-
21 iğne
İynə -
22 iğne
igła; szpilka -
23 iğne
игла́, иго́лка -
24 iğne
МАСТЭ -
25 iğne
мастэ -
26 igne
Nadel -
27 igné
-éeadj.1. o‘ tli, alangali, otashli2. vulqonga oid. -
28 iğne
إبرةدبوسزراقةشصصنارةمحقنمحقنةمخيط -
29 iğne
1. إبرة [إِبْرَة]Anlamı: dikiş dikmeye yarayan çelik araç2. دبوس [دَبُّوس]3. زراقة [زَرَّاقَة]Anlamı: vücuda ilaç vermeye yarayan araç, şırınga4. شص [شِصّ]Anlamı: olta ucundaki çengel5. صنارة [صِنَّارَة]Anlamı: olta ucundaki çengel6. محقن [مِحْقَن]Anlamı: vücuda ilaç vermeye yarayan araç, şırınga7. محقنة [مِحْقَنَة]Anlamı: vücuda ilaç vermeye yarayan araç, şırınga8. مخيط [مِخْيَط]Anlamı: dikiş dikmeye yarayan çelik araç -
30 iğne
"needle; pin, straight pin, safety pin; pointer, needle; spicule, sting; brooch, pin; fishhook; syringe, hypodermic, hypo; injection, shot, jab;" pinprick, sarcasm, dig (at sb) -
31 iğne
"1. needle, sewing needle. 2. pin, straight pin; safety pin. 3. brooch, pin. 4. pointer, needle (of a gauge). 5. style, gnomon (of a sundial). 6. stinger, sting (of an insect). 7. bot. style. 8. fishhook. 9. needle (of a coniferous tree). 10. needle, hypodermic needle. 11. syringe, hypodermic syringe. 12. shot, injection. 13. pricking sensation, prick, pricking. 14. biting remark. - atsan yere düşmez. colloq. The place is packed./It´s bursting at the seams. - deliği/gözü the eye of a needle. - deliğinden Hindistan´ı seyretmek to be able to draw important conclusions from a small event. - ile kuyu kazmak 1. to try to do a hard job with pitifully inadequate means. 2. to do a job that demands a lot of time and patience. - ile vermek /ı/ to give (a medicine) hypodermically. - ipliğe dönmek to become very thin, turn to skin and bones. -ye iplik geçirmek to thread a needle. -den ipliğe kadar including even the smallest items. - iplik kalmak to become very thin, turn to skin and bones. - işi needlework. (Önce) -yi kendine batır, (sonra) çuvaldızı ele/başkasına. proverb Prick yourself with a needle before you stick a darning needle into others. - topuzu/topu head of a pin, pinhead. - üstünde oturmak to be on pins and needles, be on tenterhooks. - yapmak/vurmak /a/ to give (someone) a shot, give (someone) a hypodermic injection. - yastığı pincushion. - yemek to be given a shot, be given a hypodermic injection. - yutmuş maymuna dönmek/- yemiş ite dönmek to turn to skin and bones." -
32 iğne
iynə -
33 iğne
hradlo; jehla; jehlice; špendlík; střelka; vlásenka -
34 iğne gözü
→ iğne deliği Nadelöhr nt -
35 iğne yurdu
-
36 iğne yutmuş ite dönmek
= iğne yutmuş maymuna dönmek а) зача́хнутьб) износи́ться ( до предела) -
37 iğne yutmuş maymuna dönmek
-
38 iğne deliği
Nadelöhr nt -
39 iğne yaprak
bot Nadel f -
40 iğne yapraklılar
См. также в других словарях:
igné — igné, ée [ igne; iɲe ] adj. • mil. XVe; lat. igneus 1 ♦ Littér. Qui est de feu, qui a les caractères du feu. ⇒ ardent. Substance ignée. 2 ♦ (1835) Géol. Produit par l action du feu. Roches ignées. ● igné, ignée adjectif ( … Encyclopédie Universelle
igné — igné, ée (igh né, née) adj. 1° Terme didactique. Qui est de feu, qui a les qualités du feu. L influence de l océan igné sur les tremblements de terre et sur les éruptions volcaniques. • L existence de cette matière ignée, si douteuse et si… … Dictionnaire de la Langue Française d'Émile Littré
iğne — is. 1) Dikiş dikmeye yarayan, ince, ucu sivri, bir ucunda iplik geçecek deliği bulunan çelik araç 2) İki şeyi birbirine tutturmaya yarar ince, uzun, ucu sivri, metal araç Çengelli iğne. Toplu iğne. 3) Toplu iğnenin süs olarak kullanılan, iri… … Çağatay Osmanlı Sözlük
igne — ì·gne s.m. LE fuoco, fiamma: leggi Ezechiel, che li dipinge | ... venir con vento e con nube e con igne (Dante) {{line}} {{/line}} DATA: 1313 19. ETIMO: dal lat. ĭgne(m) … Dizionario italiano
iğne yapmak (veya vurmak) — iğne ile vücuda sıvı bir ilaç vermek Ölecek miyim? İğne yap bana doktor diyordu. S. F. Abasıyanık … Çağatay Osmanlı Sözlük
iğne yemek — iğne olmak Sonunda doktorların ısrarıyla bir sürü kuduz iğnesi yedi. R. Erduran … Çağatay Osmanlı Sözlük
iğne olmak — iğne ile vücuduna ilaç verilmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
iğne deliği — is. İğnenin arkasında iplik geçirilen delik Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller iğne deliği gibi iğne deliğinden geçmek iğne deliğinden Hindistanı seyretmek iğne deliğine girmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
iğne iplik — sf., ği Çok zayıf Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller iğne ipliğe dönmek iğneden ipliğe kadar … Çağatay Osmanlı Sözlük
iğne atsan yere düşmez — çok kalabalık Sabah sabah davullar vurulup meydan kurulur. Aman öyle bir kalabalık olur ki iğne atsan yere düşmez. E. C. Güney … Çağatay Osmanlı Sözlük
iğne ipliğe dönmek — çok zayıflamak Sabun toprakta eridikçe insanın düşmanı da oturduğu yerde erir, iğne ipliğe dönermiş. R. N. Güntekin … Çağatay Osmanlı Sözlük