-
101 خم
Iخَمّ1. ağırAnlamı: kokuda çirkin2. kokuşukAnlamı: kokuşmuş, bozulmuş olan3. işlenmemiş4. boktanAnlamı: berbat, kötü durumda5. geçmişAnlamı: çürümeye yüz tutmuş6. cılkAnlamı: bozularak kokmuş7. berbatAnlamı: kötü8. bayatAnlamı: taze olmayanIIخَمَّ1. çalmakAnlamı: süpürmek, temizlemek2. süpürmekAnlamı: süpürge ile temizlemekخُمّ1. folluk2. kümesAnlamı: tavuk, hindi gibi evcil hayvanların barınmasına yarayan kapalı yer -
102 خناق
Iخُنَاق1. kuşpalazıAnlamı: difteri2. anjinAnlamı: boğaz mukozasının şışmesi, yutak iltihabı, hunnak, farenjit3. boğmaca4. difteriAnlamı: kuşpalazı hastalığıIIخِنَاقgerdanخَنَّاقboğucuAnlamı: solunumu güçleştiren -
103 خور
Iخَوَر1. körelmeAnlamı: bir organın beslenemeyerek küçülmesi, dumur2. hâlsizlikAnlamı: halsiz olma durumu, takatsızlık3. güçsüzlükAnlamı: güçsüz olma durumu4. dermansızlıkAnlamı: güçsüzlük, bitkinlik5. zayıflıkAnlamı: zayıf olma durumu6. zafiyetAnlamı: arıklık, zayıflık, güçsüzlük7. bitkinlikAnlamı: bitkin olma durumu8. cılızlıkAnlamı: cılız olma durumuIIخَوِرَ1. durgunlaşmakAnlamı: durgun olmak2. sakinleşmekAnlamı: yatışmak, durgun duruma gelmekخَوْر1. koyakAnlamı: iki dağın arasında kalan büyük çukur, vadi2. dereAnlamı: iki dağ arasındaki uzun çukur3. körfez4. koyAnlamı: küçük körfez5. vadiAnlamı: iki dağ arasındaki geçit6. haliçAnlamı: koy, körfez -
104 دار
I1. toprakAnlamı: ülke2. evAnlamı: bir kimsenin veya ailenin içinde yaşadığı yer, konut3. meskenAnlamı: konut4. ülke5. eğlekAnlamı: yolcuların geceyi geçirdikleri yer, konak6. devletIIدَارٍ1. aşinaAnlamı: bilinen, tanıdık olan2. kırk ambarAnlamı: bir çok şeyler bilen kimse3. bilgin4. bilgiliAnlamı: bilgi sahibi olanدارَ1. sapmakAnlamı: yön değiştirmek2. gezmekAnlamı: hava almak, hoş vakit geçirmek için seyran etmekIVدارّ1. semereliAnlamı: verimli2. akıcıAnlamı: akma özelliği olan -
105 دبر
Iدَبَّرَ1. tertiplemekAnlamı: düzenlemek2. ayarlamak3. düzenlemekAnlamı: düzgün duruma getirilmek4. düzmekIIدَبَرَdinmekAnlamı: sona ermek, bitmekدُبُر1. ardıncaAnlamı: hemen arkasında, hemen ardında, arkası sıra, ardı sıra2. totoAnlamı: kıç, popo3. kıçAnlamı: kuyruk sokumu bölgesi, makatIVدُبْر1. hudutAnlamı: uç, son, nihayet2. âhirAnlamı: sonra, sonunda, en sonra3. bitişAnlamı: son, nihayet4. bitimAnlamı: son, nihayet5. ardıncaAnlamı: hemen arkasında, hemen ardında, arkası sıra, ardı sıra -
106 دخل
Iدَخَّلَ1. girmekAnlamı: dışarıdan içeriye geçmek2. tıkmakAnlamı: iterek sokmakIIدَخَلmerakAnlamı: kaygı, tasaدَخْل1. bağlantı2. varidatAnlamı: gelir3. ilişkiAnlamı: bağ, münasebet4. gelir5. kuşkuAnlamı: işkil, şüphe6. linkAnlamı: iletişim dizgesi birliği7. münasebetAnlamı: ilişki, alâka8. iratAnlamı: gelir -
