-
1 hıyânet
arapça خيانت hainlik. -
2 خذلان
hıyanet -
3 ontrouw
hıyanet [-ti] s -
4 қиянат
hıyanet -
5 қиянат
hıyanet -
6 хыянәт
hıyanet, ihanet -
7 xəyanət
hıyanet, ihanet, suiistimal -
8 опасыздық
hıyanet, ihanet -
9 опасыздық
hıyanet, ihanet -
10 xəyanət
hıyanet, ihanet, suiistimal -
11 измена
hainlik,ihanet* * *ж, врзhıyanet; ihanet; hainlik; dönmeгосуда́рственная изме́на — ağır hıyanet
изме́на ро́дине — vatana ihanet / hıyanet; vatan hainliği
-
12 изменять
I несов.; сов. - измени́тьизменя́ть мир — dünyayı değiştirmek
изменённый текст соглаше́ния — anlaşmanın tadil edilmiş metni
II несов.; сов. - измени́тьго́ды его́ совсе́м не измени́ли — yıllar onu hiç değiştirmedi
1) врз hıyanet / ihanet etmekизмени́ть ро́дине — vatana ihanet etmek
изменя́ть супру́гу / супру́ге — eşine hıyanet etmek
2) dönmekизменя́ть своему́ сло́ву — sözünden dönmek
••па́мять мне измени́ла — belleğim beni yanıltmış
-
13 Verrat
kein pl hainlik; (Vaterlands\Verrat) hıyanet; ( Treuebruch) hıyanet, ihanet; ( eines Geheimnisses) ifşa;\Verrat an jdm begehen birine ihanet etmek -
14 betray
v. ihanet etmek; hıyanet etmek, hainlik etmek, kötüye kullanmak; ele vermek, açığa vurmak; ağzından kaçırmak* * *ihanet et* * *[bi'trei]1) (to act disloyally or treacherously towards (especially a person who trusts one): He betrayed his own brother (to the enemy).) ihanet etmek, ele vermek2) (to give away (a secret etc): Never betray a confidence!) açığa vurmak3) (to show (signs of): Her pale face betrayed her fear.) ele vermek•- betrayal- betrayer -
15 betrayal
-
16 infidelity
n. imansızlık, kâfirlik, ihanet, hıyanet, aldatma, zina* * *sadakatsizlik* * *[infi'deləti](disloyalty or unfaithfulness (eg to one's husband or wife).) sadakatsizlik; ihanet -
17 treachery
n. ihanet, hainlik, hıyanet, kalleşlik* * *vahşet* * *noun ((an act of) betraying someone; disloyalty: His treachery led to the capture and imprisonment of his friend.) hainlik, kalleşlik -
18 breach of trust
emanete hıyanet, güveni kötüye kullanma* * *güveni bozma -
19 misappropriate
v. kötüye kullanmak, emanete hıyanet etmek, zimmete geçirmek* * *zimmetine para geçir -
20 misappropriation
n. güveni kötüye kullanma, suistimal, emanete hıyanet
См. также в других словарях:
hıyanet — is., Ar. ḫiyānet 1) Kutsal sayılan şeylere el uzatma, kötülük etme veya karşı davranma, hainlik, ihanet 2) Güveni kötüye kullanma, aldatma, vefasızlık Hıyanetini görmediğin bir kadın hakkında fena tabirler kullanmaya hakkın yok. P. Safa … Çağatay Osmanlı Sözlük
HİYANET — (Bak: Hıyânet … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
HIYANET-İ VATAN — Vatan hainliği. Vatana hıyanet etme … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
hıyânet — (A.) [ ﺖﻥﺎﻴﺧ ] hainlik … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
HIYANET — Hâinlik. Vefasızlık. İtimadı kötüye kullanmak. Sözünde durmayıp oyun etmek … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
emanete hıyanet olmaz — emanet olarak bırakılan şeyi titizlikle korumak gereklidir anlamında kullanılan bir söz … Çağatay Osmanlı Sözlük
GIŞŞ — Hıyânet etmek, hâinlik yapmak. * Yaramaz olmak. * Saf olmayıp karışık olmak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
HANASİRE — Hıyânet ehli, hâinler … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
HAVN — Hıyanet etmek, hâinlik yapmak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
HIYANAT — (Hıyanet. C.) Hıyanetler, hâinlikler, kahpelikler … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
HIYANETKÂR — Hıyanet eden. Hâin … Yeni Lügat Türkçe Sözlük