-
1 kâğıt
бума́га (ж) ка́рты (мн)* * *1. озвонч. -dı1) бума́гаkâğıt destesi — па́чка бума́ги
kâğıt hamuru — бума́жная ма́сса ( при изготовлении бумаги)
kâğıt kaplamak — окле́ивать обо́ями
kâğıt sepeti — корзи́на для бума́г
duvar kâğıdı — обо́и
sigara kâğıdı — папиро́сная бума́га
yazı kâğıdı — пи́счая бума́га
2) запи́ска; докуме́нт; пи́сьменное свиде́тельство; бума́га разг.aşı kâğıdı — спра́вка о приви́вке
resmî kâğıt — официа́льный докуме́нт
3) ка́рта ( игральная)kâğıt dağıtmak — сдава́ть ка́рты
kâğıt oynamak — игра́ть в ка́рты
4) бума́жные де́ньги2. озвонч. -dıбума́жныйkâğıt fener — бума́жный фона́рь
kâğıt para — бума́жные де́ньги
••- kâğıda dökmek
- kâğıt üzerinde kalmak
- kâğıda kaleme sarılmak
См. также в других словарях:
kâğıt oynamak — iskambil kâğıtlarını kullanarak çeşitli oyunlar oynamak Birkaç soba etrafında çay içiyorlar, tavla ve kâğıt oynuyorlar. R. N. Güntekin … Çağatay Osmanlı Sözlük
kâğıt — is., dı, Far. kāġaẕ 1) Hamur durumuna getirilmiş türlü bitkisel maddelerden yapılan, yazı yazmaya, baskı yapmaya, bir şey sarmaya yarayan kuru, ince yaprak Yazı kâğıdı. Duvar kâğıdı. Sigara kâğıdı. 2) sf. Bu yapraktan yapılmış Gece hafif… … Çağatay Osmanlı Sözlük
parti çevirmek — kâğıt oyunları, tavla vb.nde bir parti oynamak … Çağatay Osmanlı Sözlük
elini belli etmek (veya göstermek) — kâğıt, okey vb. oyunlarda elindeki kâğıdı veya taşı, oynayanlara belli edecek biçimde sözle, işaretle açıklayıp oynamak … Çağatay Osmanlı Sözlük
çevirmek — i 1) Bir şeyin yönünü değiştirmek Nefes nefese koşan anneme, başını çevirmeden cevap verdi. Y. Z. Ortaç 2) Öteki yüzünü görünür duruma getirmek Sermet defterinin yapraklarını çeviriyordu. Ö. Seyfettin 3) Döndürerek hareket ettirmek Resimleri… … Çağatay Osmanlı Sözlük
ikili — sf. 1) İki parçadan oluşan, kendinde herhangi bir şeyden iki tane bulunan İkili priz. İkili abajur. 2) İskambil, domino vb. oyunlarda iki işareti bulunan (kâğıt veya pul) 3) İki taraf arasında yapılmış İkili anlaşma. 4) is., müz. İki çalgı veya… … Çağatay Osmanlı Sözlük
koz — is., bit. b., Far. gavz, goz 1) Ceviz 2) İskambil oyunlarında diğer kâğıtları alabilen, onlara üstün tutulan belirli renk ve işaretteki kâğıt 3) mec. Başarı fırsatı olan elverişli durum, saldırış ve savunma fırsatı Başvurduğu bu olağanüstü… … Çağatay Osmanlı Sözlük
oyun — is. 1) Vakit geçirmeye yarayan, belli kuralları olan eğlence Tenis, tavla, dama, çelik çomak, bale oyundur. 2) Kumar Bazıları oyun başından kalkar kalkmaz her şeyi unuturlar. P. Safa 3) Şaşkınlık uyandırıcı hüner Hokkabazın oyunu. Cambazın oyunu … Çağatay Osmanlı Sözlük