-
1 яловый
kısır -
2 бесплодный
-
3 яловка
kısır inek -
4 бесполезный
-
5 выходить
iyileştirmek; yetiştirmek; inmek; ayrılmak,çekilmek; olmak,çıkmak; (pencere vb.) açılmak,bakmak,nazır olmak; tükenmek,suyunu çekmek; tüketmek* * *I выход`итьнесов.; сов. - вы́йтивыходить из больни́цы — перен. hastaneden çıkmak
выходить из-за стола́ — masa / sofra başından kalkmak
выходить со ста́нции (о поезде) — перен. (istasyondan) kalkmak
выходить из войны́ — перен. savaştan / harpten çıkmak
вы́йти из кри́зиса — перен. bunalımdan çıkmak
выходить на у́лицу (о массах) — sokağa / dışarı çıkmak; sokaklara dökülmek
выходить в мо́ре — denize çıkmak
выходить в откры́тое мо́ре — denize açılmak
выходить на охо́ту — ava çıkmak
выходить на лов ры́бы — balığa çıkmak
выходить на сце́ну — sahneye çıkmak
выходить на мировы́е ры́нки — dünya pazarlarına açılmak
выходить на рабо́ту — işbaşı yapmak
выходить на телеэкра́ны (о фильме) — ekrana gelmek
вы́шел но́вый журна́л — yeni bir dergi çıktı
две соро́чки из э́того не вы́йдут — bundan iki gömlek çıkmaz
2) (становиться, делаться кем-л.) olmakиз него́ вы́йдет хоро́ший врач — iyi bir doktor olur
челове́ка из него́ не вы́йдет — adam olmaz
геро́й из него́ не вы́йдет — onda kahraman olacak hal yok
выходить победи́телем из чего-л. — galip çıkmak
3) ( получаться) olmak; çıkmakничего́ у него́ не вы́йдет — bir şey başaramaz:
из э́того ничего́ не вы́йдет — bundan bir şey çıkmaz
не вы́йдет! — sökmez!
вы́шло так, как я сказа́л — dediğim çıktı
э́тот сни́мок не вы́шел — bu fotoğraf (iyi) olmadı
сни́мок хорошо́ вы́шел — resim iyi çıktı
как бы чего́ не вы́шло — bir şey olmasın
как же так вы́шло, что... — nasıl oldu da...
4) тк. несов. bakmak; açılmakко́мната выхо́дит о́кнами в сад — odanın pencereleri bahçeye bakar
дверь выхо́дит в коридо́р — kapı koridora açılır
доро́га выхо́дит на шоссе́ — yol şoseye kavuşur / çıkar
5) ( замуж) varmakвыходить за кого-л. — birine varmak
6) тк. сов. ( происходить)...dan olmak, içinden çıkmak / gelmekон вы́шел из крестья́н — köylüdendir, köylü içinden çıkmıştı
он вы́шел из наро́да — halkın içinden yetişmişti
7) ( расходоваться) tükenmek, suyunu çekmek; harcamak, tüketmekу нас вы́шел весь бензи́н — benzinimiz tükendi
у нас выхо́дит мно́го дров — çok odun harcarız
••выходить из берего́в — taşmak
вы́йти из заколдо́ванного круга — kısır döngüden kurtulmak
выходить из себя́ — çileden çıkmak
умо́м он не вы́шел — akıldan yana züğürttür
она́ лицо́м не вы́шла — çehre züğürdüdür
э́та те́ма выхо́дит за ра́мки нашего сообще́ния — bu konu tebliğimizin çerçevesini aşmaktadır
II в`ыходитьна́ша кома́нда вы́шла вперёд — takımımız öne / ileri geçti
сов., см. выхаживать -
6 заколдованный
-
7 напрасный
-
8 порочный
1) ( о человеке) ahlaksız, ahlakı bozukпоро́чное поведе́ние — ahlaka aykırı gidiş
2) ( неправильный) sakat, yanlış, kusurluв ко́рне поро́чное утвержде́ние — temelden sakat bir iddia
поро́чная пра́ктика — sakat / yanlış bir uygulama
••вы́йти из поро́чного кру́га — kısır döngüden çıkmak
-
9 пустоцвет
м, бот. -
10 рассуждение
с, врзпра́вильное рассужде́ние — doğru akıl yürütme
беспло́дные рассужде́ния — kısır akıl yürütmeler
-
11 стерильный
1) ( обеззараженный) sterilize edilmiş, steril, mikropsuz2) биол. ( бесплодный) kısır -
12 тщетный
boşuna* * *boşuna (olan); kısır ( безрезультатный)тще́тные наде́жды — boş umutlar
его́ уси́лия бы́ли тще́тными — çabaları boşuna idi / boşa gitti
-
13 яловая
в соч.я́ловая коро́ва — kısır inek
См. также в других словарях:
Kısır — is a traditional Turkish side dish made from bulgur patties, parsley, and tomato paste. The main ingredient is bulgur, a cereal food generally made from parboiled durum wheat. Common additional ingredients include parsley, tomato paste, onion,… … Wikipedia
kısır — kısrak, biç doğurmaz olan … Çağatay Osmanlı Sözlük
kısır — kısır, doğurmayan insan veya dört ayaklı hayvan; kısrak I, 236, 364; III, 88 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
kısır — 1. is. Haşlanmış bulgur, taze soğan, maydanoz ve baharatla yapılan bir tür yemek 2. sf. 1) Üreme imkânı olmayan, döl vermeyen (insan ve hayvan) 2) Ürün vermeyen (toprak) Kısır toprak. 3) mec. Verimsiz, yararsız, sonuçsuz Kısır çalışma. Kısır… … Çağatay Osmanlı Sözlük
kısır döngü — is., man. 1) Bir önermeyi ikinci bir önermeyle ikinci önermeyi de dönüp birincisiyle tanıtlamaya çalışma yolu, fasit daire, döngü, kapsayıcı karşıtı 2) mec. Aynı olumsuz sonucu veren, çözüm getirmeyen durumların tekrarlanması, sürdürülmesi Ama… … Çağatay Osmanlı Sözlük
kısır bolmak — (kısraktan başka hayvan) kısır kalmak III, 88bkz: yozamak kısırkanmak … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
kisir — noun A spicy salad dish from Turkey made from bulgur wheat, similar to tabbouleh … Wiktionary
kışır — is., şrı, esk., Ar. ḳişr Kabuk Büsbütün aç, bir parça ağaç kışrı ve bir kuru portakal kabuğu bile bulamayan insan iskeletlerinin son iniltisini dinliyorduk. F. R. Atay … Çağatay Osmanlı Sözlük
KISIR — Çocuğu olmaz, doğurmaz. * Münbit olmayan ve mahsul alınamayan verimsiz toprak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
kısır — koyunun kuzulamamış iki yıllığı … Beypazari ağzindan sözcükler
kisir kisir — sessizce gülen … Beypazari ağzindan sözcükler