-
1 ihtikâr
ihtikâr [ɑː] Spekulation f; Wucher m -
2 ihtikar
а1) смире́ние, поко́рность2) унизи́тельное (презри́тельное) отноше́ние, презре́ние -
3 ihtikâr
а спекуля́ция; бары́шничество, нажи́ва -
4 ihtikâr
arapça احتكار vurgun. -
5 ihtikâr
profiteering. -
6 alıp-satıcılıq
перепродажа, спекуляцияКрымскотатарский-русский словарь (латинский) > alıp-satıcılıq
-
7 mühtekirlik
спекуляция -
8 spekulâtsiya
рус. -
9 спекуляция
mühtekirlik, ihtikâr, alıp-satıcılıq
См. также в других словарях:
ihtikâr — is., tic., esk., Ar. iḥtikār Vurgunculuk … Çağatay Osmanlı Sözlük
ihtikâr — (A.) [ رﺎﮑﺘﺣا ] vurgun … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
İHTİKAR — Hor ve hakir görmek. Hakarete katlanmak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
İHTİKÂR — Bir şeyi kıymetlensin diye saklamak. * Ist: İnsanların veya ehlî hayvanların yiyeceklerine âit şeylerin satış kıymetleri yükselsin diye kırk gün kadar saklamak. Böyle yapan kimseye muhtekir denir. * Vurgunculuk, bozgunculuk. (Bak: Muhtekir … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
İHTİKÂREN — İhtikâr suretiyle, vurgunculukla … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
boğuntu — is. 1) Zor soluk alma 2) Sıkıntı Sen hiçbir zaman bilmeyeceksin bu korkunç boğuntuyu, bu çaresizliği. N. Eray 3) argo Bir şeyi değerinden çok yükseğe satma işi, vurgunculuk, ihtikâr Boğuntuya biterim, Mustafa kardeşim. H. R. Gürpınar Atasözü,… … Çağatay Osmanlı Sözlük
ulu orta — zf. Bir şeyin aslını bilmeden, düşünüp tartmadan, çekinmeden, açıktan açığa Ticaret, ulu orta bir ihtikâr işi olmuştu. Ö. Seyfettin … Çağatay Osmanlı Sözlük
vurgunculuk — is., ğu, tic. İleride meydana gelebilecek fiyat dalgalanmalarından yararlanarak kazanç sağlama, ihtikâr, spekülasyon Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller vurgunculuk etmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
MUHTEKİRÎN — (Muhtekir. C.) İhtikâr edenler. Vurguncular … Yeni Lügat Türkçe Sözlük