107 دخن
IدَخَّنَtüttürmekAnlamı: duman çıkarmasını sağlamakIIدَخَنdumanAnlamı: esmer renkli gazدُخْن1. kuşyemiAnlamı: buğdaygillerden, durgun sularda yetişen bir bitki2. darıAnlamı: buğdaygillerden, tohumları gereğinde buğday yerine besin olarak kullanılan, kuraklığa dayanıklı bir bitki -
108 در
IدَرّsütIIدَرَّ1. gelmekAnlamı: akmak, cereyan etmek2. akmakAnlamı: (sıvı veya ince taneli maddeler için) bir yerden başka bir yere doğru gitmekدُرّinci -
109 درج
IدَرَجmerdivenIIدَرَجَ1. gitmekAnlamı: yürümek, yol almak2. gezmekAnlamı: hava almak, hoş vakit geçirmek için seyran etmek3. sarmakAnlamı: çevresini çevirmek4. dolamakAnlamı: iplik, şerit, tel gibi nesneleri bir şey üzerine döndürerek sarmak5. dürmekدَرْجtopAnlamı: belli miktardaki kumaş bağıIVدُرْجçekmeceVدَرَّجَ1. sarmakAnlamı: çevresini çevirmek2. dürmek3. dolamakAnlamı: iplik, şerit, tel gibi nesneleri bir şey üzerine döndürerek sarmak -
110 درس
Iدَرَّسَ1. eğitmekAnlamı: terbiye etmek, öğretmek2. okutmakAnlamı: okumasını, öğrenmesini sağlamakIIدَرَسَ1. pişirmekAnlamı: öğrenmek2. kahretmekAnlamı: ezmek, perişan etmek3. mahvetmekAnlamı: yok etmek4. gidermekAnlamı: ortadan kaldırmak, yok etmek5. öğrenmekAnlamı: bilgi edinmek6. çıkarmakAnlamı: gidermekدَرْس1. müşavereAnlamı: danışma2. müzakereAnlamı: bir konuyla ilgili görüşme3. harmanAnlamı: tahıl dövme4. etütAnlamı: bir konuda yapılan inceleme, araştırma5. araştırma6. kahırAnlamı: yok etme, mahvetme -
111 دعم
Iدَعَّمَ1. berkitmekAnlamı: sağlamlaştırmak, takviye etmek2. güçlendirmekAnlamı: güçlü duruma getirmek3. geçindirmekAnlamı: geçinmesini sağlamak4. arkalamakAnlamı: arkasına almak, desteklemek, yardım etmek5. dayaklamak6. dayamakAnlamı: bir şeyi bir yere dokunur duruma getirmek ve bu durumda bırakmak veya tutmak7. desteklemekAnlamı: destek koymakIIدَعَمَ1. berkitmekAnlamı: sağlamlaştırmak, takviye etmek2. güçlendirmekAnlamı: güçlü duruma getirmek3. arkalamakAnlamı: arkasına almak, desteklemek, yardım etmek4. dayamakAnlamı: bir şeyi bir yere dokunur duruma getirmek ve bu durumda bırakmak veya tutmak5. dayaklamak6. desteklemekAnlamı: destek koymakدَعْمtakviyeAnlamı: sağlamlaştırma, kuvvetlendirme -
112 دفر
IدَفَرağırlıkAnlamı: yemek bozulmaIIدَفَرَ1. deflemekAnlamı: defetmek2. kakalamakAnlamı: sürekli çekiştirmek, itmek3. defetmekAnlamı: kovmakدَفِر1. ağırAnlamı: kokuda çirkin2. işlenmemiş3. boktanAnlamı: berbat, kötü durumda4. geçmişAnlamı: çürümeye yüz tutmuş5. cılkAnlamı: bozularak kokmuş6. berbatAnlamı: kötü -
113 دقة
IدَقَّةtaşikardiAnlamı: hızlı kalp çarpıntısıIIدُقَّةezikAnlamı: ezilmiş veya yassılmışدِقَّة1. kargaşaAnlamı: karışıklık, düzensizlik2. incelikAnlamı: ince olma durumu3. mükemmellikAnlamı: eksiksiz, kusursuz olma4. karanlıkAnlamı: gereğince anlaşılıp bilinemeyen, ne olacağı, sonu belli olmayan (durum) -
