-
1 dönmek
1. آب [آبَ]2. آض [آضَ]3. أطاف [أَطَافَ]Anlamı: belirli bir yerde dolaşmak4. أوب [أَوَّبَ]5. اجتاب [اِجْتابَ]Anlamı: belirli bir yerde dolaşmak6. استحضر [اِسْتَحْضَرَ]Anlamı: bırakılan bir konuya başlamak, söz konusu etmek, hatırlamak7. استذكر [اِسْتَذْكَرَ]Anlamı: bırakılan bir konuya başlamak, söz konusu etmek, hatırlamak8. امتثل [اِمْتَثَلَ]Anlamı: bir şeyi andıracak duruma girmek9. انسحب [اِنْسَحَبَ]10. باء [باءَ]11. تأثر [تَأَثَّرَ]Anlamı: bir şeyi andıracak duruma girmek12. تجول [تَجَوَّلَ]Anlamı: belirli bir yerde dolaşmak13. تذكر [تَذَكَّرَ]Anlamı: bırakılan bir konuya başlamak, söz konusu etmek, hatırlamak14. ترسم [تَرَسَّمَ]Anlamı: bırakılan bir konuya başlamak, söz konusu etmek, hatırlamak15. تطوف [تَطَوَّفَ]Anlamı: belirli bir yerde dolaşmak16. تقلب [تَقَلَّبَ]Anlamı: inanç, din ve düşüncesini deiğştirmek17. توجه [تَوَجَّهَ]Anlamı: yönelmek18. ثاب [ثابَ]19. جاب [جَابَ]Anlamı: belirli bir yerde dolaşmak20. جال [جَالَ]Anlamı: belirli bir yerde dolaşmak21. حاكى [حاكَى]Anlamı: bir şeyi andıracak duruma girmek22. حذا [حَذَا]Anlamı: bir şeyi andıracak duruma girmek23. حكى [حَكَى]Anlamı: bir şeyi andıracak duruma girmek24. ذكر [ذَكَرَ]Anlamı: bırakılan bir konuya başlamak, söz konusu etmek, hatırlamak25. رجع [رَجَعَ]26. رسب [رَسَبَ]Anlamı: sınıfta kalmak27. عاد [عادَ]28. عاود [عاوَدَ]29. فاء [فاءَ]30. قفل [قَفَلَ]31. قهقر [قَهْقَرَ]32. كر [كَرَّ] -
2 أوب
Iأَوْب1. avdetAnlamı: dönüş, geri gelme2. devirAnlamı: dönme, dönüş3. kenarAnlamı: bir şeyin, bir yerin bitiş kısmı yakını, kıyı4. dönüşAnlamı: dönmek işi veya biçimi5. yanAnlamı: ön, arka, alt ve üstün dışında kalan bölüm6. kıranAnlamı: kıyı, uç, kenar, çevre7. cihetAnlamı: yön, taraf, yan8. bucakAnlamı: kenar, köşe, yerIIأَوَّبَdönmek -
3 قفل
IقَفَّلَkapamakAnlamı: bir açıklığı örtmek için, bir şeyi, açık yerin üzerine getirmekIIقَفَلَ1. gerilemekAnlamı: geri çekilmek, geriye çekilmek2. gerilmekAnlamı: geri çekilmek3. gelmekAnlamı: geriye dönmek4. dönmek5. caydırmakAnlamı: kararından döndürmek, vazgeçirmek -
4 رجع
Iرَجَّعَ1. kaytarmakAnlamı: geri çevirmek2. döndürmekAnlamı: dönmesini sağlamakIIرَجَعَ1. gelmekAnlamı: geriye dönmek2. dönmekرَجْع1. avdetAnlamı: dönüş, geri gelme2. devirAnlamı: dönme, dönüş3. dönüşAnlamı: dönmek işi veya biçimi -
5 كر
Iكَرّ1. hücumAnlamı: saldırma, saldırı, saldırış2. saldırı3. taarruzAnlamı: saldırıIIكَرَّ1. gerilmekAnlamı: geri çekilmek2. gerilemekAnlamı: geri çekilmek, geriye çekilmek3. gelmekAnlamı: geriye dönmek4. dönmek5. caydırmakAnlamı: kararından döndürmek, vazgeçirmek -
6 آب
IآبağustosAnlamı: yılın 31 gün süren sekizinci ayıIIآبَ1. gelmekAnlamı: geriye dönmek2. dönmek -
7 آض
-
8 انسحب
اِنْسَحَبَ1. gerilmekAnlamı: geri çekilmek2. gerilemekAnlamı: geri çekilmek, geriye çekilmek3. sürüklenmekAnlamı: sürüklemek işine konu olmak4. gelmekAnlamı: geriye dönmek5. dönmek6. caydırmakAnlamı: kararından döndürmek, vazgeçirmek -
9 باء
-
10 ثاب
-
11 عاد
Iعادٍ1. koşucuAnlamı: koşuya katılan yarışçı2. müstebitAnlamı: zorba, despot3. aleyhtarAnlamı: karşı olan kimse4. zorbaAnlamı: gücüne güvenerek başkalarının hakkını alan, müstebit5. zalimAnlamı: acımasız ve haksız davranan6. düşmanAnlamı: birinin kötülüğünü isteyen, hasım7. despotAnlamı: müstebit, zorbaIIعادَ1. gelmekAnlamı: geriye dönmek2. dönmekعادّsaymanAnlamı: hesap uzmanı, muhasip -
12 عاود
عاوَدَ1. gerilemekAnlamı: geri çekilmek, geriye çekilmek2. gerilmekAnlamı: geri çekilmek3. gelmekAnlamı: geriye dönmek4. dönmek -
13 فاء
-
14 قهقر
قَهْقَرَ1. gerilmekAnlamı: geri çekilmek2. gerilemekAnlamı: geri çekilmek, geriye çekilmek3. gelmekAnlamı: geriye dönmek4. caydırmakAnlamı: kararından döndürmek, vazgeçirmek5. dönmek
См. также в других словарях:
dönmek — nsz, er 1) Kendi ekseni üzerinde veya başka bir şeyin dolayında hareket etmek İçeride anahtarın acı bir gıcırtısıyla döndüğünü duydum. Y. Z. Ortaç 2) den, e Geri gelmek, geri gitmek Ertesi gün aynı yoldan Bodrum a döndük. Halikarnas Balıkçısı 3)… … Çağatay Osmanlı Sözlük