Перевод: со всех языков на турецкий

с турецкого на все языки

in-ermis

  • 1 heilige

    ermiş s

    Nederlands-Turks mini woordenboek > heilige

  • 2 άγιος

    ermiş, aziz

    Ελληνικό – Τουρκικό Λεξικό > άγιος

  • 3 όσιος

    ermiş, aziz

    Ελληνικό – Τουρκικό Λεξικό > όσιος

  • 4 övliya

    ermiş, evliya

    Azərbaycanca-Türkcə Lüğət > övliya

  • 5 әулие

    ermiş, evliya

    Қазақша-түрікше сөздік > әулие

  • 6 кие

    ermiş

    Қазақша-түрікше сөздік > кие

  • 7 әулие

    ermiş, evliya

    Қазақша-түрікше сөздік > әулие

  • 8 кие

    ermiş

    Қазақша-түрікше сөздік > кие

  • 9 övliya

    ermiş, evliya

    Azərbaycan-Türkiyə lüğət > övliya

  • 10 ولي

    وَلِيّ
    1. kafadar
    2. ermiş
    Anlamı: dinde bir veli, evliya
    3. eren
    Anlamı: evliya, veli, ermiş
    4. malik
    Anlamı: sahip, iye
    5. kayırıcı
    Anlamı: koruyan, kayıran
    6. sahip
    7. vasi
    8. veli
    9. ege
    Anlamı: bir çocuğu koruyan, işlerine bakan ve her türlü davranışından sorumlu olan kişı
    10. veli
    Anlamı: ermiş, eren
    11. arkadaş
    12. ehil
    Anlamı: sahip, malik olan
    13. yâr
    Anlamı: dost, tanıdık
    14. egemen
    Anlamı: bağımlı olmayan, hükümran, hakim
    15. dost
    Anlamı: sevilen, güvenilen yakın arkadaş

    Arapça-Türkçe Sözlük( قاموس عربي-تركي) > ولي

  • 11 finished

    adj. bitmiş, cilalı, sona ermiş, tamam, tamamlanmış, hazır, işlenmiş, tükenmiş, mükemmel
    * * *
    1. bitir (v.) 2. bitik (adj.)
    * * *
    1) (ended: Her chances of success are finished.) sona ermiş, bitmiş
    2) ((negative unfinished) done; completed: a finished product.) bitmiş, mamul
    3) (having been completely used, eaten etc: The food is finished - there's none left.) bitmiş, kalmamış

    English-Turkish dictionary > finished

  • 12 over

    adj. bitmiş, sona ermiş
    ————————
    adv. fazla, aşırı, çok fazla, gereğinden fazla, aşkın, iyice, adamakıllı, tekrar, daha, yine, öte, öteye, ötede, üstünde, tepesinde, tersine, altını üstüne, üzerine, başkasına, her yerinden, her yerine, kalan, geçkin
    ————————
    prep. fazla, çok, aşırı, yüksek, üstün, üstünde, üzerinde, üstüne, üzerinden, aracılığı ile, boyunca, baştan sona, öbür tarafa, karşıya, hakkında
    * * *
    1. aşırı 2. in üstünde
    * * *
    ['əuvə] 1. preposition
    1) (higher than; above in position, number, authority etc: Hang that picture over the fireplace; He's over 90 years old.) üstünde, üstüne
    2) (from one side to another, on or above the top of; on the other side of: He jumped over the gate; She fell over the cat; My friend lives over the street.) üstünden
    3) (covering: He put his handkerchief over his face.) üstüne
    4) (across: You find people like him all over the world.) her tarafını, bütün
    5) (about: a quarrel over money.) hakkında
    6) (by means of: He spoke to her over the telephone.) kullanarak; (telefon)da
    7) (during: Over the years, she grew to hate her husband.) esnasında
    8) (while having etc: He fell asleep over his dinner.) (yapar)ken
    2. adverb
    1) (higher, moving etc above: The plane flew over about an hour ago.) üzerinden
    2) (used to show movement, change of position: He rolled over on his back; He turned over the page.) başka bir tarafı/yanı görülebilecek şekilde
    3) (across: He went over and spoke to them.) karşı tarafa
    4) (downwards: He fell over.) aşağı, yere doğru
    5) (higher in number etc: for people aged twenty and over.)...-den daha fazla
    6) (remaining: There are two cakes for each of us, and two over.) artık, artmış
    7) (through from beginning to end, carefully: Read it over; Talk it over between you.) başından sonuna kadar
    3. adjective
    (finished: The affair is over now.) bitmiş, sona ermiş
    4. noun
    ((in cricket) a certain number of balls bowled from one end of the wicket: He bowled thirty overs in the match.) birbiri arkasına yuvarlanan 5-6 top
    5. as part of a word
    1) (too (much), as in overdo.) abartmak, aşırısına kaçmak
    2) (in a higher position, as in overhead.) başın üstünde, yukarıdan geçen
    3) (covering, as in overcoat.) palto, manto
    4) (down from an upright position, as in overturn.) devirmek, alabora olmak
    5) (completely, as in overcome.) tamamen
    - over all
    - over and done with

