-
1 لفظة
kelime; lâfız -
2 مفردة
kelime; lâfız -
3 كلمة
كَلِمَة1. açıAnlamı: insanın görüşü2. kafaAnlamı: zihniyet, görüş3. mülâhazaAnlamı: düşünce4. hitabeAnlamı: duygular aşılmak amacıyla söylenen söz, söylev5. görüşAnlamı: gözle bir şeyi algılama yetisi6. kelimeAnlamı: söz, sözcük7. lâfızAnlamı: söz, kelime8. mektup9. mesajAnlamı: yazı veya sözle gönderilen bilgi10. diskurAnlamı: söylev, nutuk11. hitapAnlamı: sözü birine veya birilerine yöneltme, seslenme12. sözcükAnlamı: kelime13. gözAnlamı: bakış, görüş -
4 علان
-
5 فعل
IفَعَّلَcanlandırmakAnlamı: canlanmasını sağlamakIIفَعَلَ1. etmekAnlamı: bir işi yapmak2. eylemekAnlamı: etmek, yapmak3. görmekAnlamı: yapmak, etmekفِعْل1. eylemAnlamı: iş, fiil, aksiyon2. fiilAnlamı: davranış kavramı veren kelime3. olguAnlamı: birtakım olayların dayandığı sebep, bu sebeplerin yol açtığğı sonuç4. yüklemAnlamı: cümlede oluş, iş ve hareket bildiren kelime5. amelAnlamı: yapılan ış, fiil, edim -
6 فلان
-
7 لفظة
لَفْظَة1. lâfızAnlamı: söz, kelime2. kelimeAnlamı: söz, sözcük -
8 مفردة
مُفْرَدَة1. lâfızAnlamı: söz, kelime2. kelimeAnlamı: söz, sözcük -
9 كلمة
açı; diskur; görüş; göz; hitabe; hitap; kafa; kelime; lâfız; mektup; mesaj; mülâhaza; sözcük -
10 أنثى
أُنْثَى1. dişilAnlamı: bazı dillerde dişi sayılan (kelime), müennes2. dişi -
11 اشتقاقي
اِشْتِقاقِيّ1. etimolojikAnlamı: köken bilimi ile ilgili2. türevAnlamı: yapım ekiyle kurulmuş kelime -
12 بادئة
بادِئَة1. ön takı2. ön ek -
13 حريمي
حَريمِي1. kadıncaAnlamı: kadına yakışır (biçimde)2. dişilAnlamı: bazı dillerde dişi sayılan (kelime), müennes -
14 خطء
Iخَطْء1. yanıltıAnlamı: yanlışlık2. galatAnlamı: yanlış (kelime veya söz)3. falsoAnlamı: yanlış davranış4. hataAnlamı: yanlış, yanlışlık, yanılgı5. gafAnlamı: yersiz, beceriksiz söz veya davranış, pot6. yanlışlıkAnlamı: yanlış davranış7. yanlişAnlamı: bir kurala uymama durumuIIخِطْء1. dalaletAnlamı: sapınç, sapkınlık2. kabahatAnlamı: yakışıksız davranış, çirkin, suç3. günah4. cürümAnlamı: suç, yanlışlık, kusur veya hatadan doğan durum -
15 خطأ
خَطَأ1. galatAnlamı: yanlış (kelime veya söz)2. yanıltıAnlamı: yanlışlık3. falsoAnlamı: yanlış davranış4. gafAnlamı: yersiz, beceriksiz söz veya davranış, pot5. hataAnlamı: yanlış, yanlışlık, yanılgı6. potAnlamı: yanlışlık, hata7. yanlişAnlamı: bir kurala uymama durumu8. yanlışlıkAnlamı: yanlış davranış9. yanılgıAnlamı: yanlış davranış -
16 خطاء
خَطَاء1. galatAnlamı: yanlış (kelime veya söz)2. hataAnlamı: yanlış, yanlışlık, yanılgı3. gafAnlamı: yersiz, beceriksiz söz veya davranış, pot4. falsoAnlamı: yanlış davranış5. yanlişAnlamı: bir kurala uymama durumu -
17 زلة
زَلَّة1. galatAnlamı: yanlış (kelime veya söz)2. gafAnlamı: yersiz, beceriksiz söz veya davranış, pot -
18 زلل
زَلَل1. galatAnlamı: yanlış (kelime veya söz)2. gafAnlamı: yersiz, beceriksiz söz veya davranış, pot -
