-
41 üstüne geçirmek
а) перевести́ на себя́ ку́пчуюб) усынови́ть, удочери́ть -
42 yakadan geçirmek
уст. усыновля́ть -
43 ele geçirmek
кулга алу -
44 elekten geçirmek
иләк аша үткәрү -
45 gözden geçirmek
күздән кичерү -
46 hayata geçirmek
тормышка ашыру -
47 kırıp geçirmek
кыру -
48 vakit geçirmek
вакыт уздыру -
49 akta geçirmek
вносить в акт, оформлять актомİnşaat Mühendisliği ve Mimarlık Türkçe-Rusça Sözlük ve Rus-Türkçe Sözlük > akta geçirmek
-
50 elekten geçirmek
İnşaat Mühendisliği ve Mimarlık Türkçe-Rusça Sözlük ve Rus-Türkçe Sözlük > elekten geçirmek
-
51 faaliyete geçirmek
вводить в действие, вводить в эксплуатацию, запускатьİnşaat Mühendisliği ve Mimarlık Türkçe-Rusça Sözlük ve Rus-Türkçe Sözlük > faaliyete geçirmek
-
52 filtreden geçirmek
İnşaat Mühendisliği ve Mimarlık Türkçe-Rusça Sözlük ve Rus-Türkçe Sözlük > filtreden geçirmek
-
53 haddeden geçirmek
вальцевать, прокатыватьİnşaat Mühendisliği ve Mimarlık Türkçe-Rusça Sözlük ve Rus-Türkçe Sözlük > haddeden geçirmek
-
54 protokola geçirmek
İnşaat Mühendisliği ve Mimarlık Türkçe-Rusça Sözlük ve Rus-Türkçe Sözlük > protokola geçirmek
-
55 sicile geçirmek
İnşaat Mühendisliği ve Mimarlık Türkçe-Rusça Sözlük ve Rus-Türkçe Sözlük > sicile geçirmek
-
56 süzgeçten geçirmek
цедить, фильтроватьİnşaat Mühendisliği ve Mimarlık Türkçe-Rusça Sözlük ve Rus-Türkçe Sözlük > süzgeçten geçirmek
-
57 tutanağa geçirmek
вносить в протокол, заактироватьİnşaat Mühendisliği ve Mimarlık Türkçe-Rusça Sözlük ve Rus-Türkçe Sözlük > tutanağa geçirmek
-
58 ele geçirmek
n. hunt down* * *capture -
59 adamakıllı gözden geçirmek
put to the acid test -
60 aklından geçirmek
v. think, draw on one's imagination
См. также в других словарях:
geçirmek — i 1) Geçme işini yaptırmak, geçmesini sağlamak 2) e Bir şeyi bir yandan öbür yana götürmek Kalanımızı peşine takarak Murat suyunun karşı kıyısına geçirdi. K. Bilbaşar 3) i, e Bir şeyi bir yerden başka yere taşımak, nakletmek Odanın eşyasını öbür… … Çağatay Osmanlı Sözlük
ele geçirmek — 1) yakalamak Bir yıl sonra verdiği sözü bozdu, bunu başka bir diyarda ele geçirmek sevdasına düştü. Y. K. Karaosmanoğlu 2) sahibi olmak İstanbul u ele geçirmek için bu muharebeye girdiklerini ilan etmekten başka bir şey yapamadılar. Ö. Seyfettin … Çağatay Osmanlı Sözlük
buhran geçirmek — bunalım geçirmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
heyheyler geçirmek — büyük heyecanlar geçirmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
tahlilden geçirmek — gözden geçirmek Kalabalığı kısa ve kuş bakışı bir tahlilden geçirelim. F. R. Atay … Çağatay Osmanlı Sözlük
diş geçirmek — zorla veya inatla istediğini yaptırmak Karşısındakine diş geçirmek inadı gene kabarmıştı. R. N. Güntekin … Çağatay Osmanlı Sözlük
kışı geçirmek — kış mevsimini bir yerde geçirmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
boynuna geçirmek — bir şeyi kendine mal etmek, zimmetine geçirmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
kafasına geçirmek — başına geçirmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
gözden geçirmek — 1) okumak O günkü gazeteleri gözden geçirdi. F. R. Atay 2) niteliğini anlamak için bir şeyin her yanına bakmak, incelemek, muayene etmek Akşam hazırlanmış sofrayı gözden geçirmek için odasından çıktı. A. Kutlu 3) araç, motor vb.nin çalışıp… … Çağatay Osmanlı Sözlük
baygınlık geçirmek — 1) bayılmak 2) mec. çok heyecanlanmak, telaşlanmak Annem, üç gün sonra, sevinç baygınlıkları geçiren Yahudi nin avucuna on altın sayıp yalvardı. Y. Z. Ortaç … Çağatay Osmanlı Sözlük