-
1 izin vermek
n. give smb. the green light* * *allow -
2 izin vermek
a) to give permission, to consent b) to let, to allow, to permit c) to license, to licence d) to discharge -
3 istediğini yapmasına izin vermek
give smb. his headTurkish-English dictionary > istediğini yapmasına izin vermek
-
4 kefalete izin vermek
v. allow bail -
5 kimlik sormadan geçmesine izin vermek
v. let smb. pass unchallengedTurkish-English dictionary > kimlik sormadan geçmesine izin vermek
-
6 çıkmasına izin vermek
v. let out -
7 ücretsiz izin vermek
v. stand off -
8 izin
",-zni 1. permission. 2. leave (of absence); vacation. 3. mil. discharge. - almak to get permission. -e çıkmak to go on vacation, take a vacation; to go on leave. - koparmak colloq. to get permission. -ini kullanmak to take one´s vacation; to use one´s leave. - vermek /a/ 1. to give permission. 2. mil. to discharge. 3. obs. to dismiss, fire."
См. также в других словарях:
izin vermek — 1) birini bir şey yapmada serbest bırakmak Yenisi dikilinceye kadar sivil elbise ile dolaşmasına izin verdi. E. Bener 2) işine son vermek, hizmetinden çıkarmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
izin — is., zni, Ar. iẕn 1) Bir şey yapmak için verilen veya alınan özgürlük, müsaade, ruhsat, icazet, mezuniyet Viyana dan döneli bir ay olmuştu ve izni üç hafta sonra bitiyordu. H. E. Adıvar 2) Bir kimseye çalıştığı yerce verilen tatil Yıllık iznini… … Çağatay Osmanlı Sözlük
destur vermek — izin vermek … Çağatay Osmanlı Sözlük
yol vermek — 1) geçmesine izin vermek Hafif sağ yapıp askerî bir kamyona yol verdi. A. İlhan 2) hızını artırmak 3) işten çıkarmak, işine son vermek Mademki bu işi yapamıyorsun, o hâlde başka işimiz yok derler, bana yol verirler. O. Kemal … Çağatay Osmanlı Sözlük
olur vermek — yetkili makam bir uygulamanın yapılabilmesi için yazılı izin vermek … Çağatay Osmanlı Sözlük
İCAZET VERMEK — Medrese usulüne göre okuttuğu dersi bitiren talebeye hocası tarafından izin verilmesi. Bu tasdikan verilen mühürlü kâğıda icazetname , icazet vermiş olan müderrise de muciz denilirdi … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
hakkı tanımak — (...) izin vermek Saliha, anneye çocuğunu haftada iki kere görme hakkı tanıyan kararı yazdırıyor. A. Kulin … Çağatay Osmanlı Sözlük
müsaade — (A.) [ ﻩﺪﻋﺎﺴﻡ ] 1. izin. 2. yardım. ♦ müsaade edilmek izin verilmek. ♦ müsaade etmek izin vermek … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
lütfetmek — i, e, der, Ar. luṭf + T. etmek 1) Vermek, ihsan etmek, bağışlamak Okuduğumuz şiiri bana lütfeder misiniz? Y. Z. Ortaç 2) i Söylemek, bildirmek Adınızı lütfeder misiniz? 3) nsz İzin vermek, müsaade etmek Acep bir morsa daha lütfeder misiniz, gibi… … Çağatay Osmanlı Sözlük
müsaade etmek (veya buyurmak) — 1) izin vermek Rica ederim, bize artık müsaade edin! O. C. Kaygılı 2) geçiş için yol vermek, yol açmak 3) elverişli, uygun olmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
öptürmek — i, e Öpme işini yaptırmak veya öpmesine izin vermek Onu karga tulumba edince yanıma getirdiler ve zorla ona elimi öptürdüler. O. C. Kaygılı … Çağatay Osmanlı Sözlük