-
1 kerte
1. إشارة [إِشَارَة]2. درجة [دَرَجَة]Anlamı: derece, radde3. دلالة [دَلَالَة]4. دليل [دَلِيل]5. رمز [رَمْز]6. شارة [شارَة]7. قدر [قَدْر]Anlamı: derece, radde8. علامة [عَلَامَة] -
2 دليل
دَلِيل1. izAnlamı: ipucu2. dizinAnlamı: indeks, fihrist3. içindekiler4. kerte5. indeksAnlamı: dizin6. ip ucu7. izAnlamı: belirti, nişan, alamet8. kanıt9. kılavuzAnlamı: yol gösteren kimse10. belgi11. imAnlamı: işaret, alamet12. simgeAnlamı: sembol13. sembolAnlamı: işaret, simge14. kılavuzAnlamı: yol yöneten veya gösteren şey15. eserAnlamı: iz, ışaret, im16. belirtiAnlamı: alâmet, nişan17. delilAnlamı: insanı aradığı gerçeğe ulaştırabilecek iz, kanıt, emare -
3 إشارة
إِشَارَة1. kerte2. ihsasAnlamı: üstü kapalı anlatma, ima3. belgi4. nişanAnlamı: işaret, iz, alâmet5. amblemAnlamı: soyut bir şeyin, bir kavramın sembolü olan varlık veya eşya, belirtke6. eserAnlamı: iz, ışaret, im7. belirtiAnlamı: alâmet, nişan -
4 رمز
رَمْز1. kerte2. alâmetAnlamı: belirti, ışaret, iz, nişan, alâmet3. kodAnlamı: kot4. izAnlamı: belirti, nişan, alamet5. emareAnlamı: ışaret, iz, belirti6. logoAnlamı: simge, sembol, rumuz, alâmetifarika7. belgi8. alegori9. simgeAnlamı: sembol10. sembolAnlamı: işaret, simge11. eserAnlamı: iz, ışaret, im12. belirtiAnlamı: alâmet, nişan -
5 علامة
Iعَلَامَة1. alâmetAnlamı: belirti, ışaret, iz, nişan, alâmet2. kerte3. emareAnlamı: ışaret, iz, belirti4. izAnlamı: belirti, nişan, alamet5. imAnlamı: işaret, alamet6. belgi7. nişanAnlamı: işaret, iz, alâmet8. belirtiAnlamı: alâmet, nişanIIعَلَّامَة1. aşinaAnlamı: bilinen, tanıdık olan2. kırk ambarAnlamı: bir çok şeyler bilen kimse -
6 شارة
-
7 دلالة
Iدَلَالَة1. kerte2. delâletAnlamı: kılavuzluk, aracılık3. izAnlamı: belirti, nişan, alamet4. logoAnlamı: simge, sembol, rumuz, alâmetifarika5. belgi6. kılavuzlukAnlamı: kılavuz olma durumu7. amblemAnlamı: soyut bir şeyin, bir kavramın sembolü olan varlık veya eşya, belirtke8. eserAnlamı: iz, ışaret, im9. belirtiAnlamı: alâmet, nişanIIدِلَالَة1. komisyonculukAnlamı: komisyoncunun yaptığı iş2. acyo3. simsarlıkAnlamı: komisyonculuk4. komisyonAnlamı: bir işte aracılık yapan kimseye bırakılan yüzdelik, simsariye
См. также в других словарях:
kerte — is. 1) İşaret için yapılmış çentik veya iz, kerti 2) mec. Derece, radde Bu öldürme sözünü mübalağanın son kertesi olarak kullanmıştım. R. N. Güntekin Birleşik Sözler son kerte Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller kertesine gelmek kertesine getirmek … Çağatay Osmanlı Sözlük