-
1 belasten
belasten*I vt\belastendes Material isnat edici belgelerden Körper \belasten vücuda yüklenmek4) ökol kirletmek;die Atmosphäre \belasten havayı kirletmekII vrsich \belasten1) jur kendi kendini suçlamak2) ( sich aufbürden)sich mit etw \belasten bir şeyi yüklenmek -
2 beschuldigen
beschuldigen* [bə'ʃʊldıgən]vt suçlamak, isnat etmek;er wurde des Diebstahls beschuldigt ona hırsızlık suçu isnat edildi -
3 Verdächtigung
Verdächtigung f <Verdächtigung; Verdächtigungen> suçlama; (Unterstellung) isnat, iftira -
4 ankreiden
an|kreiden ['ankraıdən]vtjdm etw \ankreiden birine bir şey isnat etmek -
5 anlasten
an|lasten ['anlastən]vtjdm etw \anlasten birine bir şey yüklemek [o isnat etmek] -
6 zuschreiben
zu|schreibenirr vt ( verrechnen) mahsup etmek; ( zum Konto hinzufügen) hesaba geçirmek; ( Eigentum) devretmek, temlik etmek;jdm etw \zuschreiben birine bir şeyi atfetmek [o isnat etmek], birine bir şeyi mal etmek;das hast du dir selbst zuzuschreiben ( fig) bu, senin kabahatin
См. также в других словарях:
isnat — verməx’: (Qarakilsə, Meğri) 1. nişan vermək (Qarakilsə). – Hardan gedəcix’ isnat verdilər; – Kim isnat verip bizə gəlmisi:z 2. xəbər vermək (Meğri). – Nəbiyə isnat verdilər ki, bular ordandılar … Azərbaycan dilinin dialektoloji lüğəti
isnat — is., dı, Ar. isnād 1) Bir düşünceyi, bir konuyu bir kişi veya sebebe dayandırma, yükleme, atfetme 2) mec. Karacılık, iftira Birleşik Sözler isnat grubu Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller isnat etmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
isnat etmek — 1) dayandırmak 2) kara çalmak 3) iftira etmek Güzel sever diye isnat ederler / Benim Hak tan gayri sevdiğim mi var? Karacaoğlan … Çağatay Osmanlı Sözlük
isnat grubu — is., dbl. Sıfatların addan sonra gelmesiyle oluşan ve genellikle deyim olarak kullanılan kelime grubu Gözü kara, eli uzun, başı açık … Çağatay Osmanlı Sözlük
Margaret Harrison — (born Wakefield, Yorkshire, England, 1940) is an English feminist and artist whose work over the past decade has dealt with different media and a range of subject matter which has established her as a leading artist in Britain. Harrison studied… … Wikipedia
atfetme — is. Atfetmek işi, isnat … Çağatay Osmanlı Sözlük
atfetmek — e, der, Ar. ˁaṭf + T. etmek 1) Bir işi veya bir sözü bir kimseye mal etmek, yüklemek, isnat etmek 2) Yöneltmek, çevirmek Hancı yüzüme, bir şey anlamamış gibi garip bir nazar atfetti. Ö. Seyfettin … Çağatay Osmanlı Sözlük
grup — is., bu, Fr. groupe 1) Küme Bir kadın grubu gözleri komutanın penceresine dikili duruyor. H. E. Adıvar 2) Ortak özellikleri olan varlıklar, nesneler bütünü Lehçeler grubu. 3) mec. Görüşleri, çıkarları bir olan kimseler bütünü, ekip 4) ask.… … Çağatay Osmanlı Sözlük
kondurmak — e 1) Konma işini yaptırmak Koca dağın başına ne güzel bir yapı kondurmuşuz ama gel gör ki yolunu unutmuşuz. B. R. Eyuboğlu 2) Gelişigüzel takmak, iliştirmek Başına çiçekler kondurmuş. 3) i Birden yapıvermek veya söyleyivermek Öpücüğü kondurdu. 4) … Çağatay Osmanlı Sözlük
özge — sf. Başka Güzel sever diye isnat ederler / Benim haktan özge sevdiğim mi var? Karacaoğlan … Çağatay Osmanlı Sözlük
rekabet etmek — yarışmak Herkesin size delilik isnat etmekte birbirleriyle âdeta rekabet etmeleri kaidedir. A. Ş. Hisar … Çağatay Osmanlı Sözlük