19 سقط
Iسَقَط1. galatAnlamı: yanlış (kelime veya söz)2. hataAnlamı: yanlış, yanlışlık, yanılgı3. gafAnlamı: yersiz, beceriksiz söz veya davranış, pot4. falsoAnlamı: yanlış davranış5. sakatat6. yanlişAnlamı: bir kurala uymama durumuIIسَقَطَ1. kapaklanmakAnlamı: yüz üstü düşmek2. devrilmekAnlamı: devirmek ışı yapılmak3. düşmekAnlamı: yer çekiminin etkisiyle boşlukta, yukarıdan aşağıya inmekسَقْطyaşlıkAnlamı: ıslaklık -
20 سقطة
سَقْطَة1. galatAnlamı: yanlış (kelime veya söz)2. hataAnlamı: yanlış, yanlışlık, yanılgı3. gafAnlamı: yersiz, beceriksiz söz veya davranış, pot4. yanlişAnlamı: bir kurala uymama durumu
См. также в других словарях:
kelime — is., Ar. kelime Anlamlı ses veya ses birliği, söz, sözcük Tayyare kelimesine alışan millet, uçak kelimesine de alışır. O. V. Kanık Birleşik Sözler kelime cambazı kelime hazinesi kelimeişehadet kelime kadrosu kelime karışıklığı … Çağatay Osmanlı Sözlük
KELİME — Gr: Mânası olan en küçük söz veya cümlenin yapısını teşkil eden unsurlardan birisidir. Kelime, isim, fiil ve harf olmak üzere dilbilgisinde üç kısma ayrılmıştır. Bir tek söze kelime denir … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
Kelime Aydın — Kelime Aydın, born on June 15, 1982 in Kars, Turkey, is a Turkish skier, competing in the cross country discipline. She participated at the 2006 Winter Olympic Games in Turin, Italy.Kelime took part at the 2002 Winter Olympics in Salt Lake City,… … Wikipedia
kelime türü — is., dbl. Yapı, kavram, görev bakımından aralarındaki benzerliğe göre ayrılmış bulunan kelime türlerinden her biri, sözcük türü: Türkçede sekiz kelime türü vardır: isim, sıfat, zamir, zarf, edat, bağlaç, ünlem, fiil … Çağatay Osmanlı Sözlük
KELİME-İ MENHUTE — Aslı iki kelime olan bir tâbirin bir kelime ile söylenişi: El Hamdüllilâh yerine Hamdele söylenmesi gibi. Bismillâh yerine Besmele denmesi gibi … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
kelime cambazı — is. Kelime cambazlığı yapan kimse … Çağatay Osmanlı Sözlük
kelime cambazlığı — is. Sözlerle oyun yapma Bergamalının laf üstüne laf koymakta, kelime cambazlığı yapmakta üstüne yoktur. A. İlhan … Çağatay Osmanlı Sözlük
kelime oyunu — is. 1) Sözlerin çok anlamlı olmasından veya benzerliklerinden yararlanarak yapılan nükte veya aykırı anlamlandırma 2) İki veya daha çok kişinin her defasında bir harf ekleyerek anlamlı kelime oluşturma oyunu … Çağatay Osmanlı Sözlük
KELİME-İ TAYYİBE — Allah ve Resulullah kelâmı. Dua, niyaz ve salâvatlar gibi kelâmlar. Meselâ (Sübhânallah velhamdülillah ve Lâilâhe illâllah vallahü Ekber) kelime i tayyibedir … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
kelime — (A.) [ ﻪﻤﻠﮐ ] sözcük … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
kelime hazinesi — is., dbl. Söz varlığı … Çağatay Osmanlı Sözlük