, iç Bu sözüyle zamirini dışa vurmuş oldu. 2. is., dbl., Ar. żamīr Kişi, dönüşlülük, gösterme, soru ve belirsizlik kavramları vererek varlıkların yerini tutan söz, adıl Ben, sen, o, biz, siz, onlar; kendim, kendin,… … Çağatay Osmanlı Sözlük
cömert davranmak — sakınmadan, esirgemeden bol bol vermek Size ne kadar cömert davranmış olduğunu kendiniz de biliyorsunuz. H. E. Adıvar … Çağatay Osmanlı Sözlük
teşhis etmek (veya koymak) — 1) kim ve ne olduğunu anlamak, tanımak, seçmek Acaba kendiniz hakkında siz ne teşhis koymuş ve son olarak ne hüküm vermiştiniz? A. Ş. Hisar 2) elde bulunan verilere, belgelere göre bir durumun sebeplerini, niteliklerini tespit etmek 3) tıp… … Çağatay Osmanlı Sözlük