-
1 restlich
-
2 Hinterbliebene
arkada kalan, geride kalan;wir \Hinterbliebenen arkada kalan bizler -
3 übrig
artakalan, geriye kalan;die \übrigen Bücher öteki kitaplar;\übrig sein [o bleiben] ( als Rest) artakalmak, artmak, geriye kalmak;ihm bleibt nichts anderes \übrig başka çaresi kalmadı;was bleibt mir anderes \übrig? başka ne yapabilirim ki?;\übrig lassen ( als Rest) artık bırakmak, hepsini bitirmemek;etw lässt nichts zu wünschen \übrig bir şeyin eksik tarafları olmamak;etw lässt einiges zu wünschen \übrig bir şeyin bazı eksik tarafları olmak;ein Ü\übriges tun yapılabilecek daha ne varsa yapmak;im Ü\übrigen ayrıca;die Ü\übrigen ötekiler, diğerleri;ich habe noch 2 Euro \übrig (geriye) 2 eurom kaldı;alles Ü\übrige artakalanların hepsi, artakalan her şey, geriye kalanların hepsi, geriye kalan her şey -
4 übrig
übrig adj geri kalan;übrig haben elinde fazla olmak;übrig sein geri kalmak, artmak;übrig bleiben (arta) kalmak;es bleibt mir nichts anderes übrig (als zu) bana (-mekten) başka bir şey kalmıyor;übrig lassen artık bırakmak, hepsini tüketmemek;viel zu wünschen übrig lassen çok eksiği var/olmak;nichts zu wünschen übrig lassen hiç eksiği yok/olmamak;die Übrigen pl gerisi sg, ötekiler, diğerleri -
5 Überlebende
sağ kalan, hayatta kalan -
6 eingängig
eingängig adj Melodie akılda kolay kalan -
7 griffig
griffig adj kolay tutulur, ele gelen; pütürlü; akılda kolay kalan -
8 Hinterbliebene
-
9 klaffend
klaffend adj aralık kalan, iyi kapanmayan; ayrık, açık -
10 Nachgeschmack
Nachgeschmack m <Nachgeschmacks; o pl> -den (ağızda) kalan tad -
11 Nachkömmling
Nachkömmling m <Nachkömmlings; Nachkömmlinge> evlat; geç kalan kimse -
12 Nachzügler
Nachzügler m geç kalan kimse; Kind tekne kazıntısı -
13 Rest
Rest m <Rests; Reste> artık, kalıntı; kalan (miktar), bakiye;das gab ihm den Rest bu ona son darbeyi indirdi;Reste pl a ÖKON kalıntılar, artıklar -
14 restlich
restlich adj (geri) kalan, sair -
15 Reststrafe
Reststrafe f JUR kalan ceza -
16 sonstig
sonstig adj başka(ca), öbür, kalan -
17 Überlebende
Überlebende m, f <Überlebenden; Überlebenden> kurtulan, sağ kalan -
18 überschüssig
überschüssig adj arta kalan, kullanılmamış -
19 Watt
Watt1 n <-s; -> EL vat, watt -
20 Zahnstummel
Zahnstummel m kırılan dişten kalan parça
См. также в других словарях:
Kalan — may refer to: * The Sea Otter, also called Kalan, a large otter native to the North Pacific * Kalan Müzik, Kalan Music, Istanbul, Turkish independent record label of ethnic and folk music * Kalan Publishing ( Kalan Yay ) Ankara, Turkish publisher … Wikipedia
Kalan — ist eine Raubtierart, siehe Seeotter der deutsche Name einer Stadt in Rumänien, siehe Călan Kalan Müzik, türkisches Musik Label Diese Seite ist eine Begriffsklärung zur Unterscheidung mehrerer mi … Deutsch Wikipedia
Kalan [2] — Kalan (Kis K., spr. kisch kálān, »Klein K.«), Dorf und Badeort im ungar. Komitat Hunyad, am Strell und an der Bahnlinie Piski Petrozseny, mit Eisenwerken, einer alkalisch erdigen Therme von 30°, die bei gichtischen Leiden benutzt wird, und (1901) … Meyers Großes Konversations-Lexikon
Kalan — Ka*lan , n. (Zo[ o]l.) The sea otter. [1913 Webster] … The Collaborative International Dictionary of English
Kalan [1] — Kalan, s. Seeotter … Meyers Großes Konversations-Lexikon
Kalan — Kalan, s. Seeotter … Kleines Konversations-Lexikon
Kalan — der, s/ e, der Meerotter (Otter). … Universal-Lexikon
kalan — kȃlan prid. <odr. lnī> DEFINICIJA koji je u kalu, koji je okaljan [i videl sem daljine meglene i kalne M. Krleža]; blatan, blatnjav ETIMOLOGIJA vidi kal … Hrvatski jezični portal
kalan — kalan·choe; … English syllables
kalan — *kalan germ., stark. Verb: nhd. kalt sein ( Verb), frieren; ne. be (Verb) cold; Rekontruktionsbasis: an., ae.; Etymologie: s. ing. *gel (3), Adjektiv … Germanisches Wörterbuch
kalan — I (Lənkəran) küt. – Ədə, nə kalan adamsan, bir iş də bacarmırsan II (Bakı, Balakən) çox, çoxlu. – Mirinin toyuna kalan adam gəlmişdi (Bakı); – Səmədin meyvəsi bu il kalandı (Balakən) … Azərbaycan dilinin dialektoloji lüğəti