114 دلك
-
115 دنس
Iدَنَس1. kirlilikAnlamı: kirli olma durumu2. kıhAnlamı: (çocuk dilinde) kir, pis3. kirAnlamı: biriken pislik4. pislikAnlamı: kir5. cenabetAnlamı: pis, kötü, hoşlanılmayan, cünüpIIدَنِس1. bokluAnlamı: pis2. murdarAnlamı: kirli, pis3. bulaşıkAnlamı: yıkanmamış mutfak eşyası4. pasakAnlamı: kir5. çirkef6. kenefAnlamı: pis, berbatدَنِسَkirliAnlamı: leke, toz vb. ıle kaplı, mülevvesIVدَنَّسَ1. boklamakAnlamı: kötü duruma getirmek2. kirletmekAnlamı: kirli duruma getirmek3. pislemekAnlamı: kirletmek4. pisletmekAnlamı: kirletmek5. bulaşmakAnlamı: kirlenmek -
116 دهن
Iدَهَنَ1. kremlemekAnlamı: krem sürmek2. yağlamakAnlamı: yağ sürmek3. boyamakAnlamı: boya sürerek renk vermekIIدَهْن1. kaplamaAnlamı: bir şeyin dışına süsleme veya koruma amacıyla geçirilen başka maddeden kat2. sürüştürmekAnlamı: yavaş yavaş ve ovarak sürmekدُهْن1. içyağı2. don yağıAnlamı: hayvansal yağı3. lipitAnlamı: her tür organik yağa verilen ad4. yağ -
117 دون
Iدُون1. dürzü2. kepazeAnlamı: utanmaz, rezil3. süflîAnlamı: aşağı, aşağılık, bayağı4. hakirAnlamı: aşağı görülen, değersiz5. galizAnlamı: kaba, çirkin, iğrenç6. cavalacozAnlamı: değersiz, önemsiz, derme çatma7. habisAnlamı: kötü, alçak8. köpoğluAnlamı: 'hain, düzenbaz'' anlamında kullanılan sövgü9. pespayeAnlamı: alçak, soysuz10. zelilAnlamı: hor görülen, aşağı tutulan, aşağılanan olan kimse11. adîAnlamı: düşük ve alçak kişı12. alçakAnlamı: kötü ve ahlâksız13. bayağıAnlamı: aşağılıkIIدُونَ1. ayak ucu2. aşağıAnlamı: bir şeyin alt bölümü3. altAnlamı: bir şeyin yere bakan yanı, üstün zıttıدَوَّنَkaydetmekAnlamı: bazı önemli notaları tespit etmek, yazmak -
118 دين
Iدَيْن1. zimmet2. verecekAnlamı: borç3. borçIIدِين1. zühtAnlamı: dinin yasak ettiği şeylerden sakınıp, buyurduklarnı yerine getirme, takva2. kültAnlamı: din3. bağım4. mezhepAnlamı: dinde ortaya çıkan kollar5. akideAnlamı: bir şeye inanarak bağlanış, inanç, din inancı6. diyanet7. din8. dindarlıkAnlamı: dindar olma durumuدَيِّن1. mütedeyyinAnlamı: dindar2. dindarAnlamı: dini inanci güçlü, din kurallarına dağı kimse -
119 ذعر
Iذَعَرَ1. korkutmakAnlamı: korkmasına yol açmak2. ürkütmekAnlamı: ürküntü vermek3. dayamakAnlamı: hızla, öfke ile veya korkutmak için yaklaştırmak, uzatmakIIذَعِرَ1. korkmakAnlamı: korku duymak, ürkmek2. afallamakAnlamı: şaşkınlıktan sersemleşmek, afallaşmakذُعْر1. yılgıAnlamı: korku, dehşet2. haşyetAnlamı: korku, korkma3. havilAnlamı: hevl, korku4. pervaAnlamı: çekinme, sakınma, korku5. endişeAnlamı: tasa, kaygı, kuşku, korku6. korku7. korkaklıkAnlamı: korkak olma durumu8. ürküntüAnlamı: ürkme duygusu, tevahuş9. ezintiAnlamı: korku veya heyecan sebebiyle duyulan eziklik, sıkıntı10. panikAnlamı: ani dehşet duygusu, büyük korku -
