-
61 sled dog
kızak çeken köpek -
62 toboggan
-
63 sledge
n. kızak, balyoz, dövme çekici————————v. kızakla taşımak, kızağa binmek, kızakla gitmek* * *1. kızakla git (v.) 2. kızak (n.)* * *[sle‹] 1. noun((also, especially American, sled [sled]) a vehicle, usually with runners, made for sliding upon snow.) kızak2. verb(to ride on a sledge: The children were sledging all afternoon.) kızak kaymak -
64 sleigh
n. atlı kızak————————v. atlı kızakla gitmek* * *1. kızakla taşı (v.) 2. büyük kızak (n.)* * *[slei](a usually large sledge pulled by a horse etc.) atlı kızak -
65 skid
kayma, yana kayma, kizak yapma, patinaj yapma; kizak; takoz; (otomobil, vb.) yana kaymak, yana dogru savrulmak, kizak yapmak, patinaj yapmak -
66 сани
мн.kızak (-ğı)••спорти́вные са́ни — tobogan; bobsle ( управляемые)
четырехме́стные са́ни — спорт. dört kişilik kızak
-
67 санки
-
68 упряжка
ж1) в соч.упря́жка соба́к — birkaç köpek koşulu kızak
соревнова́ние оле́ньих упря́жек — geyik koşulu kızak yarışması / yarışı
2) см. упряжь -
69 юзом
прост.kızak / patinaj yaparakидти́ ю́зом — kızak / patinaj yapmak
-
70 chute
n. çağlayan; akıntı, oluk, kanal, kayılan yer, kızak pisti; paraşüt* * *oluk* * *[ʃu:t]1) (a sloping channel for sending down water, rubbish etc.) kaydırma oluğu, atma kanalı2) (a similar structure in a playground, for children to slide down.) kızak3) (a parachute.) paraşüt -
71 skid
n. kızak, takoz, fren çarığı, kızak yapma (araba), patinaj, savrulma (araba)————————v. takoz koymak, sağlama almak, savrulmak, yana kaymak, patinaj yapmak* * *1. kay (v.) 2. kayma (n.)* * *[skid] 1. past tense, past participle - skidded; verb(to slide accidentally sideways: His back wheel skidded and he fell off his bike.) yana doğru kaymak, patinaj yapmak2. noun1) (an accidental slide sideways.) kayma, patinaj2) (a wedge etc put under a wheel to check it on a steep place.) takoz -
72 slide
n. kayma, kayış, patensiz kayma, kızak yolu, kayak yeri, toprak kayması, heyelan, sürgü, kızak [müh.], slayt, dia, agraf, lâm, toka————————v. kaymak, kötü yola düşmek, kaydırmak, akıp gitmek, sıvışmak, kaybolup gitmek* * *1. lam 2. kayma (n.) 3. kay (v.) 4. slayt (n.)* * *1. past tense, past participle - slid; verb1) (to (cause to) move or pass along smoothly: He slid the drawer open; Children must not slide in the school corridors.) kay(dır)mak2) (to move quietly or secretly: I slid hurriedly past the window; He slid the book quickly out of sight under his pillow.) sıvışmak, sessizce ortadan kaybolmak2. noun1) (an act of sliding.) kayma2) (a slippery track, or apparatus with a smooth sloping surface, on which people or things can slide: The children were taking turns on the slide in the playground.) kaydırak3) (a small transparent photograph for projecting on to a screen etc: The lecture was illustrated with slides.) dia, slayt4) (a glass plate on which objects are placed to be examined under a microscope.) lâm, mikroskop camı5) ((also hair-slide) a (decorative) hinged fastening for the hair.) toka•- sliding door -
73 sled
n. kızak* * *1. kızakla taşı (v.) 2. kızak (n.) -
74 slipway
n. gemi kızağı, kızak, kızak (gemi) -
75 slipway
n. gemi kızağı, kızak, kızak (gemi) -
76 traîneau
-
77 toboggan
v.kızak kay:n.kızak -
78 автосани
мн. -
79 аэросани
-
80 кататься
patinaj yapmak* * *1) ( катиться) yuvarlanmak2) ( с боку на бок) ağnamak (о лошади и т. п.)3) gezmekката́ться на ло́дке — kayıkla gezmek / dolaşmak
ката́ться на карусе́ли — atlıkarıncaya / dolaba binmek
ката́ться на са́нках — kızak kaymak
ката́ться на конька́х — patinaj yapmak
••ката́ться со́ смеху — gülmekten kırılmak
ката́ться по́ полу от сме́ха — gülmekten yerlere yatmak
См. также в других словарях:
kızak — is., ğı 1) Kar veya buz üzerinde kayarak yol alan tekerleksiz taşıt 2) Ağaç tablaların kamburlaşmaması için liflere dikey konumda açılan kanala geçirilen uzun parça 3) Ambalajın dibine uzunluğuna çakılan, hem dip levhası elemanlarının… … Çağatay Osmanlı Sözlük
kızak yapmak — taşıt fren görevini yerine getirdiği hâlde duramayıp kaymak … Çağatay Osmanlı Sözlük
yağ gibi kaymak — kızak, taşıt vb. sarsılmadan hızla gitmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
Stephen’s Test of Faith — Filmdaten Originaltitel Stephen s Test of Faith Produktionsland Vereinigte Staaten … Deutsch Wikipedia
FC Megasport — Infobox club sportif FC Megasport … Wikipédia en Français
brıçka — is., Rus. Üstü kapalı, kışın kızak olarak kullanılan tek atlı, yaylı hafif araba … Çağatay Osmanlı Sözlük
düven — is. Harmanda ekinlerin sapı ve tanelerini ayırmak için kullanılan, önüne koşulan hayvanlarla çekilen, alt yüzünde keskin çakmak taşları dikine çakılı bulunan, kızak biçiminde araç Çocuğum başka çocuklarla beraber harmanda düvene binmiş dönüyor. R … Çağatay Osmanlı Sözlük
gemi ızgarası — is., den. Üstünde gemi yapılan büyük kızak … Çağatay Osmanlı Sözlük
kızaklamak — nsz Taşıt fren görevini yerine getirdiği hâlde kaymak, kızak yapmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
su kızağı — is. 1) Su üzerinde gidebilen altı kızak biçiminde motosiklet 2) Bu araçla yapılan spor dalı … Çağatay Osmanlı Sözlük
troyka — is., Rus. 1) Rusya da, üç atla çekilen kızak veya araba 2) sf. Üçlü … Çağatay Osmanlı Sözlük