    English-Turkish dictionary > over

  • 13 abgelaufen

    sona ermiş, bitmiş; ( Zeit) süresi sona ermiş, süresi bitmiş

    Wörterbuch Deutsch-Türkisch Kompakt > abgelaufen

  • 14 ميت

    I
    مَيْت
    1. morto
    Anlamı: ölü
    2. ölmüş
    Anlamı: ölen, ölü olan
    3. müteveffa
    Anlamı: ölmüş, ölü
    4. ölü
    5. cansız
    Anlamı: ölmüş, canını yitirmiş
    II
    مَيِّت
    1. merhum
    2. morto
    Anlamı: ölü
    3. ölmüş
    Anlamı: ölen, ölü olan
    4. müteveffa
    Anlamı: ölmüş, ölü
    5. ölü
    6. cansız
    Anlamı: ölmüş, canını yitirmiş

    Arapça-Türkçe Sözlük( قاموس عربي-تركي) > ميت

  • 15 святой

    1) прил. kutsal

    свято́й долг — kutsal ödev

    святы́е места́ — kutsal / mübarek yerler

    свята́я вода́ — kutsal su

    свято́е чу́вство — soylu / asil bir duygu

    кляну́сь всем святы́м — bütün mukaddesatım üzerine ant içerim

    2) → сущ., м aziz, ermiş

    свята́я — → сущ., ж azize

    Русско-турецкий словарь > святой

  • 16 mature

    adj. olgun, kemâle ermiş, ergin, tamam, vadesi gelmiş
    ————————
    v. olgunlaştırmak, olgunlaşmak, olmak, vadesi gelmek
    * * *
    1. matür 2. olgunlaş (v.) 3. olgun (adj.)
    * * *
    [mə'tjuə] 1. adjective
    1) ((having the qualities of someone who, or something that, is) fully grown or developed: a very mature person.) olgun, ergin
    2) ((of cheese, wine etc) ready for eating or drinking: a mature cheese.) olgun, olmuş
    2. verb
    1) (to make or become mature: She matured early.) olgunlaşmak
    2) ((of an insurance policy) to become due to be paid: My insurance policy matures when I reach sixty-five.) vadesi gelmek
    - maturity
    - matureness

    English-Turkish dictionary > mature

  • 17 ripe

    adj. olgun, olmuş, dinlendirilmiş, ergin, bekletilmiş, pişkin, erişkin, görmüş geçirmiş, kemâle ermiş, uygun, hazır, ameliyata hazır (apse), açık saçık, müstehcen, sulu
    * * *
    olgun
    * * *
    ((negative unripe) (of fruit, grain etc) ready to be gathered in or eaten: ripe apples/corn.) olgun
    - ripen
    - ripe old age
    - ripe age

    English-Turkish dictionary > ripe

  • 18 expired

    adj. süresi bitmiş, geçerliliği kalkmış
    * * *
    1. nefes ver (v.) 2. ekspire edilen (adj.) 3. sona er (v.) 4. sona ermiş (adj.)

    English-Turkish dictionary > expired

  • 19 at an end

    adj. bitmiş, sona ermiş, tükenmiş, amaçsız, işsiz güçsüz, şaşkın

    English-Turkish dictionary > at an end

  • 20 at an end

    adj. bitmiş, sona ermiş, tükenmiş, amaçsız, işsiz güçsüz, şaşkın

    English-Turkish dictionary > at an end

См. также в других словарях:

  • Ermis Apartments — (Платанес,Греция) Категория отеля: Адрес: lasithiou 6, Платанес, 74100, Греция …   Каталог отелей

  • Ermis Hotel — (Лутра Эдипсу,Греция) Категория отеля: 3 звездочный отель Адрес: 12 Ermou Str., Лутра Эд …   Каталог отелей

  • Ermis Suites — (Платаниас,Греция) Категория отеля: Адрес: Main Street, Платаниас, 73014, Греция …   Каталог отелей

  • Ermis Aradippou — Saltar a navegación, búsqueda Ermis Aradippou (en griego: Ερμής Αραδίππου ) es un equipo de Aradippou, Chipre y que milita en la primera división de fútbol de ese país. El club fue fundado en 1958 y juega en el Aradippou Stadium. Plantilla… …   Wikipedia Español

  • Ermis Aradippou — Voller Name Gegründet 1958 Stadion Aradippou Stadion Plätze 4 500 …   Deutsch Wikipedia

  • ermis — sm. M žr. ermas: 1. Jis pamatė baisų ermį Žlb. 2. Prisiklausęs visokių ermių, buvo ketinęs pamesti Matildą Blv …   Dictionary of the Lithuanian Language

  • Ermís Aradíppou — Infobox club sportif Ermís Aradíppou …   Wikipédia en Français

  • Ermis Segatti — Infobox Scientist name = Ermis Segatti birth date = November 24 1937 birth place = Pianezza, Torino, Italy residence = flagcountry|Italy Italy nationality = flagcountry|Italy italian death date = living field = Theology, History of Christianity… …   Wikipedia

  • Ermis Aradippou — Football club infobox clubname = Ermis Aradippou fullname = Ermis Aradippou founded = 1958 ground = Aradippou Stadium capacity = 4,500 chairman = flagicon|Cyprus Xristos Poutziouris manager = flagicon|Cyprus Stavros Papadopoulos league = Cypriot… …   Wikipedia

  • ermis — permis vermis …   Dictionnaire des rimes

  • ermiş — is., din b. Dinî inançlara göre kendisinde olağanüstü manevi güç bulunan kişi, eren, evliya, veli Anadolu ermişlerinin hikâyesini de kendine özgü üslubuyla anlatmıştır. N. Araz …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Поделиться ссылкой на выделенное

Прямая ссылка:
Нажмите правой клавишей мыши и выберите «Копировать ссылку»