120 ذكر
Iذَكَر1. maslahatAnlamı: erkeklik organı2. sikAnlamı: erkeklik organı3. erkekAnlamı: erkek olan kimse4. penisAnlamı: erkeklik organı5. pipiAnlamı: erkeklik organı6. zekerAnlamı: erkeklik organı, kamışIIذَكَرَ1. dönmekAnlamı: bırakılan bir konuya başlamak, söz konusu etmek, hatırlamak2. hatırlamak3. anımsamakAnlamı: hatırlamak4. yâd etmekAnlamı: anmak5. zikretmekAnlamı: adını söylemek, sözünü söylemek, anmak6. anmakAnlamı: bir şeyi veya birbirini akla getirmek, sözünü etmekذِكْرzikirAnlamı: anma, söyleme, sözünü etme
См. также в других словарях:
III — steht für: Drei, altrömische Schreibweise der Zahl III ist die Signatur folgender Personen: Jack White (Gitarrist) (* 1975), US amerikanischer Songwriter, Sänger und Gitarrist Hank Williams III (* 1972), US amerikanischer Rock Sänger Siehe auch:… … Deutsch Wikipedia
III — (as used in expressions) Abd al Rahman III Afonso III Alexander III Amenhotep III Andronicus III Palaeologus Antiochus III Augustus III Cabell Calloway III Casimir III Charles III Christian III … Universalium
III — Not to be confused with Ill (ill, ILL). III (iii) is the Roman number for three, but may also refer to: * III, official artist name for the Inti Creates sound team * III (Download album), an album by the band Download * III (Chad Brock album), an … Wikipedia
III — Cette page d’homonymie répertorie les différents sujets et articles partageant un même nom. Acid King III, album de Gui Boratto III, album de Bob Sinclar Catégorie : Homonymie … Wikipédia en Français
iii — ISO 639 3 Code of Language ISO 639 2/B Code : iii ISO 639 2/T Code : iii ISO 639 1 Code : ii Scope : Individual Language Type : Living Language Name : Sichuan Yi … Names of Languages ISO 639-3
III. РОССИЯ. СССР. СНГ - полный — III.1. Племенные союзы восточных славян … Правители Мира
III.6. Правительства периода гражданской войны — ⇑ III. РОССИЯ. СССР. СНГ III.6.1. Европейская Россия III.6.1.1. Юг России III.6.1.2. Дон III.6.1.3. Кубань … Правители Мира
III.9. Содружество независимых государств (СНГ) — ⇑ III. РОССИЯ. СССР. СНГ … Правители Мира
III. Kerületi TVE — III. Kerületi TUE Nombre completo III. Kerületi TVE Futball Club Obuda Fundación 24 de enero de 1887 (124 años) Estadio Hévízi út, Budapest (Hungría) … Wikipedia Español
III Comando Administrativo Aéreo — Activa 4 de febrero de 1938 1944 País Alemania Nazi … Wikipedia Español
III. Korps (Bundeswehr) — III. Korps Verbandsabzeichen Aktiv 6. Apr. 1957–31. Mär. 1994 Land … Deutsch Wikipedia