-
1 kırgınlık
1. انكسار [اِنْكِسار]Anlamı: kırıklık2. تألم [تَأَلُّم]Anlamı: kırgın olma durumu3. تأوه [تَأَوُّه]Anlamı: kırgın olma durumu4. تحطم [تَحَطُّم]Anlamı: kırıklık5. تحطيم [تَحْطِيم]Anlamı: kırıklık6. تفجع [تَفَجُّع]Anlamı: kırgın olma durumu7. تكسر [تَكَسُّر]Anlamı: kırıklık8. تهشم [تَهَشُّم]Anlamı: kırıklık -
2 تألم
Iتَأَلَّمَ1. ahlamakAnlamı: iç çekmek, ah etmek, ah çekmek2. kıyınmak3. acınmakAnlamı: yerinmek, eseflenmek4. hayıflanmakAnlamı: acımak, üzülmek, esef etmek5. incinmek6. çırpınmakAnlamı: acı ile kıvranmak7. sancılanmakAnlamı: sancıya tutulmak8. kıvranmakAnlamı: acı çekmekIIتَأَلُّم1. acılıkAnlamı: dokunaklılık, kederlilik2. azapAnlamı: dünyada günah ışlemiş olanlara ahirette verilecek ceza, çok büyük sıkıntı3. ezinçAnlamı: şiddetli acı ve sıkıntı, azap4. kırgınlıkAnlamı: kırgın olma durumu -
3 تأوه
Iتَأَوَّهَ1. ahlamakAnlamı: iç çekmek, ah etmek, ah çekmek2. uflamakAnlamı: acı, sızı duyarak uf demekIIتَأَوُّه1. azapAnlamı: dünyada günah ışlemiş olanlara ahirette verilecek ceza, çok büyük sıkıntı2. ezinçAnlamı: şiddetli acı ve sıkıntı, azap3. kırgınlıkAnlamı: kırgın olma durumu -
4 تفجع
Iتَفَجَّعَ1. zonklamakAnlamı: (vücudun bir yeri)nabız atışı gibi, kesik kesik ağrımak veya sancımak2. acınmakAnlamı: yerinmek, eseflenmek3. kıyınmak4. incinmek5. hayıflanmakAnlamı: acımak, üzülmek, esef etmek6. çırpınmakAnlamı: acı ile kıvranmak7. kıvranmakAnlamı: acı çekmekIIتَفَجُّع1. azapAnlamı: dünyada günah ışlemiş olanlara ahirette verilecek ceza, çok büyük sıkıntı2. ezinçAnlamı: şiddetli acı ve sıkıntı, azap3. kırgınlıkAnlamı: kırgın olma durumu
См. также в других словарях:
kırgınlık — is., ğı 1) Kırgın olma durumu Size karşı hiçbir kırgınlığı yok. A. Gündüz Ç. Altan 2) Vücutta duyulan ağrı, yorgunluk, rahatsızlık, kırıklık … Çağatay Osmanlı Sözlük