-
1 infaz
-i infaz etmek Strafe, Urteil vollstrecken -
2 infaz
-
3 infaz
1) исполне́ние, осуществле́ние, проведе́ние в жизнь2) влия́ние, авторите́тinfaz etmek — исполня́ть, проводи́ть в жизнь
-
4 infaz
n. execution, enforcement -
5 infaz
а1) исполне́ние, выполне́ние, проведе́ние [в жизнь], осуществле́ние (приказа, распоряжения, постановления и т. п.); приведе́ние в исполне́ние (приговора)2) влия́ние, авторите́т -
6 infaz
εκτέλεση, εφαρμογή -
7 infâz
arapça انفاذ uygulama, yerine getirme, yapma. -
8 infaz
إجراءإنفاذتطبيقتنفيذ -
9 infaz
1. إجراء [إِجْراء]Anlamı: yerine getirme, uygulama2. إنفاذ [إِنْفاذ]Anlamı: yerine getirme, uygulama3. تطبيق [تَطْبِيق]Anlamı: yerine getirme, uygulama4. تنفيذ [تَنْفِيذ]Anlamı: yerine getirme, uygulama -
10 infaz
execution, carrying out -
11 infaz
"execution (of a judicial sentence); carrying out (of an order or decree). - etmek /ı/ to execute (a judicial sentence); to carry out (an order/a decree)." -
12 infaz birliği
n. fusillade -
13 infaz etmek
v. execute, enforce, put in force -
14 infaz için kayıtlardan çıkarmak
v. estreatTurkish-English dictionary > infaz için kayıtlardan çıkarmak
-
15 infaz etmek
bicîh anîn--------cîh anîn -
16 infaz etmek
to execute, to carry out -
17 put in force
infaz etmek, yerine getirmek -
18 put in force
infaz etmek, yerine getirmek -
19 исполнение
с1) yerine getirme; gerçekleştirme; infaz (etme) ( приговора)исполне́ние жела́ния — arzunun yerine gelmesi / yerine getirilmesi
исполне́ние до́лга — görevini yerine getirme / yapma
при исполне́нии служе́бных обя́занностей — görev başında
не при исполне́нии служе́бных обя́занностей — görev dışında
пригово́р приведён в исполне́ние — hüküm infaz edildi
2) icra (etme); oynamaисполне́ние пье́сы — oyunun / piyesin oynanması
исполне́ние пе́сни — şarkının okunması / icra edilmesi
передаём пе́сни в исполне́нии Петро́ва — Petrov'dan şarkı dinleyeceksiniz
пре́мия за лу́чшее исполне́ние мужско́й ро́ли кино — en iyi erkek sanatçı ödülü
••исполне́ние бюдже́та — эк. bütçenin uygulanması
-
20 vollstrecken
См. также в других словарях:
infaz — is., huk., Ar. infāẕ 1) Yürütüm 2) esk. Birine sözünü geçirme Birleşik Sözler infaz masası infaz memuru Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller infaz etmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
infâz — (A.) [ ذﺎﻔﻥا ] uygulama, yerine getirme, yapma … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
infaz — ə. yerinə yetirmə, icra etmə … Klassik Azərbaycan ədəbiyyatında islənən ərəb və fars sözləri lüğəti
İNFAZ — Sözünü geçirme. Bir hükmü yerine getirme. * Aldığı emre göre birisini öldürme. * Öte tarafa geçirme … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
infaz — Yürütüm … Hukuk Sözlüğü
infaz masası — is., huk. Yargıca suçu sabit olan kişilerin yakalanarak haklarında verilmiş olan kararın yerine getirilmesini sağlayan güvenlik birimi … Çağatay Osmanlı Sözlük
infaz memuru — is., huk. Yargıca suçu sabit olan kişilerin yakalanarak haklarında verilmiş olan kararın yerine getirilmesini sağlayan güvenlik memuru … Çağatay Osmanlı Sözlük
infaz etmek — yargı kararını yerine getirmek, uygulamak … Çağatay Osmanlı Sözlük
İNFAZ-I FERMAN — Hükmünü geçirme, emrini dinletme … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
infaz masası — Yargıca suçu sabit olan kişilerin yakalanarak haklarında verilmiş olan kararın yerine getirilmesini sağlayan güvenlik birimi … Hukuk Sözlüğü
infaz memuru — Yargıca suçu sabit olan kişilerin yakalanarak haklarında verilmiş olan kararın yerine getirilmesini sağlayan güvenlik memuru … Hukuk Sözlüğü