-
1 iktidar
iktidara geçmek an die Macht kommen;iktidarda olmak an der Macht (fam am Ruder) sein;iktidardan düşmek die Macht abgeben, verlieren, abtreten müssen;iktidar sahibi (der) Mächtige -
2 iktidar
-
3 iktidar
1) властьiktidar başında bulunmak / olmak — находи́ться у вла́сти
iktidara gelmek — прийти́ к вла́сти
iktidarda ikilik — двоевла́стие
iktidarı kötüye kullanmak — злоупотребля́ть вла́стью
iktidar partisi — пра́вящая па́ртия
iktidardan düşmek — отойти́ от вла́сти
2) си́ла, мощь, поте́нцияiktidarı olmamak — быть не в си́лах
-
4 iktidar
"1. power, ability, capacity: Vezirin seni nefyetmeye iktidarı var. The vizier has the power to exile you. Bu iş Âdem´in mali iktidarı üstünde. This job is beyond Âdem´s financial capacity. 2. political power. 3. (a) group that is in power, (a) government. 4. potency, ability of a male to perform sexual intercourse. -a gelmek (for a political party or its leader) to come into power. - mevkii (position of) being in power: Onun partisi iktidar mevkiine geldi. His party came into power. -da olmak (for a political party/leader) to be in power. -ında olmak to be able to, have the capacity to (do something); to have the power to (do something): Bunu yapmak iktidarındadır. He has the power to do this. - partisi pol. the party in power. - sahibi 1. (someone) who possesses the power or capacity to do something. 2. someone who possesses the power or capacity to do something." -
5 iktidar
n. ability, capability, potency, power, capacity, potential -
6 iktidar
desthilatî--------karin--------şiyan -
7 iktidar
а си́ла, мощь, могу́щество; поте́нция; возмо́жность -
8 iktidar
2) гъэлъфэшъуныгъ/ гъэлъхуэфныгъэ -
9 iktidar
Iэшъхьэтетныгъ -
10 iktidar
εξουσία, (guc)δύναμη, (egemenlik)ηγεμονία -
11 iktidar
حكومة -
12 iktidar
حكومة [حُكُومَة]Anlamı: devlet yönetimi -
13 iktidar
"ability, capacity, power; government, power; (male) sexual potency, virility" -
14 iktidar
hökumət, iqtidar -
15 iktidar sahibi
-
16 iktidar olma çabası
n. bid for power -
17 iktidar partisi
n. the government party, I.N.S. -
18 iktidar olan
desthilatdar -
19 iktidar partisi
the party in power -
20 erk
1. إمكان [إِمْكان]Anlamı: bir işi yapabilme gücü, kudret, iktidar2. استطاعة [اِسْتِطَاعَة]Anlamı: bir işi yapabilme gücü, kudret, iktidar3. اقتدار [اِقْتِدار]Anlamı: bir işi yapabilme gücü, kudret, iktidar4. بأس [بَأْس]Anlamı: bir işi yapabilme gücü, kudret, iktidar5. تمكن [تَمَكُّن]Anlamı: bir işi yapabilme gücü, kudret, iktidar6. حول [حَوْل]Anlamı: bir işi yapabilme gücü, kudret, iktidar7. صبر [صَبْر]Anlamı: bir işi yapabilme gücü, kudret, iktidar8. طائل [طائِل]Anlamı: bir işi yapabilme gücü, kudret, iktidar9. طائلة [طائِلَة]Anlamı: bir işi yapabilme gücü, kudret, iktidar10. طاقة [طاقَة]Anlamı: bir işi yapabilme gücü, kudret, iktidar11. طوق [طَوْق]Anlamı: bir işi yapabilme gücü, kudret, iktidar12. طول [طَوْل]Anlamı: bir işi yapabilme gücü, kudret, iktidar13. قابلية [قابِلِيَّة]Anlamı: bir işi yapabilme gücü, kudret, iktidar14. قبل [قِبَل]Anlamı: bir işi yapabilme gücü, kudret, iktidar15. قدرة [قُدْرَة]Anlamı: bir işi yapabilme gücü, kudret, iktidar16. مراس [مِرَاس]Anlamı: bir işi yapabilme gücü, kudret, iktidar17. مرة [مِرَّة]Anlamı: bir işi yapabilme gücü, kudret, iktidar18. مقدرة [مَقْدِرَة]Anlamı: bir işi yapabilme gücü, kudret, iktidar19. مقدور [مَقْدُور]Anlamı: bir işi yapabilme gücü, kudret, iktidar20. مكنة [مُكْنَة]Anlamı: bir işi yapabilme gücü, kudret, iktidar21. منة [مُنَّة]Anlamı: bir işi yapabilme gücü, kudret, iktidar
- 1
- 2
См. также в других словарях:
iktidar — is., Ar. iḳtidār 1) Bir işi yapabilme gücü, erk, kudret Bu iş benim iktidarım haricinde, demez mi? S. F. Abasıyanık 2) Bir işi başarabilme yetki ve yeteneği 3) Devlet yönetimini elinde bulundurma ve devlet gücünü kullanma yetkisi Almanya daki… … Çağatay Osmanlı Sözlük
iktidâr — (A.) [ راﺪﺘﻗا ] 1. güçlülük, kudret. 2. görev başındaki yönetim … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
İKTİDAR — Güç, takat. Kudret. Güç yetmek. Yapabilmek … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
İKTİDAR-I KÂMİN — Gizli güç … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
ADEM-İ İKTİDAR — İktidarsızlık. Güçsüzlük. Kuvvetsizlikten gelen hastalık … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
KAVİYY-ÜL İKTİDAR — İktidarı kuvvetli … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
LİYAKAT — İktidar. Ehliyet. Hüner. Lâyık olmak. Fazilet. Kıymetlilik … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
RIZK — Yiyip içecek şey. Maddi mânevi ihtiyaca lâzım nimet. Allah ın herkese lütuf ve kısmet ettiği ve bekaya sebeb olan nimet.(Rızk ı helâl, iktidar ile alınmadığına, belki iftikara binaen verildiğine delil i kat i; iktidarsız yavruların hüsn ü maişeti … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
Cinema of Turkey — Dry Summer won the Golden Bear at the 14th Berlin International Film Festival Turkish cinema is an important part of Turkish culture, and has flourished over the years, delivering entertainment to audiences in Turkey, expatriates across Europe,… … Wikipedia
Communist Party of Turkey (current) — This article is about the Communist Party of Turkey (TKP) formed in 2001. For other parties with similar names, see Communist Party of Turkey. Communist Party of Turkey Türkiye Komünist Partisi Leader Erka … Wikipedia
Türkiye Komünist Partisi (2001) — Türkiye Komünist Partisi Vorsitzender Erkan Baş Gründungsjahr 11. Oktober 2001 Gründer P … Deutsch Wikipedia