-
1 itibar
itibar [iːtɪbɑːr] Prestige n; Ansehen n; Autorität f; Kredit m; Kreditwürdigkeit f; Gesichtspunkt m;-e itibar etmek jemandem Beachtung schenken;itibar görmek Ansehen genießen; gefragt sein; verlangt werden;itibar mektubu Kreditbrief m;itibara almak in Betracht ziehen (A), Beachtung schenken;itibardan düşmek an Ansehen einbüßen, sein Gesicht verlieren -
2 itibar
itibar sçok \itibar görmek großes Ansehen genießen\itibardan düşmek an Ansehen verlieren\itibarı gitti ( fam) sein guter Ruf ist hin\itibarı iade edildi er wurde rehabilitiert2) Beachtung fbirine itibar et(me) mek jdm (keine) Beachtung schenken, jdn (nicht) beachten\itibardan düşmek in Misskredit geraten -
3 itibar
1) уваже́ние, почте́ние, авторите́тitibara almak — принима́ть в расчёт / во внима́ние
itibarı artmak — повыша́ться - об авторите́те
itibardan düşmek — лиша́ться уваже́ния, теря́ть авторите́т
itibar görmek — по́льзоваться уваже́нием / авторите́том
itibar kazanmak — сниска́ть уваже́ние, завоева́ть авторите́т
itibar sahibi — уважа́емый / влия́тельный челове́к
itibarı var — он по́льзуется уваже́нием / авторите́том
2) кредитоспосо́бность; платёжеспосо́бность, креди́т; стаби́льность положе́ния ( на бирже)itibar emri — креди́тное поруче́ние
itibar mektubu — [ба́нковский] аккредити́в
itibar sigortası — страхова́ние креди́та, креди́тная страхо́вка
-
4 itibar
абруй -
5 itibar
n. credit, esteem, consideration, dignity, prestige, importance, regard, standing, effectiveness, respectability, altitude, ascendancy, ascendency, authority, eminence, eminency, estimation, face, odor, odour [Brit.], reputation, weight* * *1. prestige 2. regard 3. esteem (n.) -
6 itibar et
1. esteeming (v.) 2. esteem (v.) -
7 itibar
giramî -
8 itibar
Etibar -
9 itibar
а уваже́ние, почте́ние, авторите́т; дове́рие, честь -
10 itibar
IУЛЫДЖ, ЛЪЫТЭ, (Абз. ЛЪЫТЭ), шъхьакIаф(э)/ щIыхь -
11 itibar
лъытэ, гъошIо -
12 itibar
κύρος, πέραση, σεβασμός -
13 itibar
إجلالإكباراحتراماعتبارتبجيلتشريفتعظيمتفخيمتقديرتكريمتوقيرجلالعظمةفخامةمراعاة -
14 itibar
1. إجلال [إِجْلال]Anlamı: saygı2. إكبار [إِكْبار]Anlamı: saygı3. احترام [اِحْتِرَام]Anlamı: saygı4. اعتبار [اِعْتِبَار]Anlamı: saygı5. تبجيل [تَبْجِيل]Anlamı: saygı6. تشريف [تَشْرِيف]Anlamı: saygı7. تعظيم [تَعْظِيم]Anlamı: saygı8. تفخيم [تَفْخِيم]Anlamı: saygı9. تقدير [تَقْدِير]Anlamı: saygı10. تكريم [تَكْرِيم]Anlamı: saygı11. توقير [تَوْقِير]Anlamı: saygı12. جلال [جَلَال]Anlamı: saygı13. عظمة [عَظَمَة]Anlamı: saygı14. فخامة [فَخَامَة]Anlamı: saygı15. مراعاة [مُرَاعَاة]Anlamı: saygı -
15 itibar
"esteem, prestige, eminence, regard, consideration; credit" kredi -
16 itibar
1. esteem, consideration, regard, honor. 2. com. credit. -a almak /ı/ to consider. -ı bozulmak for (someone´s) commercial credit rating to drop. -dan düşmek to fall from esteem. - etmek /a/ to show consideration and respect (toward). - görmek 1. to be respected. 2. to be in demand. - mektubu letter of credit. -ı olmak 1. to be held in esteem. 2. to have a good credit rating. -
17 itibar
etibar -
18 itibar mektubu
fin Kreditbrief m -
19 itibar etmek
1) уважа́ть, почита́тьbiz sana ağabey diye itibar ediyoruz — мы почита́ем тебя́ как ста́ршего бра́та
2) обраща́ть внима́ниеbaşkalarının sözüne itibar etmez — на слова́ други́х [люде́й] он не обраща́ет внима́ния
-
20 itibar ederek
esteeming (prep.)
- 1
- 2
См. также в других словарях:
itibar — is., Ar. iˁtibār 1) Saygı görme, değerli, güvenilir olma durumu, saygınlık, prestij Benim bir kuru itibardan başka neyim var bu dünyada kaybedecek? N. Cumalı 2) Borç ödemede güvenilir olma durumu, kredi Birleşik Sözler itibar mektubu iadeiitibar… … Çağatay Osmanlı Sözlük
itibar etmek — 1) saygı göstermek, saymak, değer vermek Biz sana ağabey diye itibar ediyoruz. B. Felek 2) göz önünde bulundurmak, dikkate almak Başkalarının sözüne itibar etmez … Çağatay Osmanlı Sözlük
itibâr — (A.) [ رﺎﺒﺘﻋا ] saygınlık … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
itibar — sayma; saygınlık; saygı gösterme; önem verme … Hukuk Sözlüğü
itibar mektubu — is. Bir kimseye kredi açılması için bir yere yazılan mektup … Çağatay Osmanlı Sözlük
itibar görmek — 1) sayılmak, kendisine değer verilmek Yaşarken de öldükten sonra da en büyük itibarı gördü. H. Taner 2) aranmak, istenmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
itibar etmek — 1. değerlendirmek, dikkate almak … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
İADE-İ İTİBAR — Ticarette iflâstan kurtulma. * Kaybedilen itibarı tekrar kazanma. Şerefini kurtarma … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
HAYSİYET — İtibar. Şeref. Değer. Kıymet. Derece. Câh. Mesned. Mertebe … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
KADR — İtibar. Değer, kıymet. Haysiyet. Derece miktarı. Miktar. Meblağ. Takat. Takdir, rızkı taksim eylemek. Gına … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
MU'TEBER — İtibâr gören. Beğenilen. * İnanılır. Güvenilir. Hatırı sayılır. Hükmü geçen … Yeni Lügat Türkçe Sözlük