-
1 kısır
أجدبجافجدبجديبجرداءعاقرعقرعقيمقاحلقحلماحلممحل -
2 kısır
1. أجدب [أَجْدَب]Anlamı: (toprak için) ürün vermeyen2. جاف [جافّ]Anlamı: (toprak için) ürün vermeyen3. جدب [جَدْب]Anlamı: (toprak için) ürün vermeyen4. جديب [جَدِيب]Anlamı: (toprak için) ürün vermeyen5. جرداء [جَرْداء]Anlamı: (toprak için) ürün vermeyen6. عاقر [عاقِر]7. قاحل [قاحِل]Anlamı: (toprak için) ürün vermeyen8. قحل [قَحْل]Anlamı: (toprak için) ürün vermeyen9. ماحل [ماحِل]Anlamı: (toprak için) ürün vermeyen10. ممحل [مُمْحِل]Anlamı: (toprak için) ürün vermeyen11. عقر [عُقْر]12. عقيم [عَقِيم] -
3 döngü
1. حلقة [حَلَقَة]Anlamı: kısır döngü2. حلقة [حَلْقَة]Anlamı: kısır döngü3. دائرة [دائِرَة]Anlamı: kısır döngü4. دارة [دارَة]Anlamı: kısır döngü -
4 kısırlık
1. جدب [جَدْب]Anlamı: kısır olma durumu2. محل [مَحْل]Anlamı: kısır olma durumu3. عقر [عُقْر]Anlamı: kısır olma durumu4. عقرة [عُقْرَة]Anlamı: kısır olma durumu -
5 kabuk
1. غلاف [غِلَاف]Anlamı: bir şeyin üstünü kaplayan kısım, kışır2. لفافة [لِفَافَة]Anlamı: bir şeyin üstünü kaplayan kısım, kışır -
6 kısırlaşmak
-
7 kısırlaştırmak
عقم [عَقَّمَ]Anlamı: kısır duruma getirmek
См. также в других словарях:
Kısır — is a traditional Turkish side dish made from bulgur patties, parsley, and tomato paste. The main ingredient is bulgur, a cereal food generally made from parboiled durum wheat. Common additional ingredients include parsley, tomato paste, onion,… … Wikipedia
kısır — kısrak, biç doğurmaz olan … Çağatay Osmanlı Sözlük
kısır — kısır, doğurmayan insan veya dört ayaklı hayvan; kısrak I, 236, 364; III, 88 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
kısır — 1. is. Haşlanmış bulgur, taze soğan, maydanoz ve baharatla yapılan bir tür yemek 2. sf. 1) Üreme imkânı olmayan, döl vermeyen (insan ve hayvan) 2) Ürün vermeyen (toprak) Kısır toprak. 3) mec. Verimsiz, yararsız, sonuçsuz Kısır çalışma. Kısır… … Çağatay Osmanlı Sözlük
kısır döngü — is., man. 1) Bir önermeyi ikinci bir önermeyle ikinci önermeyi de dönüp birincisiyle tanıtlamaya çalışma yolu, fasit daire, döngü, kapsayıcı karşıtı 2) mec. Aynı olumsuz sonucu veren, çözüm getirmeyen durumların tekrarlanması, sürdürülmesi Ama… … Çağatay Osmanlı Sözlük
kısır bolmak — (kısraktan başka hayvan) kısır kalmak III, 88bkz: yozamak kısırkanmak … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
kisir — noun A spicy salad dish from Turkey made from bulgur wheat, similar to tabbouleh … Wiktionary
kışır — is., şrı, esk., Ar. ḳişr Kabuk Büsbütün aç, bir parça ağaç kışrı ve bir kuru portakal kabuğu bile bulamayan insan iskeletlerinin son iniltisini dinliyorduk. F. R. Atay … Çağatay Osmanlı Sözlük
KISIR — Çocuğu olmaz, doğurmaz. * Münbit olmayan ve mahsul alınamayan verimsiz toprak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
kısır — koyunun kuzulamamış iki yıllığı … Beypazari ağzindan sözcükler
kisir kisir — sessizce gülen … Beypazari ağzindan sözcükler